İnsanlığın Umudu; Sumud

Bilindiği kadarıyla insanlık tarihinin en yüz karası iki yılını yaşıyoruz. İnsanlığın yeryüzünde geliştirdikleri ilkeli münasebetlerin tarihi oldukça eskidir. Bu uzun dönemde çıkan savaşlarda, gerçekleştirilen talan ve yağmalarda, yaşanan zulümlerde dünya pek çok alternatife sahip olduğu halde o zulüm ve haksızlıklara seyirci kalmadı. Mutlaka zalime dur diyen, durmaması halinde de zalimi durdurma iradesi gösteren devletler, toplumlar, kabileler olmuştur.

Gazze’de 24. ayına giren terörist İsrail devletinin soykırımı 200’ü aşkın devlet tarafından durdurulmadı. Durdurulamadı demiyorum, durdurulmadı. İsteseydiler durdurabilirlerdi, istemediler ve bu yüzden şımarık, küstah, vahşi ve terörist İsrail soykırımdan vazgeçmiyor.

Burada niyetim devletlerin günahlarını anlatmak değil. Kaldı ki sayfalar bu vurdumduymazlığı yazmaya yetmez de. Ayrıca,

Bu hususta yaşanan alçaklığa rağmen sivil inisiyatifin “insanlık namına” ortaya çıkması, Gazze için canını tehlikeye atarak adeta bir harekât başlatması gibi erdemli girişimler yaşanırken, kötücüllerden bahsetmek erdemli insanlara haksızlık olur.

Bugünkü harekâtın benzeri bir süre önce de denendi. Eylemleri ile dünya kamuoyunu sert bir dokunuşla uyandıranlar yine iş başında üstelik bu sefer daha organize daha azimli ve oldukça da büyük bir filoyla Gazze’ye doğru harekete geçtiler.

Sumud Harekâtından bahsediyorum, Gazze için deniz filoları oluşturan erdemli insanlardan. Terörist İsrail’in ve ona destek veren büyük devletlerin hışmından ve hasımlığından korkmayan binlerce kahramandan bahsediyoruz.

Sumud, Arapçada dirençli, kararlı, azimli gibi anlamlar taşıyor. Gazze için bu azmi ve kararlığı sergileyen kahramanlar aynı zamanda zorbalığa, şiddete de karşıdırlar. Bu yüzden eylemlerinde asla şiddeti esas almıyorlar. İşgale karşı, talan ve soykırıma karşı azim ve kararlılık sergileyen ve Türkiye’den, İngiltere, Almanya, Fransa’dan, Tunus’tan, Malezya’dan, Endonezya’dan, Afrika ve Latin Amerika’dan binlerce insanın oluşturdukları filo, yani Küresel Sumud Filosu Filistin’e doğru sivil harekât başlattı.

Bu harekâtı insanlığın vicdanı için değerli buluyorum. İnsanlığın onuru için, yarınlara umutla bakabilmemiz için son derece değerli olan bu eylemsellikler daha da geliştirilebilmeliyiz. Yarınların çok da tekin olmayacağı, insanları hatta insanlığı büyük bir yıkımın beklediği aşikârlaşan dünyada bu organizasyonlar can simidi görevi görmektedir. İnsanlığın bu oluşumlara ihtiyacı sanıldığından da fazladır.

Küresel Sumud Filosu’nun insanî ve dolayısıyla vicdanî amaç taşıdığı, hedeflerinin bu amaca matuf olduğu herkesin malumudur.

Amaç;

Gazze’deki ablukayı kırmak.

Bu ablukanın kırılması, terör devletinin 80 yıllık kanlı tarihinin sonuna gelmesine vesile olur. Korsan devletin öteden beri bu tür harekâtlarda kan dökmesi, başta Mavi Marmara olmak üzere bugüne kadar Filistin’e doğru yola çıkanların kanlı bir şekilde durdurulması bundandır. Daha önce iki kere denenen harekât çok daha büyüdü. İsrail denen terör devleti bu organizasyondan bu kez ciddi manada çekiniyor. Özellikle bunun gündemde tutulmasından son derece korkan terör devleti, bu harekâtı daha başlamadan bitirmek için çok uğraştıysa da bunda başarılı olamadı.

Sumud ile yapılmak istenen şey, kurtuluş savaşında silah bulamadığı için eline tüfek yerine balta, keser, balyoz alıp cepheye koşan Anadolu insanının yapmaya çalıştığı erdemli direnişin aynısıdır. Dünya bu tür soykırımları kendilerine yapılmış kabul etmedikçe daha çok büyük katliamlar insanlığı bulacaktır.

Ve bu harekât, korsan devlet İsrail terörüne teslim olan büyük büyük devletlerin, Gazze için bir şeyler yapmak isteyen zayıf devletleri durdurması sonucu sivil vatandaşların Gazze için inisiyatif almasıdır.

Selam olsun her bir ferdine Sumud.

Allah çabalarını rızasına muvafık ve onları çabalarında muvaffak eylesin.