Döviz cinsinden sözleşmelerin durumu

Döviz kurlarında yaşanan aşırı fiyat artışını önlemek amacıyla en son yapılan düzenlemeyle Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar'da değişiklik yapıldı ve geçtiğimiz Perşembe günü Resmi Gazete'de yayımlandı.

"g) Türkiye'de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz."

"Geçici Madde 8 – Bu Kararın 4'üncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir."

Bu yeni düzenlemenin getirdiği değişiklikleri Av. Mustafa Güneş şöyle açıklıyor;

• Sınırlamaya tabi olacak işlemler Türkiye'deki yerleşik kişilerin kendi aralarında yaptıkları işlemler olacaktır. Türkiye'de yerleşik olup yabancı bir firmayla yapılan iş ve işlemler bu sınırlamaya tabi değildir. "Türkiye'deki yerleşik kişiler"den gerçek kişi, özel hukuk tüzel kişisi ve kamu tüzel kişisini anlamak gerekir.

• Karar, 13 Eylül 2018 günü yayınlanmakla derhal yürürlüğe girdiğinden bugünden sonra yukarıda sayılan hallerde döviz cinsinden veya dövize endeksli bir sözleşme yapmak mümkün olmayacak; yapılacak sözleşmelerin bedeli ve sair ödeme yükümlülüklerini TL cinsinden kararlaştırmak gerekecektir.

• Mevcut yürüyen sözleşmeler bakımından 30 günlük bir geçiş süreci öngörülmüş ve tarafların bir araya gelerek döviz cinsinden kararlaştırılmış bedellerin Türk Lirası olarak yeniden belirlenmesi düzenlenmiştir. Ancak bu TL'ye dönüştürmenin hangi kur üzerinden yapılacağı hususunda Kararda bir düzenleme yer almamaktadır. Uygulamada bu türden Kararların uygulanmasına ilişkin tebliğler yayınlanmakta ve detaylar o tebliğlerde ele alınmaktadır. Bu örnekte de bir Tebliğin yayınlanması beklenmelidir. Şayet yayınlanacak Tebliğde de esas alınacak kurlar hakkında bir düzenleme getirilmez ve taraflar bu hususta anlaşamazlarsa ihtilafların davaya dönüşmesi kaçınılmaz bir hal alacaktır.

• TL'ye dönüştürme işlemi sadece sözleşme bedeli (kira, ücret vb.) bakımından değil, aynı zamanda depozito, teminat, cezai şart, tazminat vb. hususlarda da söz konusu olacaktır.

• Bazı sözleşmeler bu sınırlamanın dışında kalacaktır. Hangi sözleşmelerin döviz cinsinden bedeller içerebileceğine ilişkin düzenleme yapma yetkisi Bakanlığa verilmiştir. Bakanlık bu yetkisini düzenleyici veya birel işlem şeklinde kullanabilir. Yani Tebliğ ile genel bir düzenleme yapıp örneğin Kamu İhale Kanunun 21 ve 22'inci maddelerinde geçtiği gibi nasıl ihale usulünün istisnaları olarak pazarlık ve doğrudan alıma gidilebilecek durumları saymışsa, burada da Bakanlık döviz cinsinden bedel kararlaştırılacak halleri yayınlayacağı Tebliğ'de düzenleyebilir. Bu yolla birlikte özel durumlar için muafiyet verilmesi de söz konusu olabilir. Bu son ihtimalde ilgililer Bakanlığa başvurarak muafiyet belgesi almak durumunda olacaktır.

• Karar'da "TL cinsinden kararlaştırılır" denmek yerine; "ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz" denmiştir. Bu nedenle altın veya diğer değerli madenlere endeksli sözleşmeler bu sınırlamanın kapsamına girmemektedir.