Fatma Gülşen KOÇAK
Tarık Sulo Cevizci Halep merkeze bağlı Türkmen kasabası Çobanbey'de 1984 yılında doğdu. 2010 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Aynı yıl İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Mühendislik Yönetimi bölümünde yüksek lisans çalışmalarına başladı. Suriye'de yaşanan olaylar sonrası Suriye Türkmen çalışmalarına öncülük etti. 2015 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisansını tamamladı. 2022 yılında aynı üniversitede İletişim ve Medya Çalışmaları dalında doktora derecesini aldı. Halen İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde idari ve akademik çalışmalarına devam etmektedir. Akademik çalışmalarının yanı sıra Türkiye'deki Türkmenleri tek bir çatı altında toplamak amacıyla 2017 yılında kurulan Suriye Türkmen Dernekler Federasyonu’nun Başkanlığını da yürütmektedir.
SURİYE’DE TERÖRÜN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ ABD VE İSRAİL’DİR
Suriye Türkmen Dernekler Federasyonu Başkanı Dr. Tarık Sulo Cevizci ‘’YPG terör örgütü bu coğrafyaya yabancı bir grup. Silah zoruyla bazı Kürtleri kendilerine çekmeye çalışıyorlar. Bazılarını da para gücüyle kendine çekmektedir. Burada zoraki şekilde varlığını devam ettirmeye çalışmaktadır. Çoğunluğu yurtdışından gelen militanlarla ayakta durmaktadır. Yerel unsurlar YPG’ de çok fazla önemli mevkilerde değiller. Bütün gücünü dışardan gelen unsurlara bağlamaktadır’’ diye konuştu.
Suriye Türkmen Dernekler Federasyonu Başkanı Dr. Tarık Sulo Cevizci ile Suriye’deki YPG/PKK terörünü, Türkmenlerin Suriye zaferindeki rolünü ve Yeni Suriye yönetiminden beklentilerini konuştuk.
Suriye Türkmenleri rejim tarafından hangi zulümleri gördü?
Suriye coğrafyasında 12 asırdır yaşayan Türkmenler bu coğrafyada birçok devlet kurmuşlardır. 1918 de imzalanan Mondros Mütarekesiyle Türk Askerlerinin çekilmesinden ve Türk hakimiyetinin bitmesinden sonra Suriye Türkmenleri bu coğrafyalarda 100 yılı aşkın bir süredir birçok zalimlikle karşı karşıya kalmışlardır. Önce işgal güçleri ardından da kurulan rejimler her zaman Türkmenlere karşı menfi bir pozisyon almışlardır.
TÜRKMENLER BÜYÜK ZULÜMLER YAŞADI
Bunun sebepleri nelerdir?
Bu coğrafyada kurulan rejimlerin Türkmenleri Türk Devletlerinin bakiyesi olarak görmeleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin uzantısı olarak görmelerinden kaynaklanıyor.Türkiye ile sorun yaşayan Suriye’deki rejimler intikamını hep Türkmenlerden almışlardır. Türkmenlerin kimliklerini asimile etmeye çalışmışlar, dillerini unutturmaya çalışmışlardır. Kültürel faaliyetler yapılması yasaklanmıştır. Suriye Türklerinin herhangi bir örgütlenme, dernek dahi kurmalarına izin verilmemiştir. Türk dilinde, kendi dilimizde eğitimlerine hiçbir zaman müsaade edilmemiştir.
Türkiye'ye gidip gelmelerini hainlik olarak gördükleri için Türkiye ve Türk Dünyasıyla ilişkiler kurması yasaklanmıştır. O yüzden Türkiye ile de ilişkileri hiçbir şekilde geliştirilememiştir. Bunun yanında bürokraside Türklerin yükselmesine hiçbir şekilde müsaade edilmemiştir. Var olanlar görevden hızlı bir şekildeuzaklaştırılmış ve yerine hiçbir şekilde bir Türkmen’in gelmesine müsaade edilmemiştir. Kısacası Türkmenler eğitim noktasında çok ihmal edilmişlerdir. Türkmen bölgeleri sona bırakılmıştır. Kimlikleri, kültürleri yok edilmeye çalışılmış asimile planı uygulanmıştır. Aynı zamanda siyaset yapmalarına hiçbir zaman izin verilmemiştir. Türkmenlerin teşkilatlanmasına müsaade edilmemiştir. Türkmenler birçok noktada toplumdan, siyasetten, bürokrasiden, askeriyeden uzaklaştırılmış devletin önemli yerlerine gelmelerine müsaade edilmemiştir.
SURİYE’DE 3.5 MİLYON TÜRKMEN VAR
Suriye’de ne kadar Türkmen nüfus var?
Suriye’de hiçbir zaman etnik kökenli bir sayım yapılmadığı için Türkmenlerin gerçek nüfusunu bilmiyoruz. Ancak yapmış olduğumuz araştırmalar ve bu bölgeyle ilgili yapılan birçok çalışmalar sonucunda Suriye Türkmenlerinin 3 bölüme ayırıyoruz.Birinci bölüm kendini Türk bilen ve Türkçe konuşanların nüfusunun 1,5 milyon olduğunu tahmin ediyoruz. Başka bir grup Türkçe bilmiyor ancak Türk olduğunun farkında. Bunların nüfusunun 1 milyon olarak tahmin ediyoruz.Son olarak asimile olmuş Türkmenler var. Ne Türk olduğunu bilen Ne de Türkçe konuşanlar var.Bunların da nüfusu 1 milyonu aşkın. Bunların nüfusun topladığımız zaman 3,5 milyona yakın Suriye’de Türkmen varlığı olduğunu söyleyebiliriz. Bu rakam her zaman artış göstermeye müsait. Çünkü şehir merkezlerinde ciddi manada asimile olmuş Türkler bulunmakta.
TÜRKMENLER DİRENİŞTE EN ÖNDE OLDU!
Suriye direnişinde Türkmenler nasıl bir rol üstlendi?
Suriye Türkmenleri Esad rejiminin en fazla mağdur ettiği kesimin başında geldiği için ilk fırsatta Esad rejimine karşı muhalif bir pozisyon almışlardır. Önce sokak gösterilerinde en ön saflarda yer aldılar. Akabinde ise de silahlı birlikler kurmuş ve Esad rejimiyle mücadele etmişlerdir. Bu silahlanma ve sokak hareketlerine eş zamanlı olarak da siyasi ve toplumsal örgütlenmeler gerçekleştirmişlerdir. Türkmenler herzaman ön saflarda yer almışlardır. Çatışmaların en şiddetli olduğu yerlerin başında Türkmen bölgeleri gelmektedir. Ancak hem muhalefetin hem Esad rejiminin politikası sebebiyle Türkmenler geri planda tutulmuştur. Türkmenler mücadele sahasında en önde masada yer alma noktasında ise maalesef en sonda yer almaktadır veya hiçbir şekilde temsil edilmemektedirler.
SURİYE ZAFERİNDE TÜRKMENLERİN PAYI BÜYÜK
Son Suriye Zaferinde Türkmenler nasıl bir mücadele Verdi?
Suriye Türkmenleri bu zaferin kazanılmasında en kilit rolü oynayan gruplardan birisi olarak gelmektedir. Özellikle de Suriye’nin kuzeyinde oluşturmuş olduğu güvenli bölgelerle Esad rejiminden kaçan insanların bölgelerinden var olmasına ve buralardan tekrardan örgütlenme ve silahlanmasına çok yardımcı olmuşlardır. Bu direniş Esad’ın sonunu getirmiştir. Türkmenler askeri, siyasi ve toplumsal olarak bu direnişin her kademesinde yer almışlardır. Bu zaferin kazanılmasında en büyük pay Türkmenlere aittir. Türkmenler üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmiştir.
Esad rejimine verdikleri mücadelenin karşılığını alabildi mi Türkmenler?
Bu mücadelenin her safhasında en fazla fedakârlık gösteren ve bu uğurda en fazla şehit veren gruplardan birisi Türkmenlerdir.Maalesef günün sonunda en fazla kazanan olması gerekirken, şu an ciddi bir kazanım elde edemediler.
YPG SİLAH ZORUYLA KÜRTLERİ KENDİNE ÇEKİYOR!
Esed rejimi kadar YPG/PKK terör örgütü de Suriye topraklarına düşmanlık yapmakta. Arap ve Kürtleri silah zoruyla kontrolleri altında tuttuğu ve zorla silah verdiği iddiaları hakkında ne dersiniz?
YPG terör örgütü bu coğrafyaya yabancı bir grup. Silah zoruyla bazı Kürtleri kendilerine çekmeye çalışıyorlar. Bazılarını da para gücüyle kendine çekmektedir. Burada zoraki şekilde varlığını devam ettirmeye çalışmaktadır. Çoğunluğu yurtdışından gelen militanlarla ayakta durmaktadır. Yerel unsurlar YPG’ de çok fazla önemli mevkilerde değiller. Bütün gücünü dışardan gelen unsurlara bağlamaktadır.
TERÖRÜN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ ABD VE İSRAİL
Teröristlerin destekçileri kimler?
YPG’nin en büyük destekçisi şüphesiz Amerika ve İsrail’dir. Amerika ve İsrail sayesinde varlığını devam ettirmekte. Amerika’nın desteğini çekmesi durumunda Suriye Milli Ordusu PKK’yı kolaylıkla Suriye coğrafyasından söküp atar.
YA SİLAH BIRAKACAK YA DA SİLAHLARLA GÖMÜLECEKLER
Ankara ve Şam YPG ile mücadelede nasıl bir politika izliyor?
Türkiye şu an i PKK ile mücadeleyi Şam’ın sorumluluğuna bıraktı. Şam’ın şimdiye kadar PKK ve YPG’ ile mücadeleyi askeri olarak yapmaktan ziyade müzakere yoluyla çözmeye çalıştığı görülüyor. Ama şu ana kadar herhangi bir mesafe katetebilmiş değiller. Biz süreci yakından takip ediyoruz. Yakında ya YPG yeni rejimle anlaşıp silahlarını bırakır, yeni kurulacak sistem içerisinde siyasi bir varlığa dönüşür ya da askeri mücadele ile Suriye sınırları içerisinden atılır. Önünde başka seçenek yoktur. Yasilah bırakırlar ya da silahlarla birlikte gömülürler. Çünkü Şam’daki yeni yönetim PKK ve YPG’nin varlığını kabul etmesi mümkün değil.
YPG’NİN EN BÜYÜK KORKUSU SURİYE MİLLİ ORDUSUDUR
YPG PKK ile mücadelede Türkmenler nasıl bir rol üstleniyor?
YPK PKK terör örgütleriyle Türkmenler başından beri mücadele etmektedir. Şu an YPG’nin en büyük korkusu Suriye Milli Ordusudur. Suriye Milli Ordusunun’ da malumunuz çoğunluğunu Türkmen komutan ve askerler oluşturmaktadır. Türkmenler de bu şekilde mücadelelerini YPG ye karşı vermektedirler. Terör örgütlerine karşı 3 tane kara harekâtı düzenlenmiştir. Bunların ikisi Zeytindalı ve Barış Pınarı Harekâtı PKK’ya karşı yapılmıştır. Bunları Suriye Milli Ordusu gerçekleştirmiştir. Suriye Ordusunun YPG’ye karşı 4 tane operasyonu olmuştur. Burada da malumunuz Türkmenler en ön safta bulunmuştur. Ve şu an savaş baraj bölgesinde devam etmektedir. Burada da yine Türkmenlerin en ön safta yer aldığını söyleyebiliriz. Dolayısıyla Türkmenler YPG Terör örgütüne karşı mücadelede en ön safta yer aldığı bir gerçektir.
YENİ SURİYENİN İNŞASINDA TÜRKMENLERE DE ROL VERİLMELİ
Yeni Suriye Yönetiminden Türkmenlerin beklentisi nedir?
Suriye Türkmenleri Suriye zaferinin kazanılmasında en büyük unsurlardan birini teşkil etmektedirler. Hem şehit vermeleri hem fedakârlık yapmalarına rağmen şu an Şam yönetimi tarafından kabul edilmemesi, görüşülmemesi ve herhangi bir şekilde Türkmen kökenli bir insana Bakanlık ya da buna benzer üst düzey görev verilmemesi Türkmenleri endişelendirmekte ve kaygılandırmaktadır. Türkmenler Suriye’nin asli unsurudur. Bu zaferin kazanılmasında payları büyüktür. Birçok yetkinkadroya sahip olan Türkmenlerin Suriye’nin yeniden inşasında ve yönetiminde rol ve görev almak istediklerini birçok kez dile getirdik. Dolayısıyla Suriye Türkmenlerinin yeni rejimden beklentileri oldukça yüksektir. Öncelikle yönetimde ve yeni süreçte yer almak istediklerini söyleyebiliriz. Onun yanında Suriye Türkmenleri hiçbir şekilde Suriye’nin etnik, dini, mezhepsel tabanlı bölünmesine ve herhangi bir etkin gruba ayrıcalık tanınmasını istemiyor. Sadece, Türkmenler kendi dillerinde, kendi kültürlerinde bir takım faaliyet yapmalarına müsaade edilmesini istiyorlar. Bunun Anayasal bir şekilde güvence altına alınmasını istemektedirler. Tabii bunu sadece kendileri için değil Suriye’deki farklı etnik ve dini gruplar için de istemektedirler. Kültürel faaliyetlerin güvence altına alınması gerekiyor. Ve bilhassa Türk dilinde eğitim verilmesi Türkmenlerin en büyük arzusu.
TÜRKMENLER HER ZAMAN TÜRKİYE’YE MİNNETTAR
Türkmenlerin Türkiye Cumhuriyeti devletinden beklentileri nelerdir?
Suriye Türkmenlerinin en büyük, yegâne dayanağı ve destekçisi Türkiye Cumhuriyetidir. Aslında, Türkiye’nin şimdiye kadar vermiş olduğu desteklerle Türkmenler ayakta durmaktadırlar. Hem askeri hem toplumsal mücadelede Türkmenlere verilen destek hiçbir şekilde paha biçilemez. Oldukça önemli bir destektir. Suriye Türkmenleri varlığını devam ettirebiliyorlarsa bunun Türkiye’ye borçludur. Bundan sonraki süreçte de Türkiye’nin desteği çok kritik bir öneme sahiptir. Türkiye Türkmenlere destek vermezse korkarım ki yeni yönetimde ve yeni süreçte Türkmenler yine görmezlikten gelinecektir. Burada Türkiye’nin desteği çok önemli ve kritik bir rol sahiptir. Türkiye desteği olursa Türkmenler yeni süreç içerisinde ve yeni yönetimde güçlü bir şekilde var olmaya devam ederler. Bu yüzden Türkmenlerin hem varlığı hem mücadelesi Türkiye’nin vereceği desteğe bağlıdır. Türkiye bugüne kadar vermiş olduğu destekle tabii ki bu güveni Türkmenlere sağlamıştır. Ancak bu desteklerin devam etmesi Suriye Türkmenlerinin gelecekte nerde yer alacağını belirleyecektir. O yüzden Suriye Türkmenleri bugünkü siyasi, toplumsal ve askeri olarak varlık gösterebiliyorlarsa Türkiye’nin desteği sayesindedir. Gelecekte de aynı varlığı göstereceklerse yine Türkiye’nin desteğine bağlıdır. Biz bu anlamda her zaman Türkiye Cumhuriyeti’ne minnettarlık duymaktayız. Her zaman desteklerini ve burada bize sahip çıkmalarına şahit olduk. Bundan sonra da böyle devam edecek diye ümit ediyoruz.