Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Milli Tarım projesiyle üreticiye destek

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 'Milli Tarım Projesi ile havza bazlı destekleme modeli ve hayvancılık destekleme modeli ile yerli üretime dayalı ciddi hedeflerimiz var. Türkiye'nin gıda savaşları ile karşı karşıya kalmaması adına çiftlerin ve üreticilerin beklentilerini karşılayacak önemli dönüşümler getiriyoruz' dedi.
Milli Tarım projesiyle üreticiye destek
13 Kasım 2016 10:38:00
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 'Milli Tarım Projesi ile havza bazlı destekleme modeli ve hayvancılık destekleme modeli ile yerli üretime dayalı ciddi hedeflerimiz var. Türkiye'nin gıda savaşları ile karşı karşıya kalmaması adına çiftlerin ve üreticilerin beklentilerini karşılayacak önemli dönüşümler getiriyoruz' dedi.

Ezgi ÇelikAnkara

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2017 yılında uygulamaya geçireceği 'Milli Tarım Projesi'nin detaylarını Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Milat'a anlattı. Proje kapsamında Türkiye'nin tarım ve hayvancılıkta ciddi atılım sağlaması bekleniyor.

"GELECEĞE DÖNÜK DEV HİZMET"

Tarım alanında Türkiye'nin ciddi hedefleri olduğunu kaydeden Bakan Çelik, dünyada 2050 yıllarına doğru savaşların nedeninin 'Gıda' olacağına dikkat çekti. 38 ülkede gıdaya erişimde ciddi sıkıntılar yaşandığını söyleyen Çelik, 80 ülkede de suya erişimde zorluklar yaşandığını dile getirdi. "Dünyanın hangi açıdan bakarsanız bakın ciddi sorunları var" diyen Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Dünyada 7 milyar insandan 2 milyara aşkını yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu nüfus 2050'de 9,5 milyar olacak. Tarım arazilerinin devre dışı kalması ve iklim değişikliği, dünyayı gıda savaşları ile karşı karşıya bırakacak. Dünyada 62 zenginin mal varlığı, dünyadaki 3,5 milyar insanın serveti ile eşit. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Bu birçok eşitsizliğin, sefaletin yan yana olduğu önümüzdeki dönemde tarımı çok daha önemli bir hale getiriyor. Onun için Avrupa Birliği ülkeleri şu anda tarıma yüzde 40'lık bütçede pay ayırıyor. Türkiye'nin de böyle kritik bir süreçte geleceği görüp ona göre adım atması gerekiyor. Buda Milli Tarım Projesi'dir" dedi.

"EKİLMEDİK ALAN BIRAKMAYACAĞIZ"

Detayları anlatan Bakan Çelik, Milli Tarım Projesi ile bitkisel üretimde havza bazlı üretim modeline geçileceğini ve 941 havza belirlediklerini kaydetti. "Ekilmedik alan bırakmayacağız" vurgusu yapan Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bakanlık olarak 941 ilçeyi havza olarak belirledik. Hangi ilçede en iyi ne üretilebilir, en verimli hangi ürün elde edilebilir her türlü kriteri ölçtük. Bu 941 havzada üretimi güçlendirerek, ekilmedik alan bırakmayacağız. Ayrıca çiftçimiz 'Benim 100 dönüm yerim var. İster ekerim ister ekmem' diyemez. Biz onu alacağız, ekeceğiz ve kira parasını da çiftçimizin hesabına yatıracağız. Bir karış toprağı boş bırakma gibi bir lüksümüz olamaz. Topraklarımızı koruyacağız" dedi.

"184 OVA KORUMA ALTINDA"

Türkiye'de tarıma elverişli durumdaki 184 adet ovanın koruma altına alınacağını söyleyen Çelik, "Tarımsal alanları koruyarak bu 184 ovaya sit alanı ilan edeceğiz. Buraya bir tane çivi çakılamayacak. Artık bu ovalarımıza sadece tohumlar atılacak. Ayrıca sulama işini Devlet Su İşlerinden alıyoruz. Bakanlık olarak hem arazi payımızı büyüteceğiz hemde sulamayı biz yapacağız. Kimyasal gübreler toprağımızı mahvetti. Organik gübre noktasında çalışmalarımız tamamlanıyor. Bitkinin topraktan gıdasını daha sağlıklı alacağı şekle taşımayı hedefliyoruz. Tohum ile ilgili birçok alanda çalışmalarımız var. Ama esas amacımız bitkisel üretimimizi artırmak. Bununla ilgili destekleri artırıyoruz" dedi.

"TEK BAŞVURU, YILDA İKİ KEZ ÖDEME"

Yeni tarımsal desteklerle çiftçilerin işinide kolaylaştıracaklarını söyleyen Bakan Çelik, "Çiftçilerimiz yılda tek başvuru yaparak iki kere destek alacak. Propaganda malzemesi haline getirilen mazotun yüzde 50'si devletten yüzde 50'si çiftçiden karşılanacak. Bitkisel üretimimizde de havza bazlı ürün planlamasına geçiyoruz. Neye ihtiyacımız varsa o kadarını üreteceğiz. Örneğin, 4 milyon ton pamuğa ihtiyacımız var. Ürettiğimiz pamuk 2 milyon ton. 2 milyon tonunu ithal ediyoruz. Şu anda pamuğa desteği artırdık. İnşallah bu yıl 3 milyon ton pamuk bekliyoruz. Seneye ise 4 milyon ton pamuğu kendi bünyemizde karşılamanın yolunu gerçekleştireceğiz."

"BUZAĞAYA YÜKSEK DESTEK"

Hayvancılık alanında ise hedeflerinin yerli üretimi artırmak olduğunu söyleyen Çelik, "Yılda 500 bin büyükbaş hayvan ithal ediyoruz. Ama diğer yandan her yıl 400 bin buzağımız ölüyoruz. Şimdi buzağaya yüksek destek vereceğiz. Aşıları zamanında yaptırılan dört aylık buzağalara 750 tl vereceğiz. Amacımız buzağıları yaşatmak. Desteği hayvanı yaşatacak noktaya kaydırdık. Ayrıca kim hayvancılık yapıyorsa meralarımızı da 20 yıllığına ona veriyoruz. Hayvancılık yapmak kaydıyla bütün meraları vatandaşlara hemen hemen karşılıksız diyebileceğimiz bir şekilde tahsis edeceğiz" dedi.

"10 İLDE MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ KURUYORUZ"

Hayvan alımlarında düve merkezleri kurduklarını kaydeden Çelik, "30 ilde düve merkezi kuruyoruz. Ben hayvancılık yapmak istiyorum diyen birinin artık Kars'a Erzurum'a giderek hayvan toplamasına gerek kalmayacak. Vatandaşlarımız hangi cins hayvan istiyorsa düve merkezlerimizden temin edebilecek.Bizim hedefimiz yerli üretimi artırarak ülkemizin kendi etini yeterli bir şekilde üretecek noktaya gelmesi. Şu anda yılda 1 milyon 150 bin ton et tüketiyoruz. Bizim 1 milyon 300 bin'in üzerinde ete ihtiyacımız var. Bunu kendi bünyemizde orta vadede üretecek mekanizmaları hem küçükbaş hem büyükbaşta koyduk. 10 ilde manda yetiştiriciliği kuruyoruz" dedi.

"HASTALIKLARIN SEBEBİNİ ORTADAN KALDIRACAĞIZ"

Tohum, su, gübre ve mazot, gibi toprağın sağlıklı oluşu konularını detaylı olarak ele aldıklarını vurgulayan Çelik, "Bütün hastalıklar topraktan geliyor. Bir toprakta 17 element var. 941 havzada bunları inceletiyorum. Bu havzalardan toprak alıyoruz. Toprağın tahlilini yaptırıyoruz. Burada hangi elementler noksan onlar ortaya çıktı. 100 ile 1000 arasında olması gereken bir elementin oranı bizde 70'lerde. En düşük seviyenin altında. Bu ne gibi hastalıklara sebebiyet veriyor diye bakıyoruz. Toprakta o elementleri artıracak organik meteryalleri ilave ediyoruz. Kimyasalla toprak verimsiz hale geliyor. Şu hastalıkların altında yatan nedenler topraktaki üretilen meyve ve sebzedeki sıkıntılardan kaynaklanıyor diye açıklamalarımızı önümüzdeki günlerde yapacağız" şeklinde konuştu.