Kemiğe giydirilmiş et içinde olan insan, vücudundaki bazı organlarla sınanmaya tabii tutulur. Bu organlardan biri dil ve kulaktır… İnsan dil ve kulakla ne türden sevaplar ve ne türden günahlar kazanabileceği hakkında bu dinin sahibi bazı bilgiler verir. Daha doğrusu bu organların kullanma kılavuzunu verir;
Allah resulü aleyhi selam şöyle buyurdu:
"Allah sizin için şu üç hasletten hoşlanmaz: Şu şunu dedi, bu bunu dedi, demek suretiyle insanların dedikodusunu yapmak; malı israf etmek ve çok soru sormak."[1]
Evet…
Dil ve kulakların sahibi olan Allah'u Teala başkaları hakkında konuşulmasını ve o konuşulanların dinlenmesini istemiyor… Ürün kendisine ait olduğu için dilediği hükmü koyabiliyor… Ama Allah'u Teala'nın koymuş olduğu hükümlere baktığımızda bütün hükümlerin insanın maddi ve manevi yönden haklarının savunulmasına yönelik olduğu görülür.
Yukarıdaki hadiste de bunları görebiliyoruz:
- "… Allah, dedikodudan hoşlanmaz…"
Allah'u Teala neden dedikodudan hoşlanmaz? Yapılan dedikodu Allah hakkında olmamasına rağmen! Yapılan dedikoduyla İslam'ın herhangi bir hükmü zarar görmemesine rağmen! Neden dedikodu haram kılınır?
Tüm dünya bilir ki yapılan dedikodu insanların huzurunu bozar… Bozulan huzur küsmelere yol açar… İnsanlar birbirlerine küsünce de kardeşlik kurumu zarar görür… Bu zarar topluca Allah'ın ipine sarılın!" ayetiyle amel etmemeye yol açar… Her halükarda insanların ibadetine ve gücüne zarar verir… Bu sebepten dedikodu haram kılınmıştır
Allah'ın hoşlanmadığı şeylerden biri de kendisinin vermiş olduğu nimetlerin israfının yapılması… Malın israf edilmesinin elbette ki Allah'a bir zararı yoktur… Fakat Allah'ın koyduğu bütün kanunlar insanların çıkarına ve toplumun huzurlu olması yönündedir… evet, Allah'u Teala israfı sevmiyor… Çünkü israfta hem ikram edene saygısızlık vardır hem de mal insana ait değil ki dilediği gibi kullanın.
Allah'u Teala'nın hoşlanmadığı şeylerden biri de çok sorunun sorulmasıdır… Allah ve resulü bir söz söylediği zaman o söz güneş gibi açık ve anlaşılırdır… Sahabeler Allah resulüne sorular sorarlardı ki bu çok doğaldır. Fakat sorularda detaya gidilmesi hoş karşılanmıyor;"Herhangi bir konuyu size emredip yasaklamadığım sürece, siz de beni kendi halime bırakınız. Sizden önceki ümmetleri çok sual sormaları ve peygamberlerine karşı münakaşaya dalmaları helak etti. Size herhangi bir şeyi yasakladığım zaman ondan kesinlikle sakınınız, bir şeyi emrettiğimde de onu, gücünüz yettiği ölçüde yerine getiriniz."[2]
Rabbim dilimize, kulağımıza ve malımıza karşı dikkatli davranmamızı nasip etsin. Amin