Manevi Meteoroloji\u2026

0

Aleyhimize alınan her kararı desteklemeleri, Siyonist ve haçlı ittifakının enikleri olduklarını gösterir... Almanya ve diğer barbar batılı ülkelerin, hiçbir zaman bizim lehimize attıkları adım olmamıştır… Küffar daima İslam alemine ve özellikle Müslüman Türk milletine zarar verecek fikri ve hareketleri desteklemiştir ve de desteklemeye devam edeceklerdir…

Almanya'nın, sözde soykırımı oylamada, çoğunlukla kabul etmiş olması, halan uyku mahmurluğunu üzerinden atamamış Müslümanlara bir ders niteliğinde olmuştur... Alınacak ders; hainler karşısında tek vücut olup, İslam'ın ipine sımsıkı sarılmak küffarın hezimetini sağlayacaktır. Bazen biz kendimize ders veremeyiz… İçeride ki ve dışarıdaki alçaklar yapar bir hainlik, biz ise akıllı hareket ettiğimizde bu uyanışa sebep olur. Sadece soğukkanlılığı koruyup, küffarın atacağı her adımı önceden tahmin edip gereken önlemi almak gerekiyor.

Meteoroloji hayatımıza çok kolaylıklar getirdi… Havanın durumuna göre gereken önlemi almayı ve neticeyi lehimize çevirmeyi sağladı... Şimdi bir müminde olması gereken feraseti küffar karşısında azami şekilde faaliyette tutsak, meteorolojinin hayatı kolaylaştırması gibi gereken önlemleri alıp, tipiye boraya yakalanmayacağız... Ferasetle uyanık Müslüman ve devlet olmayı sağladıkça her tehlikeyi savuşturacağız…

İman ve feraset bize, küffar tarafından üzerimize salınan kara bulutları, gerisin geriye üzerlerine göndermeyi, kendi kasırgalarında boğulmalarını sağlamış olacak… Tuzaklara düşmekten koruyacak olan manevi meteorolojimiz feraset, iman zafiyetinden dolayı bizi terk edip gittiğinden beri tedbirimiz hep eksik kalıyor… Zararı görülen bütün kasırgaların merkezi durumunda olduk… Sadece maddi alemimiz değil bütün değerlerimiz gitmişti... Şimdi maddi ve manevi fukaralıktan kurtulurken hava durumunu iyi takip edecek bizi gafil avlatmayacak feraset donanımını yeniden ruhlarımıza kuşanmalıyız… Feraset rasathanesinden hissedilen, görülen tehlikeleri ve oyunları bertaraf etmek, bütün kıtalarda mevcudiyetimizi ağırlığımızı iyice hissettirmiş olacak... Oynanan oyunlardan, kurulan tuzaklardan zamanında haberdar olmak, ülkemizin üzerinde aydınlığın kalıcı olmasını sağlamış olacak.

Osmanlıyı sırtından hançerleyen ve padişahların en yakınına kadar sokulmayı sağlayan görevlerde bulunup, en umulmadık zamanda, alçaklık yapmalarından ders çıkarıp, günümüzde devletin içine sokulmaya çalışanlara fırsat vermeden ve mevcut olan hainleri de bünyeden tamamen temizlemeden, yükselişimiz tam garanti altında olamaz, mazlumları hayal kırıklığına uğratırız…

Huzurlu ve yekpare olmak için; dağılmadan ve boğulmadan korunmak için, alçakların hava durumu, ahvallerini ve atacakları adımları önceden çok iyi bilmeliyiz... Ayrıca; ehl-i küfrün bizim için hiçbir zaman dostane adım atmayacağını, aldıkları kararların daima aleyhimize olacağını da akıldan çıkarmaz isek, bizi sukutu hayale uğratamazlar... Güvensizlik bir illettir ve körü körüne güven ise kahrolmayı baştan kabullenmektir. Bizi zinde ve uyanık tutacak tek şey feraset ve bunu da sağlayacak kuvvetli imandır. Zaten her hastalığımızın sebebi; imandan ve imanın gereği gibi hayat sürmekten uzaklaşmak olmadı mı?

Biz inandığımız ve yaşadığımız zaman iriydik, diriydik… Ferasetimiz ise her türlü tedbiri aldırıyor, insi şeytanların maskarası olmuyorduk... Meteoroloji bize tedbirler aldırdı ve neticesinde faydasını gördük, ferasette başka kötülüklerden koruyordu… Feraset gidince, şeytani yağmurlara amansız şekilde yakalandık, maneviyatımız ise boğuldu... Yeniden değerlerimize sahip çıkmak bize suni teneffüs oldu, ayağa kalktık... Gerçek nefes almaya kavuşmak ise Kur'an ve sünnetin en gereklimiz olduğunu akıldan çıkarmamaktır… Tehlikelerden koruyup, ilerlememizi sağlayacak feraset rasathanesine hiç bu kadar ihtiyacımız olmamıştı… Şimdi kahpelik çok, mertlik antika olmuş… İşte Vezneciler'de yeni bir alçaklık daha yaşadık… Birçok ciğeri yanan aile kanla iftar yaptı… Şükürler olsun devletimiz şefkati ile mazlumlar ve masumlar yanında. Tek eksiğimiz ya da yeterli olmayan uyanıklık ve bu bombalar arkasında bulunanlara çok şiddetli cevap vermek… Ümidimiz bitmedi ve de bitmeyecek; bir gün küffara ve zalimlere öyle bir tokat atacağız ki, yankısına semadaki melaikeler ve aziz şehitler "Maşaallah, Barekallah" diyecekler…

Bu mübarek Ramazanda, kalıcı olarak gerçek iman ve ferasetin geri dönmesini, uhuvvet yağmurları ile sırılsıklam olmamızı, okullardan imanlı nesillerin yetişmesini yüce Mevla'dan niyaz ederiz... Tüm şehitler Hz. Peygamber (sav) sofrasında ebedi nasiplensin İnşallah… Hayırlı ramazanlar…