"Hamas'ın 7 Ekim'de başlattığı "Aksa Tufanı" operasyonu İsrail'de şok etkisi oluştururken MOSSAD'ın nasıl istihbarat zafiyeti yaşadığı merak konusu oldu. İddialara göre bu operasyonun arkasında Çinli telefon şirketi Huawei rol oynadı.
7 Ekim'de Hamas'ın silahlı kanadıKassam Tugayları'nın "Aksa Tufanı" adıyla başlattığı operasyon İsrail'de şok etkisi oluştururken dünyada geniş yankı uyandırdı.
User 7 Ekim'de Hamas'ın silahlı kanadıKassam Tugayları'nın "Aksa Tufanı" adıyla başlattığı operasyon İsrail'de şok etkisi oluştururken dünyada geniş yankı uyandırdı. Operasyonun İsrail'in yüksek teknolojiye sahip "uyarı" sistemlerini de alt etmesinin ardından, İsrail iç kamuoyu ve dünya genelinde MOSSAD'ın istihbarat zafiyetleri konuşuluyor.
Operasyondan önce Hamas'ın üst düzey yöneticilerinin MOSSAD ve CIA'in "teknik takip" sistemine yakalanmadan iletişim kurduğu bilgisi paylaşıldı.
Operasyonun şok etkisi oluşturmasının ardından, İsrail'in istihbarat zaafiyeti ve eksikliği dünya gündeminin öne çıkan konularından biri oldu. İsrail basını yaşananları İsrail siyasetini ve ordusunu hedef alırken, bu olay İsrail istihbarat sisteminin çöküşü olarak yorumlandı.
Sosyal medyada, "MOSSAD-CIA operasyondan haberi yok muydu?" sorusu gündeme geldi. Hamas'ın operasyon öncesi iletişim irtibatını Çin menşeili Huawei telefon/sistemleriyle sağladığı ve bu sayede istihbarat engelini aştığı iddiası büyük yankı uyandırdı.
Eski bir MI6 ajanı olan Aimen Dean, Hamas liderlerinin son 30 aydır Huawei'nin telefonlarını, tabletlerini ve dizüstü bilgisayarlarını kullandığını belirtti.
ABD'nin Huawei'yi suçladığı yasağı hatırlatarak, bu yasağın Huawei'yi kendi sistemini geliştirmeye zorladığını ifade etti.
Sosyal medya kullanıcıları da bu iddia üzerine ABD'nin neden Huawei'ye bu kadar düşmanca davrandığını sorguladı.
İstihbarat amacıyla dinleme engellemesi yapabilen Huawei'nin kullanılmasının, İsrail istihbaratının zafiyeti üzerine düşündürdüğü görüşü paylaşıldı.
Bu gelişmeler, ABD ile Çin arasındaki yüksek teknoloji savaşı konusunu da akıllara getirdi. Her iki ülke de birbirlerine karşılıklı restleşmelerde bulunurken, özellikle ABD, Çin'i Huawei ve ZTE gibi telekomünikasyon şirketleri üzerinden istihbarat faaliyetlerine destek olmakla suçluyor.
Çin ise ABD'nin yüksek teknoloji alanındaki gelişimlerini engellemeye çalıştığını iddia ediyor.
Ayrıca Avrupa Birliği (AB) de kendi iç telekomünikasyon ağlarında Çin şirketleri Huawei ve ZTE'yi yasaklama kararı aldı. Öte yandan ABD, Çinli telekomünikasyon şirketlerinin Küba'da casusluk faaliyetlerinde bulunduğundan şüpheleniyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları reddederken, Küba Dışişleri Bakan Yardımcısı da böyle bir anlaşmanın prensipte gerçekleşmediğini belirtti.