Günümüzde emperyalizm

Günümüzde emperyalist emeller peşinde koşan ABD’nin gözü dönmüş! Dünyanın korkulu rüyası bu zalim canavar; ülkelere ekonomik ve siyasi yönden el koyup zenginlik kaynaklarının üzerine oturmak çabasındadır. Geçmişte de bunu çok yaptı; ancak bu yayılmacılığını hala sürdürmek istemesi demode olmuş bir politikayı sürdürmek istenmesi gerici bir anlayıştır! Emperyalizmin ilk ataları olan ülkeler; bu ilkel sevdadan el ayak çekmişken, ABD’nin günümüzde bunu sürdürmeye çalışması, ilkellikten vazgeçmediğini gösterir. İnsanların kanı ve canı üzerinde kumar oynamanın, çocukları, yaşlıları, kadınları öldürerek kendine yer açmanın insafsızlığın en alası olduğuna kimse itiraz etmez! Günümüz insanını savaştan, kavgadan, kan dökmekten uzak durup insanlığın huzuru ve refahı için ne gerekiyorsa el birliğiyle onu yapmanın yarışı içerisine girmesi gerekirken; şu çağdaş (!) insanın düştüğü duruma bakın! Vah, vah! Uygar insan (!) ne hale gelmiş! Bunların yaptıklarına bakan vampirler bile hayretten parmaklarını ısırıyor; utançlarından dillerini ısırıp elleriyle yüzlerini kapatıyorlar!

Günümüzde, uygar (!) olduklarının iddiasında olanların sergiledikleri vahşetler, uygar olmadıklarını ileri sürüp beğenmedikleri önceki toplumların yaptıklarının yanında hafif kalır. Eski toplumların arasındaki anlaşmazlıklarda savaşlar olurdu; ancak bu savaşların da bir kuralı, bir ahlakı ve vicdanı vardı. Savaşta kadınlara, çocuklara, yaşlılara yani masum, sivil, savunmasız insanlara, hayvanlara kesinlikle dokunulmazdı! Hele hele okullara, ibadethanelere, hastanelere kesinlikle dokunulmazdı!

Bugün Filistin ve Gazze’de yaşanan savaş değil; tek taraflı bir soykırım, katliam, sürgün ve holokosttur! İlginçtir ki kendileri holokosta uğramış bir toplum (Hitler tarafından 6 milyon Yahudi katledildi.) şimdi Gazze’de Filistinlilere aynısını uyguluyorlar! Yine ilginçtir ki vaktiyle Firavun’un onlara yaptıklarını (Erkek bebeklerini doğar doğmaz, hatta anne karnındayken kesiyordu.) bugün kendileri Gazzelilere yapıyorlar! Bugün Gazze’de masum siviller aç, susuz, ilaçsız, tedavisiz, doktorsuz kıvranıp ölürken, insanlık bunu bir film senaryosunu gibi seyretmekle yetiniyor! Bu insanlık mıdır? Bu olsa olsa barbarlıktır! Sessiz izleyip tepki göstermeyenler, insan olduklarını söylemesinler!

Dünya bu katliamı, soykırımı, talanı ve sürgünü izliyor; -Tepkili olan ülkeler ve halkları hariç- kimsenin içi sızlamıyor, içi yanmıyor ve acıması depreşmıyor! Bu nasıl bir insanlıktır, bu nasıl bir Museviliktir, bu nasıl bir Hristiyanlıktır, bu nasıl bir Müslümanlıktır? İnsan Hakları Sözleşmesi’ne bu nasıl bir bağlılıktır; Tevrata’a bu, nasıl bir bağlılıktır? İncil’e bu, nasıl bir bağlılıktır, Kur’an’a bu nasıl bir bağlılıktır? Hz. Musa’ya, (as) bu nasıl bir bağlılıktır, Hz. İsa’ya,(as) bu nasıl bir bağlılıktır, Hz. Muhammed’e, (sav) bu nasıl bir bağlılıktır?

Bu emperyalist (ABD ve İsrail) yöneticiler, saydıklarımızdan hangisine inanıyorlar? Seyirci yöneticiler hangisine inanıyorlar? İnanmıyorlarsa yapılacak şey: Bu dimağları körelmiş, vicdanları kararmış, inançları yok olmuşları dinlememek, bir an önce yönetimden uzaklaştırmaktır! Bunu yapmayanlar katillerle birliktedirler ve aynı sorumluluktan kurtulamazlar!

Evet, bu dünya geniştir; ancak unutulmasın ki ölüm var! Hesap vermek var! Açın üç kitabın gerçek şeklini; bulamazsanız Kur’an’a bakın! İlahımız buyuruyor ki: “O, sana Kitab'ı önceki kitapları(n aslını) doğrulayıcı olarak bir amaç ile indirmiştir. Daha önce insanlara doğru yolu göstermek için Tevrat’ı ve İncil’i de indirmişti.” (Al-i İmran: 3-4) Önceki kitapların bozulmamış şeklinde ne var idiyse Kur’an’da da aynısı vardır. Çünkü Rabb birdir ve mesajları da bir olur.

İleride göreceksiniz ki sizi büyük bir felaketli son bekliyor!