Diyarbakır'da Camii yandı; ama asla yanan taşlar ve duvarlar değildi. Yanan, maneviyatımızın bütün kadrajıydı, ruhumuzun nefes aldığı mana medeniyetimizdi, yanan – yakılan, kalubeladan beri kendimizi şerefli addettiğimiz değerlerimizin ruh köküydü, yanan bizim engin iman burçlarımızdı, o yanan yalnız bir camii değil, namus meşalemizdi. Yanan salt bir camii değil, izzet ve onurumuzun kıblesiydi, yanan kalbimizin çehresiydi. Ahh yerin ağırlığı kadar ah, havanın boşluğu kadar ah…
Ah ben, yandım, sen yandın, biz yandık, analar yandı, bacılar yandı, bebeler yandı, dergahlar yandı, kefen yandı, tabut yandı, yandı teneşir, mabet yandı, vatan yandı, kan yandı, damar yandı, odun yandı, rahle yandı, talebe yandı, müderris yandı… Göz, kalp, beyin, sinir, beden yandı, ruh yandı… İbadethanem ağıtlar içinde yandı…
Tarih yandı, mazi yandı, ikbal yandı, kültür yandı, sanat yandı, şiir yandı, ney yandı, ezgi yandı, kitap yandı, hayal yandı, göz yandı, gözün yaşı yandı, göz yuvası yandı…
Liman yandı, gemi yandı, yol yandı, yolcu yandı, su yandı, azap uyandı…
Mihrap yandı, minber yandı, makam yandı, şuur yandı, idrak yandı, bilinç yandı, ah gök yandı, deniz yandı, ah Everest yandı, Ağrı yandı… Havaaar havaar insan yandı…
Örtü yandı, tesettür yandı, mahremiyet yandı, edep yandı, 'kim' niye yandı, 'kim' neden yaktı…
Sur'daki Fatih Paşa Camii yanmış, asıl Suriye yandı, Kudüs yandı, Bağdat yandı, Sudan yetimleri yandı, Somali fakirleri yandı, Gazze'de kemikleri gelişmeyen kız çocukları yandı, asıl Halepçe bir daha yandı, asıl Nusaybin yandı, Cizre yandı, Türkiye yandı, bir buçuk milyarın bağrı kül edilip yandı, yanan camii son halkaydı, asıl gaye yandı…
Son demlerde kalbimizin bir çehresi daha, kül edilip duman edildi, artık ne bıçak kaldı ortada ne de kemik, artık ruhumuza sıçrayan azap sendromunu delik deşik edip, üzerimize, dünyanın patentli namussuzları ve egemen kafirleri tarafından serpilen ruhsuzluk ataletini silkelemenin zamanı gelmedi mi…
Mübarek toprağımızı hep birlikte ana namusu gibi Muhammedi bir şeref bilmenin anı gelemedi mi… Kürt olsun, Türk olsun, Laz, Çerkez, Boşnak, Pomak, Gürcü, Azeri olsun, Arap veya Acem olsun, Muhammedi bir dirilişin sancağında yekvücut olmanın lahzası gelmedi mi???!!!
Şahsen ben sabahlara kadar, kocası ölen kadınlar gibi ağlamaktan bıktım!
Ya bizim onurumuz ya da bir an evvel bir buçuk milyar Müslüman'ın şahadeti!
Daha nereye kadar kardeşin kardeşi kırması, birbirimizle evlenip yuva kurabilecekken, birbirimizin amcası dayısı halası olabilecekken bizi birbirimize kırdıran şereften bir gıdım dahi nasip almayan kefere tohumuna daha nereye kadar dur diyemeyeceğiz. Daha nereye kadar ahh…
Biliyorlar ki iki kavim var Ortadoğu'da: Şereften taviz vermeyen Kürt ve haysiyetinden taviz vermeyen Türk, işte BU YÜZDEN kardeşim işte BU YÜZDEN, haysiyetimiz ve şerefimizle oynaşması keferenin işte bu yüzden…
Biliyorlar ki Ortadoğu'da öyle bir millet var ki KÜRT'ler ve TÜRK' lerden oluşan NAMUS MİLLİYETİ, biliyorlar ki NAMUS MİLLİYETİ'ni yok ettiklerinde yok edecekler İSLAM'ı…
Birbirimizi dışlamayı bırakıp, kardeşçe, Müslüman'ca, insanca birbirimizin hikayesini dinleyip, birbirimizin yerine birbirimize ağlamanın zamanı gelmedi mi…
Kalbimizde iman zelzeleleri yaşatmanın zamanı gelemedi mi???!!!
Camilerimize, kardeşliğimize, Muhammedi izzetimizle birbirimizle kucaklaşmanın zamanı gelmedi mi. Yerin ağırlığı, havanın boşluğu kadar, kardeşine, sana HAKKIM HELAL OLSUN deyip, bir, birlik, birlikte olmanın zamanı gelmedi mi…
Kürt kadını ağlıyor hem de MİLYONLARCA, Türk kadını ağlıyor MİLYONLARCA ya üç Fransız kadın ağlayınca MİLYONLARIMIZI nasıl MİLYARA dönüştürdüklerini görmüyor muyuz. Bu körlük daha nereye kadar kardeş daha nereye kadar!
Gece namazına kalkıp Müslüman kardeşinin birliği, selameti için dua edip, sabah gün ışığıyla Müslüman kardeşine kurşun sıkan, kendi coğrafyasına kendi eliyle tefrika tohumu ekip yine kendi eliyle tefrika tohumunu sulayan biz!!! DAHA NEREYE KADAR BU ACZİYET! DAHA NEREYE KADAR!
Evet, tekrar ediyorum: Ben sabahlara kadar kocası ölen kadın gibi, kardeşliğimize, birliğimize, beraberliğimize, izzetimize ağlamaktan bıktım ve bu kardeşliği ve bu izzeti yaşamak istiyorum.
Zamanı gelmedi mi…!!!???