Gaşiye suresi Kuranı Kerim'de 88. sıradadır. Gaşiye suresi Mekke döneminde nazil olan surelerdendir. Gaşiye suresi 26 ayeti kerimedir. Gaşiye suresinde kıyamet ahirete dair haberler bildirilmektedir. İşte Gaşiye suresi hakkında bilgiler ile Gaşiye suresinin okunuşu ve anlamı...
Kur'an-ı kerîmin seksen sekizinci sûresi.
Gaşiye sûresi, Mekke'de nazil oldu (indi). Yirmi altı ayet-i kerîmedir. İlk ayet-i kerîmede geçen Gaşiye kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede kıyamet ve ahirete ait haberler bildirilmektedir. (İbn-i Abbas-Taberî) Kim Gaşiye sûresini okursa, Allahü teala (kıyamet gününde) onun hesabını kolay eyler. (Hadîs-i şerîf-Kadı Beydavî Tefsîri)
Konusu: Sûrede cehennemliklerle cennetliklerin ahiretteki durumları tasvir edilmekte, Allah'ın varlığına dair deliller sıralanmakta, tebliğ yöntemi öğretilmektedir.
Sûre adını ilk ayetinde geçen ve "örten" anlamına gelen gåşiye kelimesinden almıştır. "Hel etake..." adıyla da anılmaktadır.
Mushaftaki sıralamada seksen sekizinci, iniş sırasına göre altmış sekizinci sûredir. Zariyat sûresinden sonra, Kehf sûresinden önce Mekke'de inmiştir.
GAŞİYE SURESİNİN TÜRKÇE VE ARAPÇA OKUNUŞU İLE MEALİ
Gaşiye 1 (Mealleri Karşılaştır): Hel etake hadîsul gaşiyeh(gaşiyeti).
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ هَلْ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ٱلْغَٰشِيَةِ
Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi?
Gaşiye 2 (Mealleri Karşılaştır): Vucûhun yevmeizin haşiah(haşiatun).
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَٰشِعَةٌ
O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir.
Gaşiye 3 (Mealleri Karşılaştır): Âmiletun nasıbeh(nasıbetun).
عَامِلَةٌ نَّاصِبَةٌ
Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
Gaşiye 4 (Mealleri Karşılaştır): Tesla naren hamiyeh(hamiyeten).
تَصْلَىٰ نَارًا حَامِيَةً
Kızgın ateşe girerler.
Gaşiye 5 (Mealleri Karşılaştır): Tuska min aynin aniyeh(aniyetin).
تُسْقَىٰ مِنْ عَيْنٍ ءَانِيَةٍ
Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler.
Gaşiye 6 (Mealleri Karşılaştır): Leyse lehum taamun illa min darî'(darîın).
لَّيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلَّا مِن ضَرِيعٍ
Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur.
Gaşiye 7 (Mealleri Karşılaştır): La yusminu ve la yugnî min cû'(cûın).
لَّا يُسْمِنُ وَلَا يُغْنِى مِن جُوعٍ
O, ne besler ne de açlıktan kurtarır.
Gaşiye 8 (Mealleri Karşılaştır): Vucûhun yevmeizin naımeh(naımetun).
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاعِمَةٌ
O gün birtakım yüzler vardır ki, nimet içinde mutludurlar.
Gaşiye 9 (Mealleri Karşılaştır): Li sa'yiha radiyeh(radiyetun).
لِّسَعْيِهَا رَاضِيَةٌ
Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar.
Gaşiye 10 (Mealleri Karşılaştır): Fî cennetin aliyeh(aliyetun).
فِى جَنَّةٍ عَالِيَةٍ
Yüksek bir cennettedirler.
Gaşiye 11 (Mealleri Karşılaştır): La tesmeu fîha lagıyeh(lagıyeten).
لَّا تَسْمَعُ فِيهَا لَٰغِيَةً
Orada hiçbir boş söz işitmezler.
Gaşiye 12 (Mealleri Karşılaştır): Fîha aynun cariyeh(cariyetun).
فِيهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ
Orada akan bir kaynak vardır.
Gaşiye 13 (Mealleri Karşılaştır): Fîha sururun merfûah(merfûatun).
فِيهَا سُرُرٌ مَّرْفُوعَةٌ
(13-16) Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
Gaşiye 14 (Mealleri Karşılaştır): Ve ekvabun mevdûah(mevdûatun).
وَأَكْوَابٌ مَّوْضُوعَةٌ
(13-16) Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
Gaşiye 15 (Mealleri Karşılaştır): Ve nemarıku masfûfeh(masfûfetun).
وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌ
(13-16) Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
Gaşiye 16 (Mealleri Karşılaştır): Ve zerabiyyu mebsûseh(mebsûsetun).
وَزَرَابِىُّ مَبْثُوثَةٌ
(13-16) Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
Gaşiye 17 (Mealleri Karşılaştır): E fe la yanzurûne ilel ibili keyfe hulikat.
أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى ٱلْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ
Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır!
Gaşiye 18 (Mealleri Karşılaştır): Ve iles semai keyfe rufiat.
وَإِلَى ٱلسَّمَآءِ كَيْفَ رُفِعَتْ
Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!
Gaşiye 19 (Mealleri Karşılaştır): Ve ilel cibali keyfe nusıbet.
وَإِلَى ٱلْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ
Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!
Gaşiye 20 (Mealleri Karşılaştır): Ve ilel ardı keyfe sutıhat.
وَإِلَى ٱلْأَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْ
Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!
Gaşiye 21 (Mealleri Karşılaştır): Fezekkir innema ente muzekkir(muzekkirun).
فَذَكِّرْ إِنَّمَآ أَنتَ مُذَكِّرٌ
Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.
Gaşiye 22 (Mealleri Karşılaştır): Leste aleyhim bi musaytır(musaytırın).
لَّسْتَ عَلَيْهِم بِمُصَيْطِرٍ
Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.
Gaşiye 23 (Mealleri Karşılaştır): İlla men tevella ve kefer(kefere).
إِلَّا مَن تَوَلَّىٰ وَكَفَرَ
(23-24) Ancak, kim yüz çevirir, inkar ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.
Gaşiye 24 (Mealleri Karşılaştır): Fe yuazzibuhullahul azabel ekber(ekbere).
فَيُعَذِّبُهُ ٱللَّهُ ٱلْعَذَابَ ٱلْأَكْبَرَ
(23-24) Ancak, kim yüz çevirir, inkar ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.
Gaşiye 25 (Mealleri Karşılaştır): İnne ileyna iyabehum.
إِنَّ إِلَيْنَآ إِيَابَهُمْ
Şüphesiz onların dönüşü ancak bizedir.
Gaşiye 26 (Mealleri Karşılaştır): Summe inne aleyna hisabehum.
ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُم
Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.