İsrail, İngiliz eli ve Batı desteğiyle getirilip Filistin’e özellikle yerleştirilmiş ve sürekli metastaz yapan kötü huylu bir urdur.
Peki İngiliz aklı, neden bu veba mikrobunu getirip Müslümanlar’ın vücuduna yerleştirdi. Avrupa’dan uzak tuttular?
Anlatalım…
Biliyorsunuz, İsrail’e verilen topraklar üç büyük İbrahimi din tarafından kutsal sayılan topraklar. Mescid-i Aksa burada. Yahudiler’in Ağlama Duvarı ve Hristiyanlarca kutsal kabul edilen Kıyamet Kilisesi bu topraklarda yeralıyor. İsrail ile birlikte varolan barış ve huzur ortamı bitti. Çatışma ve mayın alanına döndü.
İngiliz derin aklı, başından beri Yahudiler’in ne menem şey olduğunu biliyordu. Tanrı’ya başkaldıran bir kavimdir bunlar.
Kur’an’dan öğreniyoruz:
Yahudiler; “azgın ve bozguncudur. Fitne ve fesatçı, güvenilmezler. Peygamberlerini öldüren “katil” bir toplum. Bu nedenle Allah onları tüm insanlığa, “lanetli kavim.” olarak faş etti.
İngiliz sinsi aklı, Siyonist Yahudiler’in gittikleri her yerde insanları yerlerinden ve yurtlarından ettiklerini de dikkate almıştır. Bugün de, Filistin halkına aynı şeyi yapıyorlar.
Ancak;
Şeytanın bir planı varsa, Allah’ın da mutlak bir planı var. Ve saatler Allah’ın planı yönünde ilerliyor. Şahitleri olacağız. Kötülük çetesi İsrail, işlediği insanlık dışı suç ve zulmüyle Gazze’de kendi mezarını kazıyor.
Üstelik ben bu görüşümde yalnız değilim. Yedioth Ahronoth yazarı Lior Ben-Shaul de bu kaçınılmaz gerçeği dile getirmiş. İşte o satırlar:
“Evet, açık ve süssüz söylüyorum: İsrail önümüzdeki iki yıl içinde çökecek. Bugün yaşadıklarımız sadece bir "güvenlik krizi" ya da "siyasi çıkmaz" değil; Siyonist projenin temellerini sarsan bir varoluş depremi!
Hamas sadece savaş meydanında kazanmadı, aynı zamanda "yenilmez devlet" efsanesini paramparça etti ve dünyaya bizim ne kadar kırılgan olduğumuzu gösterdi. Biz batıyoruz, insanlar kaçıyor.”
Biz de diyoruz ki; cehenneme kadar yolları var.
Ben, İsrail zulmüne karşı çıkan her bir ferdi bir Gargat ağacı olarak görüyorum. Öyle bir zaman gelecek ki; hiç kimse katilin arkasında durmayacaktır.
Zulüm üzere kurulan hiç bir yapı ebedi olmamıştır. Dün ataları Roma ve Bizans vardı, hepsi yıkıldı. Toprak oldular. Bugünün zalimleri de onlar gibi toprak olacaktır.
Yelkovanlar zalimlerin, İsrail'in sonu için dönüyor. Gemisi batan fareler gibi dünyayı terk etmek zorunda kalacak, ataları Firavun gibi tarihin çöplüğüne karışacaklar. “Putlardan da eskidir, devrilmek ve yıkılmak...”
Kur’an’ın diliyle: “Zalimlerin yurdu nice kez yok olup gitmiştir.” (En‘âm, 6/45)
Her şey vaktini bekler, Allah’a güvenin.