Kanadalı Uluslararası Hukuk Uzmanı Diana Buttu:
“- Filistinlilerin kendi soykırımlarına son vermek için müzakere etmeye zorlanmaları gerçekten çok iğrenç! Soykırımın durdurulması için dünyanın İsrail'e yaptırım uygulaması gerekirdi.”
İşgalci İsrailin iki sene boyunca Gazze’de yaptığı soykırım yapılan bir anlaşma ile şu an için durdu. Soykırımcı katillerden işledikleri kan donduran cinayetlerin, vahşi saldırıların, savaş suçlarının katlettikleri on binlerce bebeğin yüz binlerce insanın hesabı da sorulmadı maalesef.
Kötülüğün temsilcisi olarak dünyayı ateşe vermeye kararlı katillerden, hesap sorulmadan yapılan hiçbir anlaşma kalıcı olmayacaktır.
Kaldı ki Siyonistler hiçbir anlaşmaya sadık kalmadılar bu güne kadar. Siyonist Yahudilere göre, Yahudi olmayanlar insan sınıfında görülmediği için verilen sözü bozmanın yanlış bir tarafı da yok zaten.
Siyonistler için Filistin’i işgal edip Filistinlileri öldürmek hayalini kurdukları Büyük İsraili gerçekleştirmenin sadece bir safhasını oluşturuyor. İkinci safhada Türkiye’de dahil 6 ülke topraklarının ya hepsini ya da bir kısmını işgal etmek var.
İlk fırsatta tekrar saldıracak ve yine katliam yapacaklar.
İsrail ordusundaki teröristlere “Gazze’yi dümdüz edin, kimse kalmasın ayakta” diye gaz verip Siyonist orduyu coşturmakla vazifeli İsrailli yerleşimci-işgalci lider Daniella Weiss, gazeteci Piers Morgan ile yaptığı röportajda, “Gazze ve Batı Şeria küçük bir bölüm, biz Nil'den Fırat'a kadar olan tüm toprakları istiyoruz." Diyerek asıl niyetlerini açıkça söylemekte.
Eskiden bu kadar rahat dile getirmiyorlardı amaçlarını. Ama iki sene boyunca soykırım yaptıkları halde dünyadan ciddi bir tepki almayınca artık emellerini gizleme gereği de duymuyorlar.
Yahudiler, Filistin topraklarını işgal etme gerekçelerini “Tanrının onlara vadettiği topraklar” iddialarına dayandırıyor. Tanrı “Nil’den Fırat nehrine kadar olan toprakları Yahudilere vatan olarak verdi”
Artık herkesin bildiği bu meseleyi neden tekrar tekrar dile getiriyoruz?
Gazze düşerse, Filistin tamamen Siyonistlerin eline geçerse sırada biz varız, Türkiye var dedik yıllar boyunca. Artık onlar da bunu açıkça dile getiriyor. Hiç korkmadan, utanmadan, yaptıkları soykırımı gerine gerine savunarak…
Türkiye’nin güvenliği Filistin’den Gazze’den başlar derken hamaset yapmıyoruz. Aslında Filistin- Gazze Büyük İsrail hayalini yıkmak için ilk savunma hattıdır. İnsanlığın savunma hattıdır. Gazze tamamen düşerse sırasıyla o sınırlar içine giren her ülke fiilen işgal edilecektir.
Aksa Tufanıyla başlayan Siyonist vahşeti ifşa etme süreci devam ettirilmelidir. Daha düne kadar insanlığa Siyonistlerin vahşi ırkçı, sapıkça bir insan öldürme tutkunu vahşilerden oluşan terör yapılanması olduğunu anlatabilmek imkansızdı. Artık çoğunluk biliyor. İşbirlikçi Batılı ve Doğulu liderler dışında dünyadaki insanların çoğu israilin Filistin topraklarını işgal etmiş hırsız katil yalancı bebek katili bir oluşum olduğunun farkına vardı.
Aksa Tufanıyla başlayan sürecin en yüksek perdeden devam ettirilmeli. Bunun yanında kötüleri durdurabilecek tek şey güçtür. Müslüman ve mazlumların gücü ise birlikte hareket etmesine bağlı. Emperyalizmin yüz yıldır kendi çıkarı için kurduğu sistem bizi birbirimizden uzaklaştırmaya, düşman etmeye dayalıydı. Artık bu düzenin boyunduruğundan kurtulmalıyız.
İnsanlığı tehdit eden Siyonist vahşeti durdurabilmenin yolu, öncelikle Müslüman ülkelerin birlikteliğine ve Filistin direnişinin her yönden desteklemesine bağlı.
Bu saatten sonra ne Gazze’ye ne de Batı Şeria’ya ayak basamayacak şekilde baskı kurulmalı, soykırımcılardan hesap soracak mekanizmalar oluşturulmalıdır.
Türkiye, İsrailin istikrarsızlaştırmak için devamlı saldırdığı Suriye hattında İsrail maşalarını kullanılmaz hale getirmeli, Kıbrıs’ta Yahudi istilasına karşı gereken tedbirleri almalıdır. İsrailin Güney Kıbrıs üzerinden yaptığı hamleler ortada ama vatan toprağımız Kıbrıs’ta özellikle Türk düşmanı bazı unsurları kullanarak oluşturduğu yapılanmalar dağıtılmalı ve hızlı bir şekilde milli unsurlar tahkim edilmelidir.
Bunun dışında ülkemizde siyonizmin yasaklanması, İsraili devlet olarak tanıyan kararın geri alınması ve ülkemizde çifte pasaport sahibi Siyonist katillerin derhal ifşa edilip vatandaşlıktan çıkartılmaları gerek.
Türkiye’nin Gazze’de oluşturulacak yapının içinde olması Filistinlilerin güvenliği için çok önemli. İster mitolojik hikayelerine dayansın ister mevcut imkanlara, herkes bilir ki Siyonistler sadece Türklerden korkar. Türk askerinin olduğu yerde istediği gibi at oynatamaz.
Gazzenin yeniden imarı için elimizden geleni yapmalıyız. Ama aslolan soykırımcılardan hesap sorabilmektir. Çünkü hesabı sorulmayan soykırım tekrar eder. Çünkü kötüleri durduracak tek şey güçtür, hesap sorulma korkusudur.