Trend

Diriliş Ertuğrul dizisindeki ''Umur bey'' gerçekte kimdir?

Diriliş Ertuğrul dizisinin 5. sezonunda tanıdığımız ''''Umur bey''''in tarihteki yeri ve önemine binaen yaptığımız araştırmada gerçekte kim olduğuna dair bilgileri sizlere sunuyoruz. Bu haberde okuyacağınız Umur bey gerçekte kimdir? Nasıl vefat etti? Sorularının cevabı olacak.

Diriliş Ertuğrul dizisinin 5. sezonunda tanıdığımız ''Umur bey''in tarihteki yeri ve önemine binaen yaptığımız araştırmada gerçekte kim olduğuna dair bilgileri sizlere sunuyoruz. Bu haberde okuyacağınız Umur bey gerçekte kimdir? Nasıl vefat etti? Sorularının cevabı olacak.

UMUR BEY KİMDİR?

Aydınoğulları Beyliği hükümdarlarından. Babası Aydınoğlu Mehmed Beydir. Lakabı Bahaüddîn'dir. Genç yaşında babası tarafından İzmir Emiri tayin edildi. Bu sırada deniz seferlerinde gösterdiği cesareti, kumandanlık ve adaletiyle meşhur oldu. 1328-1329'da Bozcaada'ya kardeşi İbrahim'le birlikte bir akın harekatında bulundu. Sakız Adasına da bir sefer tertip etti. 1332 yılında Gelibolu, Semendre; 1333 yılında Yunanistan ve Ege adalarına tertip ettiği sefer neticesinde, buraları haraca bağladı. Umur Bey, bu deniz seferlerinden birçok ganîmet elde etti.

1334 yılında babasının vefatı üzerine yirmi beş yaşında Aydınoğulları Beyi oldu. 1334-1335'te Yunanistan ve Mora'ya sefer tertip etti. 1335'te Alaşehir'i muhasarayla aldı. Bu muhasara sırasında üç yara aldığı rivayet edilir. 1336 yılında Bizans İmparatorunun Midilli ve Foça'daki Cenevizliler üzerine yaptığı sefere Umur Bey de yardım etti. Bu yardıma karşılık Sakız Adasını aldı. 1338 yılında Ege adalarına ve 1339 yılında da Yunanistan'a seferlerde bulundu. Ayrıca Karadeniz seferine de çıkıp; Kili, Eflak gibi sahillere baskınlar yaptı. Umur Bey bu seferleriyle Latinleri, Rodos Şövalyelerini tesirsiz hale getirdi.

1341 yılında Bizans İmparatoru Üçüncü Andronikos'un ölümü ve tahta geçen İonnes'in yaşının küçük olması dolayısıyla Bizansta saltanat mücadeleleri başladı. Umur Bey, bu mücadeleler esnasında kara orduları komutanı Kantakuzeni destekledi. Bu sırada Kantakuzen Dimetoka'da krallığını ilan etmişti. Umur Beyin deniz seferlerinden bunalan Latinler ve Bizans İmparatorunun annesi, Papa'ya müracaat edip, yardım istediler. Papa'nın teşvikiyle bir Haçlı donanması kuruldu. Bu donanmada Papalık, Kıbrıs, Venedik, Ceneviz ve Rodos Şövalyeleri yer alıyordu. Haçlı taarruzu başladığında Umur Bey daha yeni Kantakuzen'e yardım etmekten dönmüştü. İlk hücum başarıyla püskürtüldü. Haçlılar Aralık 1344'te yaptıkları ikinci hücumda Sahil İzmir'i almayı başardılar. Bu durum karşısında Umur Bey Yukarı İzmir'e çekilmek zorunda kaldı. Umur Bey müsait zaman ve şartlar kollamak gayesiyle, anlaşma teklifinde bulundu. Böylece geçici bir süre için harp durdu. Umur Bey bu fırsattan istifadeyle, Rumeli'ye Kantakuzen'e yardım etmeye gitti. İstanbul üzerine yapılan harekat sırasında yanında bulunan Saruhan Beyin oğlu Süleyman vefat etti. Umur Bey, bunun üzerine dönüp, Süleyman'ın cenazesini babasına teslim etti.

Vefatı

Papa şiddetle, taarruzun devam etmesini istediğinden tekrar çarpışmalar başladı. Bütün bunlara rağmen 1347 yılında anlaşma yapıldı. Buna göre; İzmir, Aydınoğullarının olacak, buna mukabil Haçlılara bazı ticarî imtiyazlar verilecekti. Haçlı rûhu kabarmış olan Papa bu antlaşmaya da muhalefette bulunup, anlaşmayı tastik etmedi. Umur Bey bu olumsuz tutum üzerine ordusunu toplayıp, karşı hücuma geçti. 1348'deki hücum sırasında alnından okla vurularak şehit düştü. Umur Bey, Birgi'de babasının yanına defnedildi. Yerine büyük ağabeyi Ayasuluğ Emiri Hızır Bey geçti.

Umur Bey, bilhassa yaptığı deniz seferleriyle meşhur oldu. Aydınoğulları Beyliğine yükselme devrini yaşattı. Ege Adaları, Yunanistan ve civar yerlere yaptığı seferlerle bol ganimet ele geçirip, Haçlıların korkulu rüyası haline geldi. Bütün bu harp faaliyetleri yanında beyliğin îmarına ve gelişmesine de önem verdi. Zamanında birçok şehirde cami, medrese, kervansaray, çeşme vs. gibi hayır eserleri kuruldu. Umur Bey yazar, şair ve alimleri koruyup, teşvik ederdi. Kendi adına 5568 beyitli Süheyl-ü-Nevbahar manzumesiyle, Farsçadan Türkçeye çevrilmiş olan Kelile ve Dimne ve Tabiatname adlı eserler vardır. Umur Bey adına, üzerinde "Mehmed bin Umur" yazan bir sikke bastırılmıştır.