İsrail’in sonunu Türkler getirecek
GAZETECİ yazar Mehmet Ali Bulut’un “TANRININ HALKININ ALLAH İLE BAŞI DERTTE” isimli kitabı, günümüzde Suriye’de yaşanan olayları, aylar öncesinden tahlil eden bir eser… Bu kitap, bu yılın başlarında piyasaya çıkmıştı.
76 yıllık dönemin sonu
İsrailoğulları; kendilerine "Biz Tanrının halkıyız!" der.“
Yazar Bulut, kitabında diyor ki, “1948’de kurulmuş olan İsrail devleti, toplam zamanı 76 yıl olacak şu iktidar dönemlerini de birincide (Hz. Davut ve Hz. Süleyman dönemi) olduğu gibi fesat ile sürdürürlerse, tahmini olarak 2023-2024 tarihlerinden yine Allah’ın gazabına uğrayacak. Çünkü 76 yıl sürmüş ilk iktidarları döneminde de daha Hz. Süleyman (a.s.) hayatta iken birbirlerine girmişler ve Hz. Süleyman’ın (a.s.) cenazesi kalkmadan ülkede isyanlar ve başkaldırılar alıp başını gitmişti. Sonra da parçalanıp birbirlerini yemişler, ardından da Asur, Babil ve Selefkos ve Romalılara yem olmuşlardı.”
ABD Başkanı Donald Trump'ın, Kudus'ü işgalci İsrail'in başkenti kabul etmesinin ardından Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla Türklerin Kudüs'e gidişleri arttı. İsrail'in sınır dışı etme, vize vermeme, gözaltı ve havalimanlarında saatlerce bekletme uygulamaları, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Kudüs'e gitme kararlılığını engelleyemedi.
Tüm fitnelerin müsebbibi!
Kitabın ana fikri bence şu: Dünyadaki tüm fitnelerin sebebi İsrail’dir… Çünkü İsrail, fitneyle, zulümle beslenen bir devlettir. İsra suresinin ilk sekiz ayeti İsrailoğullarından bahsediyor. Bunlar, şimdiki iktidar dönemlerinde de ilkindeki gibi bozgunculuk yapmayı sürdürürlerse başlarına gelecek olan bellidir. Nedir o? Tabii ki Yahudiler için hazin bir son…
Belâ ve musibet gelecek
İsra suresinin 8. ayetinde geçen “ve in udtüm udnê” ifadesinde, “Siz dönerseniz Ben de dönerim” buyuruyor Allah-ü Teâlâ… Ayetin tam meali şöyle: “Umulur ki Rabbiniz size acır. Ama eğer yine fesatçılığa dönerseniz biz de cezayı tekrarlarız. Biz cehennemi kâfirler için ebedî bir ceza yeri yaptık.”
Bugünleri yazmış adeta!
Uzun yıllara dayanan dostluğumuza güvenerek diyorum ki, Mehmet Ali Bulut abim, kitabını yazarken sanki şu an Suriye’de yaşananları görmüş gibi… Eserini yazarken, Talmut, Tanah ve Tevrat’tan da istifade eden Bulut, İsrailoğullarının fitne fesatlarının tarihi sürecini son derece anlaşılır bir biçimde aktarıyor.
Mısır’dan çıkarılış
Kitap, Hz. Musa’ya inananların Mısır’dan çıkarılışı ile başlıyor. Hz. Davut (a.s) dönemindeki fesatlıkları anlatıyor. Hz. Süleyman (a.s) dönemindeki fitnenin cezalandırılmasıyla devam ediyor. İsrail’in kurulmasıyla başlayan İkinci Fesat Dönemi’nin de sonunun yaklaştığını anlatıyor.
Türklerin eliyle olacak?
Mehmet Ali Bulut, İsrail’in ikinci fesat döneminin TÜRKLER eliyle son bulacağına inanıyor. Zira İsrail’in, Türkiye ile bu kadar uğraşmasının bir sebebi var. Çünkü biliyorlar ki, bu ikinci fesat döneminde başlarına musallat olacak belâ kuzey’den gelecektir. Kuzey’in karşılığı ise TÜRKİYE’dir… Ülkemiz topraklarının bir kısmı Arz-i Mevud’un içindedir. İsrail, işte bu yüzden Türkiye’nin güçlenmesini istemiyor tam tersine parçalanması için yoğun bir çaba harcıyor.
Mehmet Ali Bulut (sağ-1), geçtiğimiz Çarşamba gecesi Beyaz TV’de Ferda Yıldırım’ın sunduğu “Her Açıdan" programında, İsrail’in sonunun Allah’ın izniyle Türkler tarafından olacağını söyledi. Programa katılan Selman Demirbağ da (sağ-2) İsrail’in hızla kendi sonunu hazırladığını ifade etti.
Orada toplanıyorlar!
Allah, bu lanetli milletin ikinci kez İsrail’de toplanmasına müsaade etti. Bunun büyük bir hikmeti olsa gerek. Bu millet fitne ve fesatçılığa son vermediği için mutlaka ama mutlaka Allah’ın gazabına uğrayacak ve bu kez yeniden vücut bulmaları imkânsız olacaktır. Diyeceksiniz ki, bu bir kıyamet alametidir. Eh zaten Kıyamet’in yaklaştığını Peygamberimiz haber vermemiş miydi!
Sonlarını hazırlıyorlar!
Kitapta şöyle bir cümle geçiyor: “1948 yılında kurulan İsrail devleti onlar için vaadedilmiş ikinci fesat döneminin başlangıcıdır. Ve tabii ki bu fesat dönemi çok daha şiddetli tahribatlar ve zulümler içermektedir. Ancak bu dönem birinciye oranla çok kısa sürecektir.”
Kuzey Irak’a sürülenler!
Bugün Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de yaşanan fitnenin sebebinde bakın kimler yatıyormuş!.. Hz. Süleyman’ın ölümünden sonra Yahudi Devleti ikiye ayrılmıştı… “Kuzeydeki Samarya merkezli İsrail devleti çok daha öne Ninovalılar tarafından yıkılmış ve halkı da bugünkü Kuzey Irak Bölgesine sürülmüştü.!” Ne zaman M.Ö. 722’de…
Ariel ve Demir Kubbe
İsrail devleti ve Yahudi milleti öyle bir gariptir ki, “Her türlü takiyyenin, olduğundan farklı görünmenin usüllerini bu halk icat etmiştir. İsrailoğullarının belayı davet etmelerinin anahtarı da ARİEL’dir. (Bunu bir deterjan markası olarak hatırladınız değil mi?) Ariel, Kudüs’ün eski adıdır. Bunların başlarına gelecek belayı tarif eden Michael Drosnin isimli bir yazar “Tevratın Şifresi” isimli kitabında, İsrail’e nükleer bir saldırı olacağını belirtiyor. İsrail’in kendi havasına kurduğu “Demir Kubbe”nin, (Füze kalkanı) bu varsayımla bağlantısı yok mu sizce!
Belâdan kurtulur mu?
Mehmet Ali Bulut, kitabında İsrailoğullarının, başlarına gelecek belâdan kurtulmalarının tek yolunun Kudüs’ten vazgeçmek olduğunu söylüyor. “İsrail’i bu belâdan ve akıbetten kurtaracak tek şey, Kudüs’ten uzak durmasıdır.”
Oysa İsrail, geçtiğimiz aylarda Kudüs’ü başkent ilan etti ve sonunun fitilini ateşledi.
Neden Türkiye?
İsrail, son yıllarda neden Türkiye ile uğraşıyor? Çünkü vaadedilen belâ, İsrail’in başına Türkler vasıtasıyla gelecek. Kendi kadim kitaplarında “Kuzeyden gelecekler ve onları süpürüp geçecekler” denilen millet, Türk milleti olsa gerek. Bunu şuradan anlıyoruz: Türkiye, son yıllarda İslâm aleminin bayraktarlığını yapmaktadır. Türkiye’den başka İsrail’e dur diyen yoktur.
Neden Kuzey Suriye?
İsrail, Arz-i Mevud’a ulaşmak için Fırat’ın Doğusuna kadar olan toprakları almak zorundadır. Bunun için Irak’ın ve Suriye’nin Kuzeyi ile Türkiye’nin güneyindeki topraklara konması gerekiyor. Şimdilik bunu doğrudan yapamayacağı için, bu emelini kuklalarla yapmanın hesapları içinde. Amerika da en büyük destekçisi…
Barzani ailesinin geçmişi
İsrail, Barzani ailesini kendinden sayıyor. Çünkü Barzan ailesinin M.Ö. Kuzey Irak’a sürülen Yahudi milletinden geldiğini varsayıyor. O yüzden Kuzey Irak’taki tampon bölge, kendilerinden bildikleri Barzan ailesine emanet edildi vakti gelince ellerinden alınacak. İkinci hedefleri Suriye’nin Kuzeyinde de emanet bir Kürt devleti kurdurmak.
Barış Pınarı harekâtı
“Türkiye tam da bu projeye dur demek için Suriye’ye müdahale etmek zorundadır ve ne yapıp edip PYD ve PKK militanlarını, önce Fırat’ın Doğusuna sürmeli, sonra da imha etmelidir.”
Peki Barış Pınarı Harekâtı ne için yapıldı? Bu teröristleri Fırat’ın Doğusuna sürmek için. Ama bu iş burada bitmeyecek emin olun… Mehmet Ali Bulut, geçtiğimiz ay başlatılan Barış Pınarı Harekâtının gerekli olduğunu tam bir yıl önce çıkan kitabında yazmış.
2024 son tarih mi?
Mehmet Ali Bulut’un, Hayat Yayınlarından çıkan TANRININ HALKININ ALLAH İLE BAŞI DERTTE isimli kitabında şöyle bir tahmin yürütülüyor: “Eğer (İsrail) Suriye’yi de istedikleri hale getirirlerse emin olabilirsiniz ki bütün hınç ve hışımlarını Türkiye’ye yöneltecekler. Eskatalojik Zaman (kıyamet vakti) takvimine göre İsrail 2024’e kadar hedefine ulaşmazsa, sonu büyük bir hüsran olacak. Çünkü Peygamberimiz, bir hadisi şerifte ikinci iktidar dönemlerinin ilk iktidar dönemleri kadar (76 yıl) olacağını haber vermişti.
Her şeyin En iyisini Allah bilir…
Mehmet Ali Bulut, kitap fuarlarında en çok rağbet edilen yazarların başında geliyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.