Gönlümdeki Erdoğan bu değil...

Kıymetli okurlarım, 2007 yılında, dönemin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Haymana Şenlikleri için Kütahya'ya gelmişti.


O ziyarette, bende Sayın Bakan'la Tayyip Erdoğan'a bir paket nohut göndermiştim. Yanlış hatırlamıyorsam... Aradan üç gün geçtikten sonra, Sayın Erdoğan beni aramış.


Kendisiyle de uzun bir telefon görüşmesi yapmıştım. Hatta hiç unutmuyorum. O görüşmede geçen bazı cümleleri, Partisinin Grup Kürsüsünde söylemişti. Bunu Grup Toplantısını izlerken duyduğum için biliyorum.


Efendim 2009 yılında AK Parti'nin Kütahya İl Kongresi'nin yapılacağı sıralarda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bu kez rüyamda görmüştüm.


Sayın Erdoğan Kongre Salonundan çıkarken, bu rüya il Başkanı tarafından Kendisine iletilmiş. Yine unutmuyorum. Koskoca Başbakan o rüyayı dinlemek üzere Salonun orta yerine kadar gelmişti.


Dikkatinizi çekerim... Beni ayağına çağırttı demiyorum; Tayyip Erdoğan bizzat yanıma kadar geldi diyorum.


Neredeeennn nereye...


Kıymetli okurlar, dün görme engelli diye yanıma kadar gelen Erdoğan'a, maalesef bugün sesimi duyuramıyorum. Hem de, buradan avazım çıktığı kadar bağırmama rağmen...


Hatırlayacaksınız... Bir hafta önce, bu köşede "AVAZIM ÇIKTIĞI KADAR BAĞIRIYORUM" başlıklı yazım yayınlandı. O yazıda, dünyada ve Türkiye'de bir ilk olan Görme Engelli Gezgin Projeme, Sayın Cumhurbaşkanı'ndan destek talep etmiştim.


Ha yazının ardından, Sayın Cumhurbaşkanı'ndan bir telefon beklemedim. Çünkü Kendisinin çok yoğun bir gündemi olduğunu biliyorum.

Ne yalan söyleyeyim... Danışmanlarından aramalarını bekledim. Hâlâ da bekliyorum.


Son olarak, Pek Sayın Danışmanlar, Ahiret var; Hesap var; Kitap var; ABESE Suresi var diyorum... Başka da bir şey demiyorum.