Esmaül Hüsna Allah'ın güzel isimleri anlamına geliyor. Esmaül Hüsna isimleri hem maddi hem manevi hastalıklar için zikredilir. Her Esmanın manası fazileti zikir günü ve zikir sayısı farklıdır. Eş Şekur zikri de Esmaül Hüsna isimlerinden. Esmaül Hüsna'da El Kebir benzeri olmayan anlamına geliyor. El Kebir eşler arasında muhabbeti artırmak için zikredilir. İşte El Kebir isminin manası ve zikrinin faziletleri...
El-Kebir esması ile yapılacak duaların genellikle; Perşembe günleri, güneş doğmadan önce ya da ikindiden sonra yapılması tavsiye edilmektedir. Bu esmanın yer aldığı surelere ise; Rad Suresi, Hac Suresi ve Lokman Suresi örnek olarak gösterilmektedir.
El-Kebir Anlamı Nedir?
El-kebir esması ile Allah’ın (c.c.) akla gelen ya da gelmeyen her konuda büyüklük ve ululuk sahibi olduğu vurgulanmaktadır. Bu bağlamda Allah, kendi büyüklüğünü yalnızca kendisi bilmektedir. Yaratılan hiçbir varlık O’nun büyüklüğü bilemez ve hiçbir zaman da bilmeye gücü yetmeyecektir.
El-Kebir Fazileti Nedir?
El-Kebir esmasının faziletleri neredeyse her derde çare olmaktadır. Bu bağlamda “Ya Kebir” tesbihatına devam eden kişilerin ulaşabileceği bazı faziletler aşağıdaki gibi yazılabilmektedir.
- “Ya Kebir Celle Celalühü” ismi şerifini okuyan kimseler arasındaki; sevgi, saygı, değer ve hoşgörü artmaktadır.
- “Ya Kebir Celle Celalühü” ismi şerifini okuyan eşler arasındaki muhabbet ve sevgi bağı güçlenir.
- Namaz sonrasında okunan “Ya Kebir Celle Celalühü” ile kişi işinde başarılı olur ve çevresi tarafından daha çok sevilir.
- Oruçlu olunan vakitlerde okunduğunda, kişinin makam ve rütbesinin artmasına vesile olur.
- Düzenli olarak tekrarlanan “Ya Kebir” zikri, kişinin ilim sahibi olmasını sağlar. Bu kimseye toplum tarafından değer verilir, hürmet gösterilir.
- Borcundan kurtulamayan kişiler “ya Kebir” zikrine devam ederse Allah’ın da izniyle borçlarını ödeyecek güce kavuşur.
Fazileti ve faydaları :
*Her gün 100 kere ” Ya Kebîr celle celâlühû ” ism-i şerifini okumaya devam ederse insanlar arasında sevgi ve muhabbet görür, saygı ve değeri artar.
* Her gün 232 kere ” Ya Kebîr celle celâlühû ” zikrine devam eden eşler arasında sevgi bağları kuvvetlenir.
* 5 vakit namazdan sonra 232 kere ” Ya Kebîr celle celâlühû ” zikrine devam eden iyi bir makam sahibi olur, herkes tarafından sevilir.
* Anlaşamayan karı-kocanın yemeklerine okunarak yedirilirse anlaşır ve güzelce geçinirler.
* Yâ kebiyru entellezî lâ tehdil ukûlü li vasfı azametih.” duasına devam edenler borçlarından kurtulurlar. Rızıkları da artar.
* Makam veya rütbesi tenzil edilenler yedi gün oruçlu olarak bin er defa okumaya devam ederlerse tekrar rütbe ve makamlarına nail olurlar.
* Devamlı olarak bu ism-i şerif ile zikredene ilim kapıları aralanır. İnsanlar tarafından hürmet edilir, insanlara karşı heybetli gözükürler.
* Büyüklerin yanındaki işlerin husulü için, mezkur adet (232) okunur.
* Haksızlıkla vazifesinden uzaklaştırılan kimse oruçlu olarak bin er defa okursa Allah’ın izni ile tekrar vazifesine avdet eder.
* Günde yüz defa okuyan kimse halk içinde şerefe nail olur.
* Borç altında ezilen kimse her gün bin defa okursa Allah’ın izni ile borcunu ödemeye muvaffak olur.
El-Kebîr esmasının ebced değeri, zikir sayısı, zikir günü ve zikir saati :
Ebced değeri ve zikir sayısı ; 232
Zikir günü ; Perşembe
Zikir saati ; Müşteri (Sabah güneş doğarken ve ikindi namazı sonrası. Gece okumalarında tam gece yarısı.)
Vücut haritasındaki yeri (Zikri hangi organa iyi gelir.) : Sol kürek altı ve böğür.
Gezegeni : Pluto.
İçinde El Kebir İsm-i şerifi geçen Kur’an ayetleri :
1-) Rad suresi 9. ayet
عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ الْكَبِيرُ الْمُتَعَالِ
Okunuşu :
Âlimul gaybi veş şehâdetil kebîrul muteâl(muteâli).
Anlamı :
Görünen (şahit olunan) ve görünmeyeni (gaybı) bilir. Büyüktür, Âlîdir (Yücedir).
2-) Hac suresi 62. ayet
ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدْعُونَ مِن دُونِهِ هُوَ الْبَاطِلُ وَأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ
Okunuşu :
Zâlike bi ennallâhe huvel hakku ve enne mâ yed’ûne min dûnihî huvel bâtılu ve ennallâhe huvel aliyyul kebîr(kebîru).
Anlamı :
İşte böyle, çünkü O, “Hakk”tır. Ve Muhakkak ki O’ndan (Allah’tan) başka dua ettiğiniz (taptığınız) şeyler, onlar bâtıldır. Muhakkak ki Allah, O, Âli (yüce)’dir, Kebir’dir (büyüktür).
3-) Lokman suresi 30. ayet
ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ وَأَنَّ مَا يَدْعُونَ مِن دُونِهِ الْبَاطِلُ وَأَنَّ اللَّهَ هُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ
Okunuşu :
Zâlike bi ennallâhe huvel hakku ve enne mâ yed’ûne min dûnihil bâtılu ve ennallâhe huvel aliyyul kebîr(kebîru).
Anlamı :
İşte bu, Allah’ın hak olması sebebiyledir. Ve O’ndan başka taptıkları şeyler mutlaka batıldır. Muhakkak ki Allah; Âli’dir (yüce), Kebir’dir (büyük).
4-) Sebe suresi 23. ayet
وَلَا تَنفَعُ الشَّفَاعَةُ عِندَهُ إِلَّا لِمَنْ أَذِنَ لَهُ حَتَّى إِذَا فُزِّعَ عَن قُلُوبِهِمْ قَالُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ قَالُوا الْحَقَّ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ
Okunuşu :
Ve lâ tenfeuş şefâatu indehû illâ li men ezine lehu, hattâ izâ fuzzia an kulûbihim kâlû mâzâ kâle rabbukum, kâlûl hakka, ve huvel aliyyul kebîr(kebîru).
Anlamı :
Ve O’nun huzurunda, kendisine izin verdiği kimseden başkasının şefaati bir fayda vermez. Onların kalplerinden korku giderilince: “Rabbiniz ne buyurdu?” dediler. (Onlar da) “Hakkı buyurdu.” dediler. Ve O; Âli’dir (çok yüce), Kebir’dir (çok büyük).