Günümüz Eshameleri

Müslümanlara; Mekke’de müşriklerce hayat hakkı tanınmayınca zorunlu olarak Habeşistan’a göç ettiler! Dünya tarihi zalimlerle doludur; sadece günümüzde değil; geçmişte de insanların başına bela olmuşlar; Gerçeği kabule yanaşmayan bu despotlar; insanları sırf gerçeği benimsedikleri için işkenceye tabi tutmuşlar, aç, susuz bırakmışlar, onlarla alışverişi kesmişler ve günümüz deyimiyle onlara ambargo koymuşlar!

Günümüzde ise İsrail’in zulmü altında inleyen Gazzeli kardeşlerimizin bu mağduriyetini gidermek, içinde bulundukları insanlık dışı durumdan onları kurtarmak, onlara yardım etmek için dünyanın çeşitli ülkelerinde Eshameler (Habeşistan Kralı) bir bir ortaya çıkmaktadır. Bunlar; Bolivya Cumhurbaşkanı Luis Arce, Şili devlet Başkanı Gabriel Boric, Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, Honduras Devlet Başkanı Xiomara Castro, Çad devlet başkanı Muhammed İdris Déby Itno’dur. Çünkü bu yöneticiler, Filistinlilerin içinde bulunduğu faciaya bakıp içi yananlardır. Filistinlilere yardım elini uzatan bu devletler de günümüzün Habeşistan’larıdır.

Bu benzetmeleri yapmamızın nedeni günümüzde kimsenin elini taşın altına koymaya cesaret edemediği bir ortamda; bu yöneticiler maddi ve manevi tehlikeleri göze alarak ellerini taşın altına koyup cesaretle hareket etmişlerdir. Bu davranışlar, aslında bir çeşit kahramanlıktır, insani özelliklerini kaybetmemiş olmaktır; erdemli, onurlu ve övünülecek örnek davranışlar göstermektir. Bir insanın vicdanlı, merhametli, haksızlığa karşı haykıran olması için Müslüman olması yetmez. İnsan olması da gerekir; iyilik yapması, yardımsever olması için.

Hz. Muhammed (sav) Akabe biatında sözleştiği Yesriplilere şunu sordu: “Siz biat etmekle/söz vermekle neyi göze aldığınızı biliyor musunuz?” Onlar da: “Ey Allah’ın elçisi, bu işin sonunda bize ne var? Hz. Muhammed (sav): “Size cennet var!” dedi. Onlar da: “Öyleyse biz ölümüne kadar varız!” dediler. Bugün dünya devletleri İsrail’den çekindikleri için sessiz kalmayı tercih ediyorlar! Bugün sessiz kalanlar rahatlarının bozulacağını ya da işin ucunda ölüm olduğunu düşündükleri için İsrail’e ses çıkaramıyorlar! Ses çıkaranlar, eleştirenler müstesna olmak kaydıyla; bu halin adı, kimse kusura bakmasın korkaklıktır! Kim sözle de olsa İsrail’i eleştiremiyorsa, “Sen zalimsin!” diyemiyorsa başka bir adı hak etmiyor! Hele ki bu Müslümansa halk arasındaki deyimiyle: “Başını kuma sokmakla yaşanmaz!” “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!” deyip işin içinden çıkılamaz! Böyle biri; “Ben cesaretliyim!” demesin!

İsrail’in yaptıkları karşısında susanlar, diğer deyimle “Suya sabuna dokunmak istemeyenler!” unutmasınlar ki gün gelir onlara da İsrail gibi zalimler dokunur! O çok sevdikleri rahatlarını bir gün birileri bozabilir! “Yarın rahat edecek olanlar; bugün rahatlarına kıyabilenlerdir!”