Karar verme, genel anlamda, alternatifler arasından seçim yapmak olarak tanımlanmakta, eğer seçilecek tek bir seçenek var ise karar vermeden bahsedilemeyeceği ifade edilmektedir. Karar verme, kavram olarak incelendiğinde farklı şekillerde tanımlandığı görülmektedir. Örneğin karar verme, bir gereksinimi giderecek çeşitli nesneler olduğu ya da gereksinimi gidereceği düşünülen belli bir nesneye götürecek birden fazla yol olduğu zaman yaşanan sıkıntıyı giderici bir yöneliş olarak tanımlanmaktadır.
Karar verme, alternatifler arasından en doğru değerlendirmeyi yaparak sonuca gitme sürecidir. Bu bağlamda, karar verme dinamik bir süreçtir ve birey bu süreçte etkin rol oynamaktadır. Bireyler, karar verme eylemi sırasında, daha önceden geliştirdikleri, birçok iç-dış faktörden etkilenebilen deneyimler edinirler. Bu deneyimler ise bireyin karar verme heuristiklerini oluşturmaktadır.
Heuristk'in kelime kökü Yunanca'da "buldum" anlamına gelen " heurisko"dan geliyor. Bir psikoloji terimi olarak da karar verme ya da sorunlarla başa çıkma süreçlerimizde kullandığımız zihinsel kısa yollar anlamı taşıyor. Şöyle ki, karmaşık sorunlarla karşılaştığımızda ya da elimizde yeterli bir bilgi olmadığında evrimsel işleyişlerle şekillene gelmiş ya da deneyimlerle edinilmiş bu zihinsel kuralları kullanarak bir çözüm yolu ya da anlayış geliştirmeye çalışıyoruz.
Heuristik; heuristik terimi, sorunlar karşısında doğruluğu kesin olmayan ama çoğu kez etkili görünen bir takım cevaplar oluşturma yollarına işaret etmektedir. Özellikle belirsiz durumlarda karar verme söz konusu olduğunda, bireylerin spesifik problemleri çözmek üzere kullandıkları yöntemdir. Bu açıdan zihinsel kestirmeler olarak bilinen heuristikler, rasyonel yaklaşımlarla karşılık göstermektedir. Buna klasik bir örnek verecek olursak; diyelim ki size, kilitli bir kapıyı açmak üzere, doğru anahtarın da içinde bulunduğu bir tomar anahtar verilse, heuristiklerden birisi kilidin şekline bakarak buna benzer görünen anahtarları denemek olabilir. Rasyonel tutum ise anahtarları bir bir denemektir. Birinci halde kısa yoldan bir çözüm bulunabilir veya bulunamaz ama ikinci halde çözüm kesindir. Sezgisel yani heuristik yöntem ise, arama ağacının incelenmesi gereken bölümünü sınırlayan yöntem, strateji ve kuralların kullanımıdır. Diğer deyişle, arama işleminde rehberlik edecek bilgiler kullanımıdır. Mesela ilk karşılaşmadan sonra oluşan "ben bu insanı samimi buldum" veya "bana içten gelmedi" gibi. Geleceğimiz yönelik kararlarda büyük payı vardır. Heuristik düşüncelerinize katılmak veya katılmamak sizlere kalmıştır.
Heuristik; özgül sorunların çözümü için kullanılan bir bilişsel süreçtir. Karar vermede heuristik terimi, sorunlar karşısında doğruluğu kesin olmayan, ama çoğu kez etkili görünen bir takım cevaplar oluşturma yollarım işaret etmektedir. Bu yollar, etkili olmadıklarında, sistematik yargı yanlılıklarına (bias) yol açmaktadırlar. Bu anlamda heuristik kavramı, yargı yanlılıklarına göndermektedir.
Karar verme heuristiği aklımızın patikaları kestirme kısa yollarıdır. Belirsizlik durumlarında ya da sorun çözmede hemen karar vermemizi sağlarlar. Heuristiğe göre daha kolay akla gelen daha sık karşılaşılana göre yargılar oluşturulur. Örneğin çevreniz ve siz sürekli fastfood yiyorsanız buna göre fastfood yeme oranının fazla olduğu yargısını verirsiniz. Hayatınızda ne sık fazla ya da az ise onun dünyada çevrenizde fazla ya da az olduğunu düşünürsünüz gerçeklik yargılarınız ona göre oluşur.
Karar heuristikleri birbirine benzeyen objelerin aynı özellikleri taşıdığını düşünmeye denir. Kısacası genelleme yapmaktır. Aynı burcu taşıyan herkesin aynı kişisel özellikleri taşımasını beklemek ya da biri aldattı diye diğerlerinin de aldatacağı yargısı temsil heuristiğe örnektir. Nietzche'nin dediği gibi bu dahil bütün genellemeler yanlıştır. Bizimde kısa yol olan bu yargılarımızda hata payı yüksektir.
Hayatımızda sık karşılaştığımız için istatistiksel olarak az mı çok mu diye bilemeyebiliriz gerçek olanı ya da birbirine benzeyen iki kişiyi gördüğümüzde, bunlar aynı özellikleri taşıyor dememiz de yanlışlık payı oldukça yüksek. Ama doğru olma olasılığı da var ayrıca bu heuristikleri sayesinde hayatımız kolaylaşıyor ve daha çabuk hızlı kararlar alabiliyoruz. Özetle; heuristik aklımızın çabuk karar veren kısa yollarıdır ve doğruluk payı olduğu kadar yanlışlık payı da vardır.
İnsan aptallığını anlamanın bir yolu da bu kestirme yollara sapma eğilimini ölçen testtir." İşte Toronto Üniversitesi'nden bilişim uzmanı Keith Stanovich, rasyonellik katsayısı (RQ) adını verdiği bu testi geliştirmeye çalışıyor. Doğal olarak yüksek rasyonellik katsayısına sahip olup olmadığınızı belirleyen faktörler nelerdir? Stanovich'e göre RQ, IQ'dan farklı olarak, genlere veya çocukluktan gelen çevresel koşullarına bağlı değildir. Her şeyden önce RQ, insanın kendi bilgisinin doğruluğuna değer biçebilme yeteneğidir. Yüksek RQ'ya sahip insanlar, kendi farkındalıklarını güçlendirmişler ve bu bilgi dağarcığının kendilerini düze çıkartacağına inanmışlardır.
Einstein ve Ellison'ı bu kadar rahatsız eden aptallığın Bu sezgisel mekanizmalar insanlara evrimsel avantaj sağlar. Bilgi çokluğu karşısında karar vermekte zorlanan insanlar bu mekanizmalar yardımıyla kendilerine bir çıkış yolu bulur. Bunlar sıra dışı olayları kalıplara uydurma, doğrulama eğilimi ve belirsizliğe direnme gibi bilişsel eğilimlerden oluşan bir stratejidir. Bir insan hem zeki, hem de aptal olması nasıl açıklanabilir? Bu paradoksu açıklamaya yönelik kuramlardan biri Princeton Üniversitesi'nden bilişim uzmanı Daniel Kahneman'a ait. Kahneman, insan davranışları konusundaki çalışmalarıyla Nobel Ekonomi Ödülü'ne hak kazandı. O güne dek insanların doğuştan rasyonel oldukları varsayılıyordu. Oysa Kahneman ve meslektaşı Amos Tversky, bunun tam tersini iddia etti. Kahneman ve Tversky'ye göre insanlar bilgiyi işlerken, beyin iki farklı sisteme erişir. IQ testleri bunlardan yalnızca birini ölçer. Bu da sorun çözümünde bilerek, isteyerek yapılan işlemdir. Oysa günlük yaşamda insanların normal tepkileri sezgilerinin kontrolü altındadır.
Bununla beraber, hareketli bir dünyada yaşadığımız dikkate alınırsa, günlük yaşam içerisinde karar verme eyleminin oldukça hızlı bir şekilde gerçekleştiği söylenebilir. Normal insan yaşamı göz önüne alındığında, karar verme süreçlerinin, doğru ve güvenilir sonuçlar ortaya çıkarmasına ek olarak, yeterince hızlı (zaman faktörü) ve tutarlı (bellek faktörü) olmaları gereklidir. Heuristikler tam olarak bu durumlarda devreye girmektedir. ''Heuristik, eldeki bilginin ve zamanın sınırlı olduğu durumlarda, çeşitli problemlerin çözümünde kullanılabilen zihinsel bir araçtır. Diğer bir deyişle heuristik, problem çözmede çeşitli problemlere uygulanabilen, ama doğru çözümü her zaman sağlayamayan strateji ya da kestirme yollardır.
Karar vermede heuristiklerin kullanılmasının pratik ve faydalı yanları olmakla birlikte bazı durumlarda bireyleri hatalı kararlara sürükleyebilmektedir. İnsanların heuristik kullanmalarına neden olan durumlar aşağıdaki şekilde özetlenmektedir; İnsanlar aşırı bilgi yüklü olduklarında bilgiyi rasyonel bir şekilde işlemek güçleşmekte ve bu da heuristik kullanımına neden olmaktadır. İnsanlar karar vermek durumunda kaldıkları bir problemde, dikkatlice düşünme fırsatı ve zamanı bulamadıklarında heuristik kullanımı artmaktadır. İnsanlar şans olasılığı olan ve çok fazla önem arz etmeyen kararlar üzerinde çok fazla düşünmek istememekte, bu da heuristik kullanımına neden olmaktadır. Karar durumunda ilgili olaya ilişkin yeterli bilginin olmaması, heuristik kullanımına neden olabilmektedir.
Sefa İle…