İstismarın yol açacağı travma etkileri çocukta uyum, davranış ve ruh sağlığı sorunlarına yol açar. Aile klinik tedavi yardımı almadan, uzman desteği olmadan istismar sorunu ile baş edebilmesi mümkün değildir. Mutlaka en yakın çocuk ve ergen psikiyatri klinikleri başvurmalıdır.
İstismarın olumsuz etkileri
İstismar mağduru çocuğun tedavisi uzun yıllara dayalı psikiyatrik tedaviyi gerektiren bir süreçtir. Aile tedaviden kaçınır, istismarı gizleme eğilimi içine girer ise çocukta etkileri uzun yıllar sonra ortaya çıkabilecek ağır ruhsal sorunlar görülebilir. Gelecekte ki yaşamında istismar uygulayan kişilere dönüşebilir.
Her şeyden önce istismar çocukta stres faktörüdür. Çocuk stres ve sürekli baskı altında hem aile içi hem de akranlarıyla ilişkilerine sağlıklı yön veremez. Uyum ve davranış sorunları yanı sıra kendine yönelik zarar verici tutumlar, intihar girişimi ve çevreye yönelik saldırgan davranışlar sergileyebilir.
Çocuk istismarının tedavi yöntemleri nelerdir?
İstismar uğramış bir çocuğa, çocuk psikiyatrisi kliniklerinde uzman doktor tarafından ilk müdahale yapılmalıdır. Uzman doktor diğer meslek elemanlarıyla işbirliği içinde tedavi planı oluşturmalıdır.
Psikolog bireysel, grup ve oyun terapisi yöntemleriyle psikolojik sağaltımını, sosyal hizmet uzmanı aile ve okul ile işbirliği içinde psiko-sosyal destek programları uygular. Tedavi sürecine aile üyelerinin mutlaka katılımı sağlanarak ailenin tedavi programına uyumu desteklenmelidir.
Klinik tedavi uygulamaları
Çocuk ve ergen psikiyatrisinin takibinde çocuk, ilaçlı tedavi görmelidir. İlaçlı tedavi yanı sıra davranış sorunlarına yol açan psikolojik ve sosyal faktörlerin değişimi için aileye danışmanlık hizmetleri verilmelidir. Klinik tedavi istismar mağduru çocuğun, toplumsal hayata yeniden kazandırılmasını hedeflemelidir.
Çocuğun tedavi sürecinin yanı sıra sosyal gelişimini destekleyecek sanat, kültür, spor aktivitelerinde bulunmaları benlik saygısını ve öz güvenin gelişimi açısından önemlidir. Çocuğun kendini gerçekleştirme ihtiyacını olumlu yönde karşılanmasıyla hayata tekrar bağlanır. Sosyal ilişkileri gelişen çocuk, ancak istismarın yol açtığı travmanın izlerinden kurutulabilir.
Ailenin rol ve sorumlulukları
Çocuğun klinik tedavisine paralel ebeveynler, çocuğun kendi duygularını ifade edebilmesine yardımcı olmalıdır. Ebeveynler çocuklarıyla ilişkiler kontrol etmek, denetim kurmak yerine karşılıklı diyalog geliştirerek çocuklarını anlamaya çalışmalıdırlar. Pedagojik yaklaşımın temel kuralı çocuğun seviyesine uygun yaklaşım ve tutum geliştirebilmekten geçer.
Çocuk karşı karşıya kaldığı tehlikeleri ebeveynleri ile paylaşabilir ise ebeveynlerde çocuğun sorunlarını çözme fırsatı elde edebilir. Ebeveynlerin çocuklarıyla kuracağı güvenli yaklaşım çocuklarının birçok sorunu çözmesinde en etkili yaklaşımı oluşturacaktır.
İstismarı önleyici yaklaşım olarak, okul çağında bulunan çocukların çalıştırılması mutlaka önlenmelidir. Çocuğun eğitime katılımı ve devamı sağlanmalıdır. Çocuğun farklılığını güven içinde ortaya koyabilmesi desteklenmelidir.
İstismarın önlenmesinde aileler, örnek tutumlarla çocuğun istismar karşısında kendi sınırlarını koyabilme, kişiliğine ve fiziğine yönelik müdahaleleri durdurabilme becerisini geliştirmesine yardımcı olurlar.