Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.55
Gram Altın
2471.92
BIST 100
9530.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

​Konsantrasyonumuzu bozmaya çalışıyorlar: Türkiye'ye geri adım attıramayacaklar

Türkiye'nin Libya'da Rusya ile anlaşmazlık yaşadığı sırada Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına saldırmasının tesadüf olmadığına dikkat çeken uzmanlar: "Doğu Akdeniz ve Libya'da avantaj sağlayıp Rusya ile bu noktada ters düşen Türkiye'nin konsantrasyonunu bozmaya çalışıyorlar. Oysa Türkiye artık bölgede geri adım atmayacak kadar güçlü."
​Konsantrasyonumuzu bozmaya çalışıyorlar: Türkiye'ye geri adım attıramayacaklar
28 Eylül 2020 08:35:20
Türkiye'nin Libya'da Rusya ile anlaşmazlık yaşadığı sırada Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına saldırmasının tesadüf olmadığına dikkat çeken uzmanlar: "Doğu Akdeniz ve Libya'da avantaj sağlayıp Rusya ile bu noktada ters düşen Türkiye'nin konsantrasyonunu bozmaya çalışıyorlar. Oysa Türkiye artık bölgede geri adım atmayacak kadar güçlü."

HABER: ÖZLEM DOĞAN

Türkiye, Doğu Akdeniz’deki haklarından vazgeçemeyeceğini kararlılıkla yinelerken Yunanistan’la diyalog ve diplomasi kapısını da açık tutuyor. Akdeniz'de yaşanan hadiselerin, her alanda olduğu gibi denizlerde de çok daha güçlü olunması gerektiğinin bir göstergesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Mavi Vatan’ı savunmanın ne kadar önemli olduğunun bilinciyle Türkiye’nin denizlerindeki hak ve çıkarlarını korumaya güçlü bir irade ve sarsılmaz bir inançla devam edeceğini vurguladı. Önceki gün yeni bir navtex daha yayınlayan Türkiye, 29 Eylül’de Meis ve Rodos arasında atış eğitimi yapacağını duyurdu. Doğu Akdeniz’de bu gelişmeler yaşanırken terör örgütü PKK ile işbirliği içerisinde olan Ermenistan, Azerbaycan topraklarına saldırdı. Türkiye Azerbaycan’a destek açıklaması yaparken Ermenistan’ın saldırısının arka planı Rusya’nın Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Libya üzerindeki dikkatini dağıtma çabası şeklinde yorumlanıyor. Son gelişmeleri Sakarya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Nebi Miş ve İTÜ Öğretim Üyesi Dr. Barış Ertem Milat’a değerlendirdi.

Dikkatimizi dağıtmak istiyorlar

Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik uzun zamandır devam eden sınır tacizlerine dikkat çeken Dr. Barış Ertem, “Ermenistan’ın tacizlerine karşı Azerbaycan’la tatbikat yapan Türkiye’nin Libya konusunda Rusya ile anlaşmazlık yaşadığı sırada bu saldırının yaşanması tesadüf değil. Doğu Akdeniz ve Libya’da avantaj sağlayan Türkiye’nin konsantrasyonunu bozmaya çalışıyor olabilirler. Ne zaman aramızda Rusya ile rekabet olsa, Dağlık Karabağ sorunu yaşanıyor. Fakat bu sefer Azerbaycan da kararlı görünüyor” dedi.

Mecburen masaya gelecekler

Türkiye’nin Yunanistan’a göre oldukça caydırıcı bir gücü olmasına karşın her zaman hukuka saygılı ve müzakereden yana olduğunu ifade eden Ertem, “MEB ve kıta sahanlığı üzerinden bir alan çizip harita yayınladı. Anlaşmalarla çizdiği bu haritalar üzerinde ne kimsenin ihlal etmesine izin veriyor ne de o haritanın dışındaki bir bölgeyi ihlal ediyor. Türkiye kendi haritasındaki bölgeyi ihlal etme girişimlerini askeri açıdan cevap verip derhal geri püskürttü. Biz bu konuya enerji açısından bakıyoruz ama bir taraftan da Adalar denizi ve Doğu Akdeniz bizim güvenliğimizle de yakından ilgili. Meis Adası’ndan itibaren sayarsak iki kilometreden başlayan bir alan ve bununla birlikte bir de Kıbrıs da var. Türkiye NATO üyesi bir ülke olarak gerekli görürse Fransa ve Yunanistan’la masaya oturur. Bu noktadan sonra geri adım atmayacağı gibi gerginlik de tırmanmaz, diplomasiyle çözüm yoluna gidilir” diye konuştu.

Çok caydırıcı silahlar ürettik

Yunanistan tarafından Adaların silahlandırılmasının Lozan’dan sonra başladığını kaydeden Ertem sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye iki navtex yayınlayarak adaların Yunanistan tarafından Lozan ve Paris barış anlaşmalarına aykırı bir şekilde silahlandırıldığını ilan etti. Son dönemde Türkiye’nin savunma sanayi çok gelişti. Özellikle iki yüz kilometre menzilli ‘Atmaca’ adlı gemisavar füzelerini Ege’ye yerleştirecek ve bu oldukça caydırıcı olacak. Ayrıca Türkiye’nin donanması çok kuvvetli ve balistik füze araştırmaları da var. Artık daha caydırıcıyız. Sahada askerle masada diplomasi dengesini kurduğumuzda Türkiye’ye yakın Adaların silahsızlandırılması bir yere kadar mümkün olacaktır. Türkiye Yunanistan ve Fransa dâhil olmak üzere muhataplarını masaya oturtmayı başardı. Sevilla Haritası’nın ABD tarafından tanınmadığını kabul ettirtmesi büyük bir başarıdır ve artık çözüm tamamen masadadır.”

Türkiye zorlayıcı diplomasiye yöneldi

Türkiye’nin Akdeniz’de adil ve hakkaniyetli bir paylaşıma gidip sonuca bağlama niyetini ortaya koyduğunu belirten Dr. Nebi Miş, “2010 hem GKRY hem Yunanistan Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarına yönelik olarak uluslararası firmalara ruhsatlar verip İsrail ve Mısır gibi Akdeniz’e komşu diğer ülkelerle anlaşmaya gitti. Türkiye özellikle 2013’ten itibaren arama sondaj gemileri alıp sahaya sürmesiyle birlikte Akdeniz’de Türkiye açışından denklem değişti, zorlayıcı diplomasiye yöneldi. Avrupa, Türkiye’nin uluslararası hukuka uygun olarak çıkarlarını korumak için sadece söylem düzeyinde değil, geliştirdiği kapasitesiyle varlığını net olarak görmüş oldu. Türkiye geçmişte olduğu gibi zamana yayıp sadece görüşmelerle meseleyi halletme yoluna gitmedi” şeklinde konuştu.

AB de Yunanistan’dan bıktı

Yunanistan ve Fransa gerginliğini tırmandırma girişimiyle AB’den Türkiye’ye yönelik bir güçlü bir tepki ve yaptırım beklentisinin hayal kırıklığına dönüştüğünü vurgulayan Miş, “Bir süredir ekonomik kriz yaşayan Avrupa, GKRY ve Yunanistan’ın bu tür krizlerle kendilerini rehin aldığını görüyor. Türkiye’nin sınırlarının ötesinde operasyon kabiliyetine sahip bir ülke olduğunu Suriye ve Libya’da gördüler. Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını korumak için kapasitesini geliştirip kullanabildiğini ve diplomasiyle de sonuç alabildiğinin de farkındalar. Dolayısıyla bölgedeki gerginlik tırmanırsa kendi içlerinde de ayrılık ve çekişmelerin çoğalacağını bilen AB, bu bölgede Türkiye ile yaşamak zorunda olduğunu bilerek diplomasi aşamasına geldi” ifadelerini kullandı.