Trend

Leyl suresi neden indirildi?

Sureler olaylar üzerine ihtiyaca binaen inmiştir. Bunun için surelerin meallerine bakarken iniş sebeplerinin de bilinmesi surenin muhtevasını daha iyi kavranmasını sağlar. Sizin için surelerin iniş sebeplerini araştırdık. Bu yazımızda Leyl suresinin neden indirildiğini bulabilirsiniz. Leyl suresi neden indirilmiştir? Leyl suresinin nuzûl sebebi nedir? İşte Leyl suresi nuzûl sebebi...

Geceye yeminle başladığı için "Leyl" denilmiştir. Mekke'de inmiştir, 21 (yirmibir) ayettir. Bu sûrede insanoğlunun iki zıt davranışından, cömertlik ve cimrilikten bahsedilir. İmanlı olmakla cömertlik, imansızlıkla cimrilik arasındaki ilişkiye dikkat çekilir.
Ayetlerin nüzul sebepleri ile ilgili rivayetler:

1- Ma'mer b. İsmail el-İsmailî 431 senesinde Cürcane isimli bir zata yazarak, o Ebu'l-Hasan Ali b. Ömer el-Hafiz'dan, o Ali b. Hasan b. Harun'dan, o Abbas b. Abdillah et-Terkıfî'den, o Hafs b. Ömer'den, o Hakem b. Eban'dan, o İkrime'den, o da İbn Abbas'tan bize şu rivayette bulundu:
Bir adamın hurma ağaçları vardı ve bunlardan birinin dalı fakir ama ailesi kalabalık salih bir kişi­nin evine sarkıyordu. Adam evine gelip de ağaçtan hurmaları toplamaya çıkınca komşusunun evine ondan bazıları düşer; fakir komşunun çocukları da onları alıp yemek isterlerdi. Ama adam hemen ağaçtan iner, gelir ve çocukların ellerinden hurmaları çeker alır, eğer çocuk meyveyi ağzına almışsa çocuğun ağzına par­mağını sokar ve hurmayı geri çıkarmaya çalışırdı.
Fakir komşu bu durumu Hz. Peygamber (sa)'e gelerek şikayette bulundu ve hurma sahibinin yaptıklarını ona haber verdi. Rasûlullah (sa) da ona:
"Sen şimdi git." buyurdular. Daha sonra Allah'ın Rasûlü (sa) o hurmaların sahibiyle karşılaştı ve ona:
"Dalı filan komşunun evine sarkan hurma ağacını bana ver, buna karşılık sana cennette bir hurma ağacı verilsin." buyurdu. Adam:
"Doğrusu onu verirdim ama onun meyvesi benim çok hoşuma gidiyor. Benim pek çok hurma ağacım var ama hurması ondan daha çok hoşuma gideni yok." dedi ve ayrılıp gitti.
Rasûlullah (sa)'ın ve o adamın konuşmalarını duyan bir başkası Rasûlullah (sa)'a:
"Ey Allah'ın elçisi, ben o filan oğlu filanın evine sarkan hurma ağacını satın alır, sonra onu sana verirsem onun şu andaki sahibine vadettiğin cennetten bir hurma ağacını bana da verir misin?" diye sordu. Hz. Peygamber (sa):
"O, senindir." buyurdular.
O adam gidip hurmanın sahibini buldu. Onun da o adam gibi hurma ağaç­ları vardı. Hurmanın sahibi ona:
"Filan komşumun evine sarkan hurma ağacını Rasûlullah'a vermem karşılığında bana cennetten bir hurma ağacı verildiğini bana haber verdi. Ben de: Onu sana verirdim ama onun meyvesi benim hoşuma gidiyor." dedim." dedi. Adam, hurma sahibine:
"Ne dersin, onu bana satsan." dedi. Hurma sahibi:
"Hayır, ama benim istediğimi verirsen belki satarım, onu vereceğini de sanmam." dedi. Adam:
"Nedir düşündüğün?" diye sordu. Hurma sahibi:
"Kırk hurma ağacı." dedi. Adam:
"Çok istedin; bir hurma ağacına kırk hurma ağacı mı?" dedi. Bir süre sustular, sonra adam:
"Tamam, sana kırk hurma ağacı verdim." dedi. Hurma sahibi:
"Eğer bu sözünde doğru isen buna başkala­rını da şahid kıl", dedi. Emretti, bazı insanlar geldiler. Adam onlara:
"Şahid olun, ben buna, dalı filan oğlu filanın evine sarkan hurma ağacı karşılığında hur­ma ağaçlarımdan kırk hurma ağacı verdim." dedi, sonra hurma sahibine dönüp:
"Ne diyorsun?" diye sordu. Hurma sahibi de:
"Tamam razı oldum." dedi ama biraz sonra:
"Seninle Aramızda alış veriş olup bitmedi." dedi. Adam:
"Allah senin alış verişini ikale etsin. Ben eğilmiş bir hurma ağacına karşılık sana kırk hurma ağacımı verirken ahmak değildim." dediyse de hurma sahibi:
"Ben, bana istediğim hurma ağaçlarını vermen karşılığında bu alış verişe razı oldum. Ayak­ta (yatmış veya eğilmiş olmıyan) hurma ağaçlarından verecek misin?" dedi. Adam bir süre durdu ve:
"Ayakta olan hurma ağaçlarından kırk tanesi senindir." dedi ve şahitleri de getirip hurmalarından ayakta olan kırk hurma ağacı saydı ve adama verdi, ayrılıp gittiler. Adam o hurma ağacını satın aldıktan sonra Rasûluilah (sa)'a gelip:
"Ey Allah'ın elçisi, filancanın evine sarkan hurma ağacı benim oldu. Şimdi de o senindir." dedi. Rasûluilah (sa) da o fakir komşuya gi­dip:
"Bu hurma ağacı senin ve ailenindir." buyurdular.
İbn Abbas der ki: "îşte bu olay üzerine Allah Teala, Sûrenin sonuna kadar olmak üzere: "Andolsun, bürüyüp örttüğü zaman geceye..." Sûresini indirdi.
Ancak İbn Kesîr bu rivayeti zikrettikten sonra gerçekten ğarîb olduğunu söylemiştir ki bu, zayıf bir hadistir Sahih olan ise Hz. Ebu Bekr hakkında nazil olmuş olmasıdır.
Beğavî, o cimri kişiden hurma ağacını kırk hurma ağacı karşılığında satın alan sahabinin Ebu'd-Dahdah olduğunu nakleder.
Bu hadisenin aynı zamanda A'la, 87/14-15 ayetlerinin de nüzulüne sebep olduğu biraz önce geçmişti.

2- Ebû Bekr eİ-Harisî, Ebu'ş-Şeyh el-Hafiz'dan, o Velid b. Eban'dan, o Muhammed b. İdris'ten, o Mansur b. Ebî Müzahim'den, o İbn Ebi Veddah'tan, o Yunus'tan, o İbn İshak'tan, o da Abdullah'tan bize şu rivayette bulundu:
"Ebû Bekr, Bilaî'i, Umeyye b. Halef'ten on altına satın aldı ve serbest bıraktı. Bunun üzerine Allah Teala Leyl: 92/1-4 ayetleri indirdi. Yani Ebû Bekr'in sa'yi başka Umeyye'ninki başkadır."
3- Hz. Ebu Bekr'in Ümeyye ibn Halef'ten Hz. Bilal'ı bir bürde ve on ukıyye karşılığı satın alması üzerine Allah Teala: "Doğrusu sizin çalışmanız bölüm bölümdür."e kadar olmak üzere "Andolsun bürüyüp örttüğü zaman gece­ye" yi indirmiştir.

5-7. "Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakına­nın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırı­rız.

1) Hz. Ebu Bekir'le ilgili rivayetler:
a- Hz. Ebu Bekr'in babası Ebu Kuhafe ona:
"Oğulcuğum, seni görüyorum hep zayıf, güçsüz köleleri satın alıp azat ediyorsun. Madem köle satın alıp azat edeceksin şöyle güçlü kuvvetli köleler satın alıp azat etsen de önünde durup sana gelebilecek tehlikelere ve kötülüklere karşı seni korusalar." demişti. Ebu Bekr:
"Babacığım, benim bundan tek beklediğim ve istediğim Allah'ın hoşnut­luğudur. Ben bununla ancak Allah katında olanları istiyorum" demişti. Bize ri­vayet edildiğine göre
"Herhalde kendisi de ilerde hoşnut olacaktır."a kadar ol­mak üzere "Amma kim verir ve takvaya ererse, o en güzeli tasdik ederse, Biz de ona en kolayı müyesser kılarız." ayetleri babasının bu sözleri ve onun babasına cevabi üzerine nazil oldu.
b- Amir İbni Abdullah îbni Zübeyr babasından, ondan Hakim anlattı:
Ebu Kuhafe, Ebu Bekir'e:
"Ey oğulcağızım, seni zayıf köleyi azat eder görüyorum. Kuvvetli erkekleri azat etseydin, seni düşmanlarından korurlar ve senin önünde dikilirlerdi." dedi. Ebu Bekir:
"Ey baba, ben ancak Allah'ın yanındakini istiyorum." dedi. bunun üzerine Leyl: 92/5-21 ayetleri indirildi.
c- Abdurrahman b. Hamdan, Ahmed b. Cafer b. Malik'ten, o Abdullah b. Ahmed b. Hanbel'den, o Ahmed b. (Muhammed b.) Eyyub'dan, o İbrahim b. Sa'd'dan, o Muhammed b. İshak'tan, o Muhammed b. Abdillah'tan, o İbn Ebî Atık'ten, o Amir b. Abdillah'tan, o da ailesinden olan birisinden rivayet etti:
"Ebû Kuhafe oğlu Ebû Bekr'e şöyle dedi:
"Oğulcağızım görüyorsun ki sen zayıf bir omuzu (köleyi) satın alıp salıveriyorsun. Eğer sen kuvvetli kimseleri hürriye­tine kavuştursaydın, seni düşmanlarından korurlar ve senin önünde dikilirlerdi." Ebû Bekr de:
"Babacığım ben, isteyeceğimi ancak istiyorum."
(Ravi burada diyor ki:) Leyl: 92/5-21 ayetleri Ebû Bekr ve babasının ona söylediği söz hakkında nazil olmuştur."
d) Hz. Ebu Bekr es-Sıddîk, yoksul müslümanlara yemek yedirir, onları do­yururdu. Bir gün Ebu Cehl ona:
"Ey Ebu Bekr, Allah'ın bu yoksulları doyurabi­leceğini mi sanıyorsun?" dedi. Ebu Bekr:
"Evet." dedi. Ebu Cehl:
"O halde ne­den onları yedirip doyurmuyor?" diye sordu. Hz. Ebu Bekr:
"Allah bir kavmi fakirlikle, diğer bir kavmi de zenginlikle imtihan etmiş; fakirlere sabretmeyi, zenginlere de yedirmeyi emretmiştir" dedi. Ebu Cehl:
"Vallahi ey Ebu Bekr, sen olsa olsa sapıklık içindesin. Sen sanıyor musun ki Allah bunlara yedirmeye gü­cü yeterken yedirmemiş de sen onlara yediriyorsun?" dedi ve işte bunun üzerine
"Onlara: Allah'ın size rızık olarak verdiklerinden infak edin, denildiğinde o küf­reden kafirler iman etmiş olanlara: Dilediği takdirde Allah'ın yedirip doyuraca­ğı kimseyi biz mi yedirelim?..." Yasîn, 36/47) ayet-i kerimesi ile bu
"Bundan sonra her kim de verir ve sakınırsa, bir de o en güzeli tasdik ederse Biz de onu, en kolaya hazırlarız." ayet-i kerimeleri nazil oldu.
2- Kaderle ilgili rivayetler:
a- Ebû Abdillah Muhammed b. İbrahim, Muhammed b. Cafer b. el-Heysem el-Enbarî'den, o Cafer b. Muhammed b. Şakir'den, o Kubeysa'dan, o Süfyan es-Sevrî'den, o Mansur ve A'meş'ten, o Sa'd b. Ubeyde'den, o Ebû Abdirrahman es-Sülemî'den, o da Ali'den rivayet ederek şöyle dedi:
"Sizden hiçbir kimse yoktur ki onun Cennetteki veya Cehennemdeki yeri ya­zılmış olmasın." Dediler ki:
"Ey Allah'ın Rasulü biz tevekkül etmeyelim mi? Buyurdu ki:
"Amel ediniz. Zira herkes yaratıldığı şeye müyesserdir. (Yani herkes yaratılışı üzere amel edecektir.)" Sonra Leyl: 92/5-7 ayetlerini okudu:
b- Buhari bu hadisi, Ebû Nuaym'dan, o A'meş'ten, Müslim ise Ebû Züheyr b. Harb'dan, o Cerir'den, o da Mansur'dan rivayet etmiştir.

8. Ama kim de cimrilik eder ve kendini müstağni sayarsa
9. Ve o en güzeli yalanlarsa
10. Biz de ona en güç olanı kolaylaştırırız.

İbn Abbas'tan rivayete göre bu ayet-i kerimeler Ümeyye ibn Halef hakkın­da nazil olmuştur.

17. En çok sakınan ondan uzak tutulur.
18- O ki temizlenmek için malını verir.
19. O'nun nezdinde bir kimsenin karşılık olarak verilecek hiçbir nimeti yok­tur.
20. Ancak yüce Rabbının hoşnutluğunu gözetmek içindir.
21.Elbette kendisi de hoşnut olacaktır.

Ayetlerin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- İbn Zübeyr minberdeyken onu işiten kimse şöyle dediğini söylüyor:
"Ebû Bekr zayıf köleleri satın alıp salıveriyordu. Babası Ebû Bekr'e dedi ki:
"Oğlum keşke sen, sır­tını koruyacak kimseleri satın alıp da salıversen." O da dedi ki:
"Ben, sırtımın müdafa­asını murad etmiyorum." Bunun üzerine Leyl: 92/17-21ayetleri indi:
2- İbn Abbas'tan rivayet ederek şöyle demiştir:
"Bilal müslüman olunca putlara gidip üzerlerine bevletti. O Abdullah b. Cudan'ın kölesi idi. Bunun üzerine müşrikler Bilal'in yaptığını ona şikayet ettiler. O da onu müşriklere teslim etti ve putları için yüz deve kestiler. Onlar da Bilal'i yakalayıp kızgın taşlar üzerine yatırıp kendisine işkence etmeye başladılar. O ise:
"Allah bir, Allah bir" diyordu. Bu esnada Rasulullah (s.a.v.) ona uğrayıp:
"Allah bir, Allah bir" demen seni kurtaracaktır" buyurdu. Sonra Rasulullah (s.a.v.) Bilal'in Allah yolunda işkence edilişini Ebû Bekr'e haber verdi. Ebû Bekr de bir batman altın yüklenip, gidip onu bu altın karşılığında satın aldı. Bunun üzerine müşrikler dediler ki:
"Ebû Bekr bu işi ancak Bilal'in kuvvetli bir adam oluşuna karşılık boyle yaptı." Bunun üzerine Allah Teala Leyl: 92/19-21 ayetleri indirdi.
3- Ata ve Dahhak'in İbn Abbas'tan rivayetlerinde o şöyle anlatıyor:
Müşrikler Bilal'e işkence eder ve o da:
"Allah birdir, Allah birdir." derken Hz. Peygamber (sa) de oradan geçiyormuş. Bilal'e:
"O Bir (olan Allah), seni kurtaracaktır." bu­yurmuş. Gelip Hz. Ebu Bekr'e:
"Ey Ebu Bekr, Bilal Allah için işkence çekiyor." buyurmuş. Hz. Peygamber (sa)'in ne demek istediğini anlıyan Hz. Ebu Bekr hemen evine gelmiş, bir miktar altın alarak Bilal'in efendisi olan Ümeyye ibn Halef'e gitmiş ve ona:
"Bana Bilal'ı satar mısın?" demiş. Onun muvafakat et­mesiyle Bilal'i satın almış ve azat etmiş. Müşrikler:
"Ebu Bekr, Bilal'i olsa olsa daha önceden kendisine yaptığı bir iyilikten dolayı satın alarak azat etmiştir." demişler ve işte bunun üzerine bu ayet-i kerimeler nazil olmuş.
4- Urve (r.a.):'den İbnu Ebî Hatim anlattı::
"Ebu Bekir, hepsi Allah için azap olunan yedi köleyi azat etti. Onun hakkında, Leyl: 92/17-21 ayetleri indirildi."
5- İbnu Zübeyr'den Bezzar anlattı. Bezzar Leyl: 92/17-21 ayetleri Ebu Bekir hakkında indirildi, dedi.
6- Amir ibn Abdullah'tan, onun da babasından rivayete göre bu ayet-i kerime­ler Hz. Ebu Bekr hakkında nazil olmuştur. Katade'den gelen rivayette bu ayet-i kerimelerin onun hakkında nazil olması, Bilal, Amir ibn Füheyre gibi altı veya yedi kişiyi satın alıp azat etmesi ile ilişkilendirilmiştir.