Kıymetli okurlarım, CHP'deki İhraç Kılıcı partiden bir milletvekilini daha kopardı. Ana muhalefet partisinden ayrılan son isim, Mersin'in TBMM'deki Temsilcisi Hasan Ufuk Çakır'dır.
Öncelikle şunu söyleyeyim: Ben Hasan Ufuk Çakır'ı son tartışmalar esnasında yakından tanıma fırsatı buldum. Açıkçası... Meclis'te bu kadar halkın derdiyle yanıp tutuşan bir vekilin bulunduğunu öğrenmem, beni çok mutlu etti.
Kendisi CNN TÜRK'te, vatandaşın dertlerine nasıl koştuğunu örnekleriyle anlattı. İnsan bunları dinlerken, "Bir siyasetçide olması gereken en önemli özellik işte bu" demeden edemiyor.
Ha birde, Sayın Vekilin Yörük Kültürünü bire bir yaşaması ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Evet Siyasetçilerin Ankara'ya giderken içinden çıktığı Toplumun davranışlarını götürmeleri doğru bir uygulamadır. Zaten bunun için, onlara milletvekili denilmiyor mu?
Eğri oturup doğru konuşalım... Hasan Ufuk Çakır'ın istifasıyla, CHP milleti en doğal bir şekilde temsil eden ismi kaybetmiştir.
Burada unutulmaması gereken en önemli kural ise şudur: Bizim milletimiz, kendi bağrından çıkan kişilere yapılan kötülükleri asla unutmaz... Unutmadığı gibi de cezasız bırakmaz...
Maalesef şu anda CHP tepe yönetimine Hasan Ufuk Çakır'ı kaybetmenin bedelini hesaplayabilecek bir mantık hakim değil... Çünkü onların zihin dünyasında varsa yoksa Ekrem İmamoğlu var.
Kimse kusura bakmasın... İşte bu durum ülkenin koskoca ana muhalefet partisini felakete götürmektedir. Bunun emareleri ne derseniz... Son dönemde yaşanan yaprak dökümüdür derim...
Efendim Hasan Ufuk Çakır CHP'den istifasını açıkladığı basın toplantısında: "Kendisinin Kral Çıplak dediğini" ifade etti.
İşte bu söz var ya... Önümüzdeki döneme damgasını vuracak bir sözdür. Hasan Bey'in yaptığı bu niteleme CHP'de dalga dalga büyüyecektir.