Evlenme sezonu açılmıştır

Baharın son haftasına giriş yapıyoruz. Bütün yıl beklenen yaz tatiline kısa bir süre kaldı. Hayatlarını birleştirecek çiftlerimizin de harekete geçmek için en çok tercih ettikleri zaman dilimi yaz ayları… Kendi çevremde de düğün, nişan, isteme merasimlerini görmeye başladım yavaş yavaş. Her doğumun ölüm adayı olması gibi her evlilikte de boşanma ihtimal. Son yıllarda doğum oranı azaldı, boşanma oranı arttı. Peki, bu evliliklerin formülü var mı? Aşkın matematiği diyoruz ya evliliğin formülü de var mıdır bir şey diyemem ama evliliğin gereklilikleri kesin olarak var: Saygı, tutku, bağlılık.

Her evliliğin bir amacı vardır. Bir arayış sonunda gerçekleşir. Bu arayış yalnızlığı gidermek, maddi paylaşım, eğlenmek, ten uyumu, çocuk sahibi olmak, aile olmak, toplumda statü sahibi olmak (başını bağlayalım evini yurdunu bilsin düşüncesi) gibi… Birbirinden farklı birçok sebeple evlilik gerçekleştirilir. Hatta çoğu zaman o arayışa o kadar bağlanılır ki evlenen kişinin diğer özellikleri göz ardı edilir. Ta ki aynı eve girdikten sonrasına kadar… Görmezden gelinen birçok davranış, durum ve olaylar artık gözünüzün önünde koskoca bir dağ gibi engel olmaya başlar.

  Evlilik Bir Balon Gibidir

Biraz baskı uygularsanız şekil değiştirir. En ufak kesici bir durumda patlar. Serbest bırakırsanız uçar. Aynı yerde günlerce bırakırsanız söner… Bu sebeple evlilik bütünlüklü bir yapıdır. Bir kenarda bekletmeye gelmez. Sıkmaya gelmez, bırakmaya hiç gelmez. Özellikle çocuklu aileler: Siz her şeyden önce karı kocasınız. Kadın ve erkeksiniz. Anne ve baba olmak sizlerin birbirinize kattığı bir rol, değer… Bu yüzden yola çıkarken size eşlik edeni unutmayın.