SAHUR /Güzel bir sabır için gece kahvaltısı.
Gün direnci için geceden beslenmek, ertesi gün açlıktan ölmemek için uyku arası kahvaltıdır sahur. Uyanılabilirse neşeli, uyanılamamışsa biraz asık suratla yapılan.
Bir kolaylık olmalı Allah'tan…Çünkü zorla güzellik olmaz. Ertesi ibadetler için gerekeni yapmaktır. Kolay sabır için kahvaltı keyfini zora sokmaktır. Olsun.
Sahur şefkatli bir öneridir. Zorda kalmamız değildir arzu edilen. Zorluk çekmeden zoru başarabilmemizdir. Çünkü ele geçecek güzellikler var.
Sonunda hoşluklar olan bir başlangıç bu. Geceden yola çıkmak!...
Sahur; açlıkla gelen niteliklere kapı açmak için yeterli direnci yakalamaktır. Nihayet bir bedendir taşınan. Sabrı bir yere kadardır. Sabırda kalması için bütün gün, geceden sus payı verilmelidir. Eriştesi, peyniri, ekmeği; Allah ne verdiyse…Bu arsız çocuk emzirilmelidir hafif besinlerle ki ağlayarak tadını kaçırmasın ibadetinin, dininin, yaşamının…
Bir ibadet üretirken, bir isyan çıkmamalıdır; bastırılacak. Beden de mutlu olmalıdır yeterince. Dünya da yaşanmalıdır ahiretince…
Bir de O isterse hayatın, öğünün akışını bile değiştirebilmektir sahur. O'na emrettiği her konuda bir hikmete, bir bilince erişmeden bile uyabileceğini de kanıtlamaktır. Sadece O'na! Fakat o uyanmamızı ister sahurda da. Bilinçle edip eylenecek bir gece, bir gündüz, bir hayat ister insandan.
Erişte, sıcak ekmek, pilav. Çayı unutmadan.
Sabra kuvvet, ibadete kan, açlığa can.
İFTAR/Doygun ruhların oturduğu tokluk sofrası
Ruhsal doygunluğun getirdiği mutluluktan, iç dünyada yaşanan neşeden acıkmak ve gerçekten acıkınca doymanın hazzını; sofrayı yaşamak.
Çorba dumanı, pide susamı, demini sana vermek için bekleyen çay…
Hak edilmiş tokluk.
Geceden yapılmış bir kahvaltıdan sonra, şimdi de akşam keyfi…
Telaşla mahvetmeden yaşamalı iftarı. Telaşa gerek yok. Sadece kahvaltı erkene alınıyor. Bir öğün de kaldırılıyor. Bu ufak değişikliğe birkaç gün içinde alışacak bu şımarttığımız çocuk, bu bedenimiz… Bir tarlayı, bir marketi, bir pazarı sofranın bir akşamına sığdırmaya çalışmak yakışık almıyor onca sabırdan sonra…
Gün içinde özenle yaşanan bir anda yaşanmamışa dönüyor çünkü öyle olunca. Hakkedilmiş tokluğumuzun keyfini insanca çıkaracakken içimizdeki canavara talan edeceği koca bir sofra çıkarıyoruz. Sabrımızı, ölçülülüğümüzü, ilkeliliğimizi bir güzel kurban veriyoruz ona. Esir düşüyoruz. İbadetimizin anlamını çalıp gitmesine göz yumuyoruz…
İftar gerçekten de aylar sonra belki ilk kez bu kadar hak edilmiş bir nadide sofradır. Öyle de kalmalıdır.