Eğitimin Genetiği

0

Eğitimin Genetiği

Bir öğrenci velisi, çocuğunun işlediği bir suçtan dolayı okul disiplin kuruluna davet edilir.

Disiplin kurulu başkanı idareci gayet kızgın ve üst perdeden konuşmaya başlar:

-Kusura bakmayın ama senin bu çocuk bize illallah ettirdi. Nerede kavga varsa, hakaret varsa, pencere-cam kırma varsa, okuldan kaçma varsa, öğretmene saygısızlık varsa, senin oğlun da orada. Vallahi dayanılacak gibi değil. Kusura bakmayın ama okul içinde rahatsız olmayan kimse yok neredeyse. Herkes illallah etmiş durumda. Buna bir çözüm bulmamız lazım!...

Müdür yardımcısının acı sözlerini kederle, hayıflanarak, neredeyse ağlayarak dinleyen baba, bir soru sorar:

-Kıymetli hocam, bu çocuğum kaç yıldır bu okulda?

-Beşinci sınıftan itibaren burada olduğuna göre dört yıl olmuş.

Sonra ikinci soru gelir:

-Peki, bu okula ilk geldiğinde de bu hareketleri yapıyor muydu?

Yeni sorunun ne olacağını tahmin eden müdür yardımcısı, tereddütlü cevap verir:

-Herhalde yapmıyordu, en azından bu kadar değildi…

-Evet, ben bu çocuğumu size getirip teslim ettiğimde, bu dediklerinizin hiçbirini yapmıyordu. Dört yıldır sizin gözetim ve denetiminizde. Sabah sekizden ikindi dörde kadar siz eğitiminizde. Tamam ben çocuğumu okuldan alıp götüreyim ama siz de lütfen eski çocuğumu bana verin!...

-?!...

Yaşanmış bir uç örnek. Burada tüm mesuliyeti okula yükleme gibi bir vicdansızlığı yapacak değiliz. Ancak okul ve çevresinin çocuğu getirdiği noktayı da göz ardı edemeyiz haliyle. Tüm eğitimcilerimizin ittifak ettiği gibi; okul (öğretmen, idareci, müfredat…), aile ve çevre öğrencilerin şekillenmesinde belirli oranlarda etkili olmaktadır. Bu etki her bir öğrenci için farklılık arz edebilir. Ama çıkan ürün bu üç paydaşın mahsulü…

Eğitim odaklı çalışmalar yapan ÖĞ-DER, geçen hafta güzel etkinlikler halkasına imza attı. Eğitimin genetiği, ahlakiliği, helal yaşam ve çocukerkil aile başlıklarında konferanslar serisi gerçekleştirdi. Bu konferanslara, Hindistan'dan Prof. Dr. Zafarül İslam Khan, Çad'dan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Osman ve İngiltere'den Gazeteci-Yayıncı Sarah Lauren Booth, Malezya'dan Prof. Dr. Şeyh Abdulmabud ile Türkiye'den Eğitimci- Yazar Mehmet Nezir Gül, Prof. Dr. Sefa Saygılı ve Gazeteci- Yazar Fatma Tuncer katıldılar. Adana, Samsun, Konya, Ankara ve İstanbul'da gerçekleşen bu konferanslarda konular masaya yatırıldı, katılımcılara İslami bakış açısıyla bir değerlendirme imkanı sunuldu.

Çocuk niçin o hale geldi, baba aslında ne demek istedi derseniz, cevabı açık: fıtratın genetiğiyle oynarsak, eğitimin de genetiğini bozmuş, hatalı ürünler yetiştirmiş oluruz.

Fıtrat üzere kalın efendim.

VEFAT

Dr. Emin Acar hocamız da vefat etti. Hacıbayram'da binlerce hoca, talebe ve sevenlerinin duasıyla ebediyete uğurlandı. Kendisi MSP milletvekilliği yapmış, yazıhanesi/ dergahı herkese açık bir hocaefendi idi. Çorbasını ve özel çay/şerbetini içmek, sohbetini dinlemek nasip olmuştu. İhlaslı bir mümin, alim, zahid, geniş ufuklu idi. Hacıbayramın, Ankara'nın manevi dinamiklerindendi. Rabbim mekanını cennet eylesin.***