Dolar (USD)
32.56
Euro (EUR)
34.86
Gram Altın
2432.02
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Kaybolan Tarihin Peşinde

Kaybolan Tarihin Peşinde
01 Aralık 2019 00:02:00

SÜLEYMAN KARAKULLUK

TİMAŞ Yayınlarından çıkan Mehmet Dilbaz’ın araştırmalarını kitaplaştırdığı “Kaybolan Tarihin Peşinde” isimli kitap, İstanbul’daki kayıp tarihi eserleri yeniden gün yüzüne çıkarıyor!.. Yıllar süren araştırmaların ardından hazırlanan bu eserde bugüne kadar hiç okumadığınız bilgiler ve hiç görmediğiniz fotoğraflar var… Abbasağa Parkı, Ayaspaşa Mezarlığı, Beşiktaş Mevlevihanesi, Galata Rabia Gülnuş Emetullah Valide Sultan Camii, İmrahor Kasrı, Kırk Çeşmeler, Miskinler Tekkesi, Poligon Sarayı, Taksim Bahçesi gibi nice eserlerin hazin öyküsünü okumak ayrı bir heyecan veriyor insana. Meğer İstanbul’da neler varmış neler de haberimiz yokmuş. Yerlerine otopark yapılmış, cafe açılmış, çarşı kurulmuş, konsolosluk binası inşa edilmiş nice tarihi eser, silinip gitmiş. Vah benim İstanbul’um vah… Neler çekmişsin, tarihine saygı duymayan saygısızların elinden…

Yazarlık Okulu

Çocuklar, yazar Hurihan Yıldırım Kurtaran’ı çok seviyor. Zira, onlara hitap eden güzel eserler üretiyor Hurihan Hanım. Haliyle, fuarlardaki imza günlerinde çocuklar onun etrafında yumak oluyor.

HURİHAN Yıldırım Kurtaran’ın yeni bir kitabı daha piyasaya çıktı… Bu kitap da daha çok, küçüklere hitap ediyor. “Mars Akademisi”, “Kız Kulesinin Bilinmeyen Efsanesi”, “Çikolata Ülkesi” gibi çocukların çok sevdiği eserler üreten Hurihan hanımın, Altın Kitaplar’dan çıkan YAZARLIK OKULU isimli kitabı, ilkokul sonu ve ortaokul başlarındaki çocuklardan yazarlığa hevesli olanları yönlendirme amacıyla düşünülmüş…

Mutlu TV’li aile!

Hurihan hanımın seçtiği konuları çok beğendim… Hele hele kitabın girişinde bir TV seyretme sahnesi var ki harika… Sevdiğiniz bir diziyi seyrederken, elektrik kesilince ne yaparsınız? Kızarsınız tabii ki… Ama Hurihan Hanım öyle bir aile tablosu çizmiş ki, bu aile kendi evinde MUTLU TV’yi kurmuş…

Girizgâhı devam ettir

Çocukların yazarlığa ilk adım atışında, her konuyla ilgili bir girizgâh yapılmış ve çocukların buna devam etmesi istenmiş… Konu belli, giriş belli… Gelişme ve sonuç bölümünü çocuk kendisi yazacak… Yazma yerleri de boş bırakılmış hazır…

Seçilen konular güzel

Yazı konuları da güzel… Dini ve Mili Bayramlar… Aile hayatı, Arkadaşlık, Yardımlaşma, Tarihi Mekânlar, Sokak Oyunları, Sağlıklı Spor ve Sağlıklı Beslenme, Bilim ve Teknoloji, Sevimli Hayvanlar, Masallar… Bizim çocukluğumuzda böyle kitaplar yoktu. Şimdiki çocuklar gerçekten çok şanslı…

Öte kitabın fiyatı bana göre biraz fazla tutulmuş… 50 TL…

Fakat indirimli satış yapan siteler de mevcut…

Adamı zıvanadan çıkarmayın!

Çok kızdığımız zaman sık sık söylenen bir sözdür:

Beni zıvanadan çıkarma…

Peki bu söz nereden geliyor?..

1960'lı yıllarda İstanbul’da kavşaklarda trafiği idare eden polisler, kavşağın tam ortasına konan ve adına da ZIVANA denen bir kutunun içine girer, araçları oradan yönlendirirmiş. Gel zaman git zaman, polisin el işaretlerine uymayanlar artmaya başlamış ve zıvanadaki bir polis dayanamamış, “Beni zıvanadan çıkarmayın” diye bağırmış… İşte bu deyimin evveliyatı budur…

Yukarıda gördüğünüz büyük fotoğraf, 1967 yılı Eminönü Meydanından, küçük fotoğraf ise 60’lı yılların başında Tophane’den… Ben 1983 yılında ilk kez İstanbul’a geldiğimde, bazı kavşaklarda vardı bu zıvanalardan… Birkaç yıl sonra ise hiç görülmez oldu çünkü zıvanaların yerini trafik lambaları aldı. Fotolar: Atilla Bülbül-‎Eski İstanbul Fotoğrafları-facebook

Sudanlı Zenci Musa

Şanlı tarihimizde iz bırakmış zaferlerimizi (Kut’ül Amare gibi) toplum olarak yeni öğreniyor, bu muharebelerde kahramanlık gösterenleri (Zenci Musa misali) henüz farkediyoruz. Olsun, yaygın tabirle ‘Zararın neresinden dönülürse kârdır.’ Biz millet olarak değerlerimizi son onbeş yirmi yılda yeniden keşfediyoruz. Çanakkale Mahşeri’nde ve diğer romanlarında Zenci Musa’dan ilk bahseden merhum Mehmed Niyazi ağabeyimizdi. Sonra İsmail Bilgin dostum bu kahraman hakkında bir eser yazdı. Mustafa Şahin de. Şimdi Harun Çolak Sudanlı Zenci Musa’yı kaleme aldı. Belge roman inşallah önümüzdeki günlerde Mihrabad Yayınları’ndan çıkacak. Kut’ül Amare hakkında yüzlerce eser yazıldığı gibi böyle kahramanlara dair de onlarca kitap kaleme alınmalı, hayatları filim yapılmalıdır. Zira kültürel bir dirilişin, şahlanışın ve direnişin eşiğindeyiz. Şehidimiz Ömer Halisdemir’in hayatını da romanlaştıran Harun Çolak kardeşimi yürekten kutluyorum. (Not: Bu kitap tanıtımının hepsi, dostum Mehmet Nuri Yardım’a aittir. Yüreğine sağlık.)

Fıkıh Risalesi

GİMDES… Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği bünyesinde yayınlanan FIKIH RİSALESİ son derece yararlı bir eser… Gimdes Fıkıh Kurulu tarafından hazırlanan 133 sayfalık kitapta, Helâl ve Haram gıdalar/içecekler konusunda güzel bilgiler bulunuyor. Hangi hayvanların eti yenir, hangilerinin yenmez? Hangi içecekler helâldir hangileri değildir? Hayvan kesimleri nasıl olmalıdır? Ehli Kitap’ın kestiği hayvan, Müslümanlara helâl midir? Bu ve buna benzer soruların cevaplarını bu kitapta bulabilirsiniz. Kitabın perakende fiyatı 12 lira. Kitabı en yakın kitapçınızı sorgulayarak veya en yakın Helal Dünya Marketinden veya GİMDES Merkezinden temin edebilirsiniz.

Mevlana İle Bir Ömür

SEZAİ Küçük’ün Sufi Kitap’tan çıkan “Mevlana ile Bir Ömür” isimli kitabı, Mesnevihan ve Mevlevi Dedesi Şefik Can (Şefik Dede) ile sohbetleri aktarıyor… Kitabın hemen başlarında Mesnevi’nin nasıl yazıldığını öğreniyoruz. Mesnevi’yi yazan; Mevlana’nın talebelerinden Hüsamettin Çelebi anlatıyor: “Mevlana, Mesnevi’yi yazarken hiçbir kitaba müracaat etmemiştir. Bir yerde oturup eline kalem almamıştır. Medresede, Hamam’da, Kaplıca’da, Meram’da aklına ne geldiyse söylemiştir. Hatta ben söylediklerini yazmaya yetişemiyordum.”

Kitapta Mevlana Celaleddin Rumi’nin yaşayışından, talebelerinden, eserlerinden geniş geniş söz ediliyor. Anadolu’da Mevleviliğin gelişimi, yayılması, Mevlana’nın irşad yöntemi, Mevlana’nın insan ve Allah sevgisi, Mevlana’nın ötelerden haber veren sözleri… Hülasa Hz. Mevlana, Mevlevilik ve Mesnevi hakkında bilmek istedikleriniz bu kitapta toplanmış. Şefik Dede’nin yüreğinden Mevlana ve Mevleviliği daha farklı bir biçimde öğreniyoruz bu eserde…

Saklambaç

Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in torunlarından Şeyma Kısakürek Sönmezocak’ın, TİMAŞ Yayınlarından çıkan “Saklambaç” isimli romanı, tıpkı üstadın zaman zaman serdettiği gibi girift bir temanın içinde geçiyor… Yazar, okurlarıyla konuşarak başladığı eserinde, hayalinde birbirlerine seven iki genci önce ilginç bir mektuplaşma yöntemiyle tanıştırır, sonra da evlendirir. Ne var ki, erkek tarafının çocuk istememe güdüsüyle işleme koyduğu hile, hanım tarafını üzer… Yazar tutar bu kez hikâyeyi yeniden ve mutlu sonla bitecek şekilde düzenler. Yine mektuplaşmalar, yine aile içi tanışmalar. “Çürüyen ruhların kokusu, parfümle yok edilemez” hükmünü kitabına nakşeden Şeyma Hanım, duygusuzluğun ve doyumsuzluğun anatomisini çıkarmış adeta…