Devlet Seyrederken Bir Nesil Kayboluyor

Bu ülkede bugün gençliği en çok ne öldürüyor diye sorsanız, cevabı sokakta aramayın. Cevap telefon ekranında. Sanal kumar, bahis siteleri, kontrolsüz kripto platformları ve uyuşturucu; sessizce ama sistemli biçimde bir nesli öğütüyor.

Bu artık “gençler yanlış yapıyor” diye geçiştirilecek bir tablo değildir. Bu, açık bir çöküş fotoğrafıdır.

Her gün binlerce genç, birkaç tıkla kumara başlıyor. Bahis siteleri spor sevgisini sömürüyor, kripto platformları “köşeyi dönme” masalı anlatıyor. Uyuşturucu ise bu kayıpların ardından gelen kaçış kapısı oluyor. Hepsi bir zincirin halkası. Ve bu zincir aileleri paramparça ediyor.

Borç yüzünden ailesinin yüzüne bakamayan çocuklar var.

Gece yarısı intiharı düşünen üniversiteliler var.

Evladını kurtarmak için kapı kapı dolaşan ama muhatap bulamayan anne babalar var.

Peki devlet nerede?

Erişim engeli denilen şey, herkesin nasıl aşıldığını bildiği bir formaliteden ibaret. Reklamlar her yerde. Sosyal medyada gençleri hedef alan kumar ve kripto propagandası göz göre göre yapılıyor. Uyuşturucu yaşı ise her geçen yıl daha aşağıya iniyor.

Bu bir denetim eksikliği değil sadece; bu bir öncelik meselesidir.

Devlet güçlüdür deniyor.

Evet, peki o güç neden gençliğini korumaya yetmiyor?

Bu mesele artık ahlaki nasihatlerle çözülemez. “Aileler dikkat etsin” demek kolaycılıktır. Çünkü düşman artık evin içinde, cebin içinde, odanın içinde.

Acilen yapılması gerekenler bellidir:

Sanal kumar ve bahis sitelerine karşı gerçekten caydırıcı, teknik olarak aşılması zor, kararlılıkla uygulanan önlemler alınmalıdır.

Kripto piyasası gençlerin hayallerini sömüren bir kumar alanı olmaktan çıkarılmalı; özellikle gençleri hedef alan reklamlar yasaklanmalıdır.

Uyuşturucu ile mücadele sadece operasyon haberlerinden ibaret kalmamalı; rehabilitasyon merkezleri, psikolojik destek ve sosyal projelerle güçlendirilmelidir.

Okullar ve üniversiteler bu meselede seyirci değil, aktif mücadele alanları hâline getirilmelidir.

Ama şunu da açıkça söylemek gerekir:

Gençlere adalet duygusu vermezseniz, onlar şansa sarılır.

Gençlere umut vermezseniz, onlar uyuşturucuya kaçar.

Gençlere emeğinin karşılığını vermezseniz, onlar kumara yönelir.

Bu yüzden bu mesele sadece kumar meselesi değil, sadece uyuşturucu meselesi değil; bu gelecek meselesidir.

Bugün bu yangını görmezden gelenler, yarın küllerin altında kalacak bir ülkenin sorumluluğunu taşıyacaktır.

Bu yazı bir eleştiri değil, bir uyarıdır.

Çünkü bir nesil kaybolurken susmak, suç ortaklığıdır.