Trend

Gazali - İhyau Ulumiddin - Lâ İlâhe İllallah''ın Fazileti

Büyük İslam Alimi Ebu Hamid Muhammed Gazali''nin İhyau Ulûmi''d-Dîn eserinden bölümler: Lâ İlâhe İllallah''ın Fazileti

La İlahe İllallah'ın Fazileti

Hadîsler

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Ben de dahil bütün peygamberlerin söylemiş olduğu en faziletli söz 'La ilahe illallahu vahdehû la şerike leh'tir. (Allah'tan başka ma'bud yoktur. Allah birdir; O'nun ortağı yoktur!).17

Kim 'La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, leh'ül- mülkü ve leh'ül-hamdü ve hüve ala külli şey'in kadîr' (Allah'tan başka ma'bud yoktur. Allah birdir; O'nun ortağı yoktur. Mülk O'nundur ve hamd O'na mahsustur. O, herşeye kadirdir) sözünü hergün yüz defa söylerse, bu kendisi için on köle azad etmeye denktir. Aynı zamanda kendisine yüz iyilik yazılır ve defterinden de yüz kötülük silinir. O gün akşama kadar şeytanın şerrinden korunur. Bu sözleri kendisinden daha fazla söyleyenler müstesna, hiç kimse de onun yaptığından daha üstün bir amel yapmış olmaz.18

Abdestini güzelce aldıktan sonra gözlerini göklere çevirerek 'Ben Allah'tan başka ma'bud olmadığına, O'nun bir olup ortağı olmadığına ve Hz. Muhammed'in de O'nun kulu ve de Rasûlü olduğuna şahidlik ederim' diyen kul için cennetin bütün kapıları açılır. Böylece bu kişi cennete istediği kapıdan girebilir.19

La ilahe illallah diyenler için, ne kabirlerinde ve ne de mahşer gününde herhangi bir yalnızlık ve üzüntü yoktur. Sûr'un üfürülmesi anında bu kişilerin başlarından topraklar saçıldığı halde kalkarak 'Hamd, bizden üzüntüyü uzaklaştıran Allah'a mahsustur. Rabbimiz affedici ve şükredenlerin şükrünü kabul edicidir' dediklerini şimdiden görür gibi oluyorum.20

Hz. Peygamber birgün Ebu Hüreyre'ye şunları söyler: 'Ey Ebu Hüreyre! Kıyamet gününde, işlediğin her hasene tartılır. (Yani tartıya dahildir) Ancak Allah'tan başka ma'bud olmadığına şahidlik etmen bu hükmün dışındadır; bu şehadet, teraziye konulmaz. Çünkü ihlasla getirilen şehadet terazinin bir kefesine yedi kat gök ve yedi kat arz da diğer kefesine konsa yine de la ilahe illallah ağır basar'.21

Huzuruna, yer dolusu günah ile de gelse, Allah Teala sıdk ile la ilahe illallah diyen kimsenin bütün günahlarını affeder.22

Hz. Peygamber, Ebu Hüreyre'ye şöyle der: 'Ey Ebu Hüreyre! Can çekişen kimseye la ilahe illallah'ı telkin et; zira la ilahe illallah, günahlar yığınını yıkıp tarûmar eder'. Ebu Hüreyre'nin 'Ey Allah'ın Rasûlü! Bu ölüler için böyle...

Peki diriler için durum nasıldır?' diye sorması üzerine de şöyle buyurur: 'Diriler için, günahları daha fazla ortadan kaldırıcıdır'.33

İhlasla la ilahe illallah diyen kimse cennete girer.24

Hz. Peygamber birgün, 'Cennete girmekten imtina edip Allah'tan, ürken develerin sahiplerinden kaçışı gibi kaçan kimseler müstesna hepiniz (mü'min olduğunuz için) cennete gireceksiniz' buyurdu. Bunun üzerine 'Ey Allah'ın Rasûlü! Cennete girmekten imtina ederek Allah'tan ürküp kaçanlar da kimlerdir?' diye soruldu. Rasûlullah buna şöyle cevap verdi: 'Kim la ilahe illallah demezse işte o, cennete girmekten imtina etmiş ve Allah'tan ürkerek kaçmıştır.

Bu bakımdan onunla aranıza perdeler gerilmeden önce bu mübarek kelimeyi çokça söyleyin; çünkü tevhid ve ihlas keli-mesi budur. Takva kelimesi ve kelime-i tayyibe budur. Bu kelime hakkın daveti ve kopmaz kulpudur. Bu kelime aynı zamanda cennetin de bedelidir'.25

'İyiliğin karşılığı ancak iyiliktir' (Rahman/60) ayetinin tefsirinde şöyle denilmiştir: 'Dünyadaki iyilik la ilahe illallah 'tır'. Ahirette verilecek olan iyilik ise cennettir'.

Şu ayet de aynı şekilde tefsir edilmiştir: 'Güzel davrananlara (iman edip güzel amel işleyenlere) daha güzel bir karşılık (cennet) ve fazlası vardır'. (Yûnus/26)

Bera b. Âzib, Hz. Peygamber'den şöyle rivayet eder:
'Kim on defa 'La ilahe illallahu vahdehû la şerike leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü ve hüve ala külli şeyin kadîr' (Allah'tan başka ilah yoktur. Allah tektir ve O'nun ortağı yoktur. Mülk ve hamd O'na aittir. O herşeye kadirdir) derse, bir köle azad etmekten elde edilen ecre denk bir ecir elde etmiş olur.26

Bu hadîsin başka bir rivayetinde 'köle' tabiri yerine 'nefis' manasına gelen 'neseme' tabiri yer almaktadır.

Amr b. Şuayb, babasından, o da kendi babasından Rasûlullah'ın (s.a) şu hadîsini rivayet etmektedir:
Kim günde ikiyüz defa 'La ilahe illallahu vahdehû la şerîke leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü ve hüve ala külli şey'in kadîr' derse kendisinden önce gelen hiçbir kimse onun önüne geçemediği gibi, kendisinden sonra gelen hiçbir kimse de ona yetişemez. Ancak onun bu amelinden daha faziletli bir amelde bulunan kimse müstesnadır.27

Kim (çarşıda veya) pazarda 'La ilahe illallahu vahdehû la şerîke leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve ala külli şey'in kadîr' (Allah'tan başka hak ma'bud yoktur. Allah birdir ortağı yoktur. Mülk ve hamd O'na aittir. Dirilten ve öldüren O'dur. O herşeye kadirdir) derse, Allah Teala ona bir milyon iyilik yazdığı gibi onun bir milyon kötülüğünü de defterinden siler ve kendisi için cennette bir köşk bina eder.28

Bir rivayette; kul, la ilahe illallah dediği zaman, bu kelime o kulun defterine gelir, o defterdeki herhangi bir hatayı tedkik anında görürse siler. Böylece kendisi gibi bir haseneyi görünceye kadar devam eder. Bu haseneyi gördükten sonra onun yanında karar kılar diye varid olmuştur.

Sahih'de Ebu Eyyûb, Hz. Peygamber 'den şöyle rivayet eder:
'Allah'tan başka ma'bud yoktur. Allah bir'dir. O'nun ortağı yoktur. Mülk ve hamd O'na aittir. O herşeye kadirdir' mealindeki kelimeleri on defa okuyan kimse, Hz. İsmail'in evlatlarından esir düşen dört kişiyi azad etmiş gibi olur.29

Yine Sahih'de Ubade b. Samit tarafından Hz. Peygamber'den şöyle rivayet edilmiştir: Geceleyin uyanıp, 'Allah'tan başka ma'bud yoktur. Allah birdir. O'nun şeriki yok. Mülk ve hamd O'na mahsustur. O herşeye kadirdir ve bütün noksanlıklardan münezzehtir. Hamd yalnızca O'na mahsustur. O'ndan başka ma'bud yoktur. O herşeyden daha yücedir. Günahtan dönüş ve ibadete yöneliş ancak yüce Allah'ın kuvvet ve kudretiyle olur' mealindeki kelimeleri okuyan bir kimse bundan sonra 'Ey Allahım! Beni affeyle derse, günahları affolunur; dua ederse duası kabul edilir; abdest alarak namaz kılarsa na-mazı kabul olunur.30

17) Kitab'ul-Hac, İkinci Bölüm'de geçmişti.
18) Buharî ve Müslim, (Ebu Hüreyre'den)
19) Ebu Davud, (Ukbe b. Âmir'den)
20) Ebu Ya'la, Taberanî ve Beyhakî, (İbn Ömer'den zayıf bir senedle)
21) Irakî, hadîsin uydurma olduğunu kaydetmektedir. Ancak hadîsin son
kısmı Müstağfirî tarafından rivayet edilmiştir.
22) Hadîsin bu ibaresinin garib olduğu belirtilmiştir. Tirmizî Enes'ten başka bir ibare ile nakletmektedir.
23) Deylemî, Müsned'ül-Firdevs, (Ebu Hüreyre'den)
24) Taberanî, (Zeyd b. Erkam'dan zayıf bir senedle)
25) Hakim, Buharî, İbn Adiy, Ebu Ya'la ve Taberanî, (değişik ibare ve ilavelerle...)
26) Hakim, Müstedrek; İmam Ahmed, Müsned, ('on defa' tabiri Müsned'de yoktur)
27) İmam Ahmed,(İkiyüz defa' yerine 'yüz defa' tabiriyle); Hakim, Müstedrek, (kuvvetli bir senedle)
28) Ebu Ya'la, (Enes'den zayıf bir senedle)