Fahri Kainat Efendimiz Resulullah (sav) bir hadisinde:
"Men arefe nefsehu, fekad arefe rabbehu"buyurdu. Yani "Kendini tanıyan/bilen Rabbini tanır/bilir".
Bu hadis-i şerif, aslında Müslüman olmanın da bir mottosudur. Ancak kendini bilen ve tanıyan insanlar, Hakka tam ve kamil manada teslim olurlar, önce nefisleriyle yaptıkları büyük cihadda galebe çalarlar ve daha sonra da aleme nizam verirler, yeryüzünde ıslah edicilerden (muslihun) olurlar. Islah ederken de ifsad edicileri (mufsidun) hezimete uğratırlar.
Maalesef yeryüzü ve toplumlar, şu anda kifayetsiz muhterislerin ve ifsad edicilerin tahakkümü altındadır. Dünyanın müreffeh ve gelişmiş ülkelerinin liderlerine, hatta İslam aleminde piyasada arz-ı endam eden kanaat önderi ve gazetecilere, kalitesiz ve samimiyetten yoksun siyasetçilere bir göz atarsak bu yargımın ne kadar haklı olduğu ortaya çıkacaktır.
Dünyayı yönetme konumunda olan şu devlet adamları listesine alıcı bir gözle bakalım; medyayı, siyaseti, kültür ve san'at dünyasını domine edenlere, sivil toplum kuruluşlarına, cemiyet ve cemaatlere ve daha nicelerine bir göz gezdirelim. Bakalım ne göreceksiniz? Hemen hemen hepsi hem ahlaktan ve vicdandan, hem iz'an ve merhametten; hasılı insanı insan yapan tüm kıymetlerden uzaklar.
Hem memleketimizde hem tüm dünyada, her sahada kifayetsiz muhterisler/yetersiz aç gözlüler vardır. Bu kifayetsiz süfli ruhların en belirgin özelliği, alameti farikası ise kendileri dışındakileri sömürmek, kendilerinden başkalarını ucuz dünyalık gayelerine ulaşmada muvakkat iskele olarak görmektir. Oysa bu sefil ve sefih ruhların bilmedikleri büyük bir hakikat vardır: Allahın izniyle kendini hakkıyla bilen ehliyet ve liyakat sahibi er kişiler, yeryüzünde fitne için çalışan hedonist insan (bazen de Müslüman) müsveddelerine ve hiç ölmeyecekmişgibi bu dünya malı ve makamları için çalışan maddecilere; çok elim bir son hazırlayacaktır. Yeryüzünde fitne çıkaranlar, diğer insanları kullanarak kendi değersiz cüsselerine yer açmaya çalışan alçaklar, iki önemli noktayı ihmal etmektedirler:
1. Allah'ın takdir ve kuvvetini hesaba katmıyorlar.Ne buyurdu Rabbimiz?
"Onlar (inanmayanlar) bir düzen kurdular. Allah da (buna karşılık) bir düzen kurdu. Allah, düzen kurucuların en hayırlısıdır" (Al-i İmran, 54. Ayet)
2. Ve yine onlar ıslah edicilerin ferasetini, öngörüsünü ve sağduyusunu da ihmal ediyorlar. Ne buyurdu iki cihan Serveri Resulullah (sav):
"Mü`minin ferasetinden çekinin, çünkü o Allah`ın nuruyla görür". (Tırmizi)
Yazımızı hem rahmet okumaya vesile olması hem de bir yazılık da olsa, bu mukaddes ve muazzez günlerde hikmetine sığınmayı murad ederek Hakdost Mevlana'nın eşsiz ve benzersiz eseri Mesnevi'nin unutulmaz hikayelerinden "Kendini Bilmezliğin Sonu" ile bitirelim…Bu kendisini tavus kuşu zanneden haddini bilmez bir çakalın hazin hikayesidir.
*
Bir çakal boyacı küpüne düşmüştü, orada bir müddet kaldı. Sonra postu boyanmış olarak çıkıp:"Ben tavus kuşuyum" demeye başladı. Postu boyanmış pek güzel parlamış, güneşde o renklere vurmuştu. Çakal, kendini yeşil, kızıl, pembe ve sarı renklerde görüp o çeşitli renklerle öbür çakallara göründü.
Hepsi de: "A çakalcık, bu ne hal? Fazlasıyla neşelere dalmışsın, pek memnunsun. Neşeden adeta bizden nefret ediyorsun! Bu ululuğu nereden elde ettin?" dediler. Fakat çakallardan biri "Sen ya hile yapıyorsun, yahut da hakikatten bir neşeye sahip oldun, neşeliler arasına katıldın" dedi.
O rengarenk çakal gizlice çıkagelip kendisini kınayanın kulağına dedi ki: "Hele bir bana bak. Şamanın bile böyle bir putu yoktur. Gül bahçesi gibi ne de güzel bir hale geldim, ne de hoş yüzlerce renklere boyandım. Benden baş çekme, secde et bana! Şu güzelliğime, şu letafetime, şu rengime bak da bana Fahri Dünya, Rükn-i din de!"
Bunun üzerine dediler ki: "Tavusun güzellik elbisesi gökten gelir, ezelidir. Hileyle, dava ile hiç o güzelliği elde edebilir misin sen? Üstündeki aslan nakşı bir gün gider, köpekliğin meydana çıkar. A uyuz çirkin köpek, hırsından, kızgınlığından aslan postuna bürünme. Aslan kükrer de seni sınar. O vakit üstünde aslan sureti olduğu, fakat hakikatte köpeklerin huylarına sahip olduğun anlaşılır".
Umutla beklediğimiz yakın bir gelecekte yeryüzünde bozgunculuk yapan ve küresel sistemin temsilciliğine soyunan Firavun ve avanesi gibi, Nemrud ve dostları gibi kendini beğenen ve ululayan; kifayetsiz emperyalist çakalların nesli tükenecektir.İşte o zaman, Musa ve Harun gibi hakiki tavuslar ortaya çıkacak yeniden dünyaya barış, huzur, refah ve neş`e hakim olacaktır…
İKİDOĞU ve İKİBATI'nın Rabbine emanet olun…