Dua gayrete aşıktır

0

Okurken dinlendiğim, zamanın dişlileri arasında öğütülen ruhumun da dinlendiğini hissettiğim bir deryadır İnşirah Suresi… Yalnızca belli mevzulara cevap veren bir müracaat alanı ve ilim kaynağı değil, her hal ve anımız için indirildiğine inandığım hikmet membaı…

"Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?"

"Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır…"

"Öyleyse bir işi bitirince diğerine koyul

… ve yalnız Rabbine yönel!"

Hizmeti nimet bilmiş, yolculuğunun manasını yorgunluğunda gizlemişler için ne şiirsel bir duadır O… Hayatın çabucaklığına; kıran, un ufak eden yanlarına yılmamak ve ye'se kapılmamakla meydan okumayı tembihliyor insana… Göğüne gönlün, bir gül tazeliği ile dokunuyor her defasında… "Daha iyisini de yapabiliriz, daha güzeli de olabiliriz" dedirtirken sevdalılarına, Rahmanî bir ışık yerleştiriyor sevdanın sadrına…

"Başıboş" kaldığında yorgunluğunu dinliyor gönül… Şeytan en çok bir boşluk anında yaklaşıyor yamacımıza. Ayna oluyor, fakat haksız yanlarımızı değil de, mağdur taraflarımızı mütemadiyen önümüze çıkaran bir ayna… Boşluk anlarında bocalıyor insan. Boşluk anlarında sahip olduklarına değil de olamadıklarına yoğunlaşıyor. Kendisini dinlediğine inanırken nefsinin sesine kulak veriyor… Eteğimizden tutan, bizi kuyusuna çeken kıskançlıklar, kıyaslar, gövde gösterileri en çok boş anlarımızın ürünleri. Orada bırakıyor çünkü tohumunu kötülük, ruhun kuyusuna... İnsan evet, en büyük yanlışlarından birine kendisiyle baş başa kalmanın, boş kalmak olduğunu düşünmekle düşüyor… Unutuyor kitap okurken, yazı yazarken, ölümü tefekkür ederken ve hatta çalışırken, koştururken de kendisiyle baş başa kalabileceğini… Bir boşluğun bir şuur veremeyeceğini… Bir işle meşgul olurken de kalbinin arka bahçelerinde yeni fikirler, yeni heyecanlar büyütebileceğini…

Cinnetler, buhranlar, depresif bozukluklar arttı. Toplumun geneline baktığımız zaman yükselen bir refah seviyesi yanında düşüşe geçen bir tekamül çıtası görüyoruz. Bu noktada 15 Temmuz direnişindeki kahramanların umut vaat eden ve Yeni Türkiye için milat olan duruşuna elbette haksızlık edilmesin isteriz fakat bu şanlı hakikat bile hasta ve mutsuz insanların çoğalmakta olduğu gerçeğini yazık ki değiştiremiyor.

Kişi, çoklarını tuzağa düşüren ve kendisini tuzağa düşürmek için bekleyen buhran çukurundan ancak anlamlı bir yaşam gerçeği ile kurtulabilir. Bu mananın sırrı ise ferdin Allah için, vatan ve millet için, evlatları için, kendi gelişimi için çalışmasında saklı. Bu mananın sırrı bize asırlar evvelinden İnşirah reçetesindeki "Öyleyse bir işi bitirince diğerine koyul" ayetiyle sunulmuş. Sır değil. Rabbimin kuluna bildirdiklerinden…

Önce bu bilinci yakalayıp kendi içimize layıkıyla hapsetmemiz, sonra televizyon/diziler, bilgisayar/sosyal medya karşısında saatlerce transa geçip uyuşan insanlara hatırlatmamız boynumuza borçtur. Bu boşluk düşünce üretimi engeller, ufku kısırlaştırır. Unutmayalım ki temiz bir gaye ve gayretin olmadığı her yerden kötülük sadır olur.

Selam ile…