Dolar (USD)
32.54
Euro (EUR)
34.92
Gram Altın
2440.05
BIST 100
9716.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Kentsel dönüşümde Ali Cengiz oyunu

Kentsel dönüşüm için devreye giren bazı inşaat firmaları, vatandaşın tapusuna kat karşılığı satış vaadiyle el koyuyor. Anlaşma sonrası tapuya giden vatandaş, daha ev yıkılmadan tapusuna müteahhidin ortak olduğunu öğreniyor.
Kentsel dönüşümde Ali Cengiz oyunu
07 Aralık 2021 08:15:23
Kentsel dönüşüm için devreye giren bazı inşaat firmaları, vatandaşın tapusuna kat karşılığı satış vaadiyle el koyuyor. Anlaşma sonrası tapuya giden vatandaş, daha ev yıkılmadan tapusuna müteahhidin ortak olduğunu öğreniyor.

Milat Gazetesi / İstanbul

Türkiye’nin önde gelen problemlerinden olan kentsel dönüşüm, özellikle büyük şehirlerde kangren olmaya devam ediyor. Olası büyük Marmara Depremi sebebiyle İstanbul başta olmak üzere deprem kuşağında bulunan yerleşim merkezlerinde sağlıklı yapıların yolunu açan 6306 sayılı kanununa rağmen problemler bitmiyor. Deprem korkusuyla alelacele yapılan anlaşmalarda vatandaş ile müteahhit arasında arapsaçına dönen sorunlara yol açıyor.

İstanbul’da özellikle Kadıköy ve Ataşehir gibi kentsel dönüşümün cazip olduğu ilçelerde ‘site özellikli büyük proje’ vaatleriyle yıllardır mağdur edilen binlerce vatandaş yasanın koruyuculuğuna rağmen, büyük firmalar karşısında adeta çaresiz kalıyor. Ataşehir Yeni Sahra ve Barbaros Mahalleleri ile Kadıköy Acıbadem semtinde bu tür çok anlaşmazlık var.

Söz gelimi Acıbadem semtinde bir mahallede Türkiye çapında bilinen bir firmanın belli bir bölgede bulunan farklı parsellerle yaptığı kentsel dönüşüm anlaşmalarının tarihi 2015 yılına ait. Üstelik firma, parsellerde yer alan hak sahipleri arasından sadece birkaç mülk sahibi ile anlaşma yaptıktan sonra, kat karşılığı satış sözleşmesine binaen mülk sahibinin tapusunu kendi şirketine almış. Çoğu mülk sahibinin ise tapusunun yarısının firmanın aldığından bile haberi yok.

YASA NASIL İŞLİYOR?

6306 sayılı kanun, bir parselde kentsel dönüşüm yapabilmek için 2/3 oranında hisse ile anlaşma yapmayı mecbur tutuyor. Bir firma bir parselle bu oranda anlaşma yapması durumunda ise 1/3’in altında kalan hisse sahipleri ise yapılan anlaşmaya imza atmak zorundalar. İmza atmamalarında ise hisseleri bakanlık gözetiminde açık satışa çıkartılıyor. İşte burada da başka bir sorun başlıyor. Haberdeki gibi bir anlaşmayla hissesinin bir kısmını kentsel dönüşüm niyetiyle müteahhite kaptıran vatandaş, müteahhitle anlaşmadığında hissesi satışa çıkarılıyor ve hisseye düşen paranın bir kısmı resmi olarak müteahhite yatırılmak durumunda kalınıyor.

VATANDAŞLAR MAĞDUR OLUYOR

Bu olumsuz durum öylesine bir hale gelmiş ki, bu firmalardan kimilerinin anlaşma yaptığı parselleri firmalarının sermayesinde bile gösterdiği dikkat çekiyor. Tabii firmalar büyük olması sebebiyle yapılan itirazlar ise ya muhatap bulamıyor ya da bıkkınlık vererek vatandaşı canından bezdiriyor. Firmaların çoğu yaptıkları sözleşmeleri yasaya aykırı olarak bir bitim tarihi ya da süre koymaksızın yapıyor ve tam anlamıyla vatandaşı iki arada bir derede bırakacak şekilde hazırlıyor. Öyle ki, aynı bölgeye birden çok ve farklı sözleşmeler de hazırlayarak, aslında şartları değiştiği için iptal olması gereken sözleşmeleri göstererek mal sahiplerini yeni şartlarla hazırlanmış sözleşmeleri imzalamaya mecbur tutuyorlar.