Avrupa Birliği son haftalarda dijital kuralları yeniden masaya yatırmış durumda. Brüksel’in hazırladığı “Digital-Omnibus” paketi, resmi söyleme göre “bürokrasiyi azaltmayı” hedefliyor. Ancak tasarıya yakından bakanlar, bunun teknik bir toparlama olmadığını; aksşne AB’nin yıllardır özenle inşa ettiği dijital haklar sisteminde ciddi bir gevşeme olduğunu söylüyor.
Son yıllarda Avrupa’nın veri koruma yasaları, dünyanın geri kalanına da yön veren bir standart hâline geldi. Bu da özellikle ABD merkezli teknoloji devlerinin pek hoşuna gitmedi. Washington yönetimi, Elon Musk gibi teknoloji milyarderleriyle birlikte uzun süredir Brüksel’e “bu kurallar ekonomik büyümeyi engelliyor” baskısı yapıyor. İddialara göre AB, bu baskıya karşı artık eskisi kadar dirençli değil. Dijital hak savunucuları, “Avrupa’nın en güçlü koruma mekanizmalarının sessizce sökülmeye çalışıldığı” görüşünde.
Hangi kurallar yumuşatılıyor?
Sızan taslaklara göre değişiklik planları birkaç kritik başlıkta yoğunlaşıyor:
- Kişisel verilerin korunması: Mevcut koruma çerçevesi daraltılabilir.
- Şirketlerin veri kullanımı: Özel hayatla ticari amaçlı veri arasındaki ayrım bulanıklaşabilir.
- Siber güvenlik: Firmalara uygulanan yükümlülüklerde esneme olabilir.
- Dijital kimlik: Güvenlik standartlarında gevşeme riski var.
- Yapay zekâ düzenlemeleri: Yüksek riskli uygulamalar için planlanan kuralların yürürlüğe girişinin ertelenmesi gündemde.
Kısacası, “dijital hakları güçlendiren Avrupa” imajı bir süredir çatırdıyor. AB Komisyonu ve bazı üye ülke liderleri, Avrupa’nın teknoloji yarışında geri kalmaması için kuralların daha esnek hâle gelmesi gerektiğini savunuyor. Büyük şirketlerden gelen yoğun lobi faaliyeti de bu görüşü destekliyor. Ancak bu yaklaşım, “dijital egemenlik” kavramını birdenbire başka bir yöne çekmiş durumda: güvenlik ve haklar değil, piyasa gereklilikleri merkeze alınıyor. Avrupa’daki insan hakları ve dijital gözetim karşıtı örgütler, yayımladıkları ortak metinle bu değişikliğe açık biçimde karşı çıktı. Uyarıları net: Bu paket geçerse, vatandaşların verisi ve çevrimiçi güvenliği ciddi biçimde zayıflayacak.
Türkiye’yi neden ilgilendiriyor?
Türkiye’deki dijital şirketlerin büyük çoğunluğu AB ile entegre çalışıyor. AB’nin standartları gevşerse: KVKK dahil pek çok düzenleme dolaylı olarak etkilenebilir, Türkiye’nin kendi vatandaşını koruma sorumluluğu daha kritik hâle gelir, ABD merkezli şirketlerin oyun alanı genişleyebilir.
Bu nedenle Brüksel’deki tartışma, aslında Ankara'yı da çok yakından ilgilendiriyor. Avrupa yıllardır dijital hakların dünya lideri sayılıyordu. Bugün ise ekonomik rekabet gerekçesiyle bu hakların budandığı bir döneme giriyor olabiliriz. Asıl mesele ise “dijital çağda hız mı önemli, yoksa haklar mı?” sorusunun yanıtında gizli. Bu sorunun cevabı sadece Avrupa’yı değil, internetle yaşayan hepimizi etkileyecek.