Çürümüşlüğün Böylesi

Çürümüşlük olur da bu kadar mı olur? İBB’de olay ihalelerden pay almanın, dolambaçlı yollardan belediyenin bütçesini kendi hesabına geçirmenin ötesine geçmiş. İstanbul’da çalışan işadamları ve şirketleri haraca bağlamaya kadar gitmiş. Duyduğumda inanamadım. Olamaz böyle bir şey diyorsunuz. Ama insanların üzerindeki baskı kalkınca savcılığa gidip şikayetlerini dile getiriyorlar.

İmamoğlu, adamlarından Ahmet Soytekin’i tanınmış inşaat firmalarından birine gönderiyor. Önce bir kreş yapmalarını istiyor, red cevabı alınca 4 milyon lira istiyor. Buna da red cevabı gelince Soytekin telefonla doğrudan belediye başkanını arayıp “projenizi bitirtmem” tehdidini canlı olarak şirkete iletiyor. Bunun üzerine projeden 3 daire veriyorlar. İşadamı şimdi hem İmamoğlu’ndan hem Soytekin’den şikâyetçi.

Bu bir gizli tanık ifadesi değil, savcılıkta kayda geçen şikâyetlerden biri. Bu kadar açık delil varken hırsızlıktan, talandan, devletin malını yağmalamaktan içeri giren çete üyeleri sizce serbest kalır mı? Ama acırım acırım da çalıp çırpan, hırsızlık, soygunculuk yapan böyle bir çete serbest bırakılsın diye gariban CHP üyelerini sokaklara çıkarıp imza toplatmalarına acırım. 

***

ABD, Kuzey Irak’tan çekilmeye başladı. İsrail ile ‘Suriye’de çatışmasızlık anlaşması’ üzerinde çalışılıyor. Avrupa Birliği’nin savunmasına Türkiye’nin katkısı konusunda görüşmeler hızlandı. Doğu Anadolu’nun en büyük sulama tünellerinden birinin temeli atıldı. Ancak bu iç ve dış gelişmelerin hiç biri CHP ve CHP’lilerin umurunda değil. Onlar bir sahtekârı kurtarmanın derdindeler.

Türkiye’nin iç gündemine oturacak konulardan biri de CHP kurultayında rüşvet karşığı delegelerin satın alınması. Kurultay öncesinde hem ciddi oranlarda para dağıtılmış, hem son model cep telefonları havada uçuşmuş; delegelerin yakınlarına belediyelerde iş vadinde bulunulmuş. Vaadle de sınırlı kalmamış. Savcılığın belirlemesine göre, 4 – 5 Kasım 2023 kurultayında oy kullanan 125 delegenin birinci derece yakınları CHP’li belediyelerde işe alınmış.

İfadesinden anladığımıza göre en ucuza fikrini değiştireni CHP’nin Erzurum delegesi Sertcan Eş olmuş. Kurultay akşamı il başanı ile Ankara’da pavyona gidip yemiş içmiş eğlenmiş, kendisine teklif edilen bin doları da alıp oyunun rengini değiştirmiş. Tüm bunlar CHP’lilerin ifadeleri. Savcılık tüm çürümüşlüğü ‘örgütlü suç” olarak nitelendiriyor. Soruşturmayı da o doğrultuda ilerletiyor.

***

27 milyar borcu olan İBB, CHP’ye geçtikten sonra tam bir borç batağına sürüklenmiş. 2018 yılı sonundaki borç yedi yılda yüzde 700 artarak 215 milyar liraya yükselmiş. İSKİ ve İETT dahil edildiğinde bu borç 264 milyara yükselmiş. CHP zamanında metro yatırımları ve kamulaştırma giderleri yüzde 8 azalırken konser, organizasyon, kokteyl ve araç kiralama giderleri yüzde 98 artmış.

Öte yandan CHP, seçmenin Ak Parti’ye kızdığı için belediyelerde kendisine oy verdiğinin bile farkında değil. Üsküdar ve Eyüpsultan gibi manevi açıdan önemli ilçeleri bile kazanan CHP’liler düğün bayram yapmışlardı. Ancak koydukları acemi adaylar belediyeleri yönetemedi, belediyeye iş yapan müteahittelere ödeme yapılmadığı gibi personel maaşlarını bile veremiyorlar. 

CHP’nin yönetime getirdiği İslam düşmanı şahsiyetler ancak kadın erkek yüzme havuzlarını karma sisteme çevirmekle meşgul. Halka açık kütüphanelerden dini kitapları kaldırıp yok etmeleri de cabası… Öte yandan tüm bu beceriksizliklerin tepesindeki isim olan Ekrem İmamoğlu mahkemede şov yapmanın peşinde.  “Atatürk’e bakan beni görür” diyor basın mensuplarına. Atatürk geride çok büyük bir mal varlığı bırakmasına rağmen günümüze en azından yüz kızartıcı bir suç bırakmadı.