Trend

Nasr suresinin faziletleri

Kur’an-ı Kerim Allah''ın kullarına bir mesajı bir mektubudur. İçerisinde öğütleri yer aldığı Kuran son kutsal kitaptır. Vahiy olarak Cebrail (a.s) aracılığı ile Cenab-ı Allah’tan son peygamber Hz. Muhammed''e (s.a.v) indirilen Kuran hükmünü kıyamete kadar koruyacaktır. 114 sûre, 30 cüz ve 6666 ayetten oluşan Kuran ''okumak'' anlamın gelmektedir. Yol gösterici olan Kuran''da her bir surenin ayrı ayrı faziletleri vardır. Bir sureyi veya ayetleri okuyan kişilere manevi armağanlar verilir. Bu manevi armağanlara surelerin ve ayetlerin faziletleri denir. Birçok surenin ve ayetlerin faziletleri, hadisi şerifler ile ifade edilmiştir.Sizin için surelerin faziletlerini araştırdık. Bu yazımızda Nasr suresinin faziletlerine ulaşabilirsiniz. İşte Nasr suresinin faziletleri, Nasr suresini okumanın faydaları...

Kur'an-ı Kerim Allah'ın kullarına bir mesajı bir mektubudur. İçerisinde öğütleri yer aldığı Kuran son kutsal kitaptır. Vahiy olarak Cebrail (a.s) aracılığı ile Cenab-ı Allah'tan son peygamber Hz. Muhammed'e (s.a.v) indirilen Kuran hükmünü kıyamete kadar koruyacaktır. 114 sûre, 30 cüz ve 6666 ayetten oluşan Kuran 'okumak' anlamın gelmektedir. Yol gösterici olan Kuran'da her bir surenin ayrı ayrı faziletleri vardır. Bir sureyi veya ayetleri okuyan kişilere manevi armağanlar verilir. Bu manevi armağanlara surelerin ve ayetlerin faziletleri denir. Birçok surenin ve ayetlerin faziletleri, hadisi şerifler ile ifade edilmiştir.Sizin için surelerin faziletlerini araştırdık. Bu yazımızda Nasr suresinin faziletlerine ulaşabilirsiniz. İşte Nasr suresinin faziletleri, Nasr suresini okumanın faydaları...

Sûrede Allah'ın Hz. Peygamber'e nasip ettiği zafer, fetih ve fetih sonrası insanların grup grup İslam'a girmelerinden bahsedilmektedir. Kur'an-ı kerîmin yüz onuncu sûresi.
Nasr sûresi Mekke'de nazil oldu (indi). Üç ayet-i kerîmedir. Peygamber efendimiz, nusret-i ilahî ile, Allahü tealanın yardımı ile müjdelendiği için sûreye, Sûret-ün-Nasr denilmiştir.

Nasr suresinin Türkçe yazılışı ve okunuşu
-Bismillahi'r-Rahmani'r-Rahîm.

1- "İza cae nasrullahi ve'l-fethu.

2- Ve raeyte'n-nase yedhulûne fî dînillahi efvaca.

3- Fe sebbih bi-hamdi Rabbike vestağfirhu innehû kane tevvaba.

Nasr suresinin Türkçe anlamı
-Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

1- "Allah'ın yardımı ve fetih geldiği zaman,

2- Ve insanların, Allah'ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğün zaman,

3- Hemen Rabbini överek tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.

Hakkında

Medine döneminde inmiştir. 3 ayettir. Nasr, yardım demektir.

Nuzül

Mushaftaki sıralamada yüz onuncu, iniş sırasına göre yüz on dördüncü sûredir. Medine döneminde Tevbe sûresinden sonra nazil olduğu ve tam sûre olarak Kur'an'ın en son inen sûresi olduğu kabul edilmektedir (Elmalılı, IX, 6234). Sûrenin Veda haccı esnasında Mina'da indiği rivayet edilir (bk. Şevkanî, V, 602).

Konusu

Sûrede Allah'ın Hz. Peygamber'e nasip ettiği zafer, fetih ve fetih sonrası insanların grup grup İslam'a girmelerinden bahsedilmektedir.

NASR SÜRESİ FAZİLETİ VE YARARLARI

Kim Nasr sûresini okursa, ona, Mekke'nin fethinde Muhammed (aleyhisselam) ile beraber olan kimsenin sevabı verilir. (Hadîs-i şerîf-Kadı Beydavî Tefsîri)

Hadîs-i şeriflerde buyuruldu ki:

"İza cae nasrullahi sûresi, Kur'an'ın dörtte birine denktir."

"Kim İza cae nasrullahi'yi okursa, Mekke-i Mükerre-me'nin fethinde hazır bulunup da şehîd olmuş gibi sevab alır."

"Ey Cübeyr! Yolculuğa çıktığında, arkadaşlarının içinde en iyi durumda olmak, sıkıntı çekmemek ve nzık bakımından rahat olmak istersen, Kafirûn, Nasr, İhlas, Felak ve Nas sûrelerini oku…"

Fahreddîn-i Razi buyurdu ki: "Nasr sûresi mü'minlerin sûresidir. Her mü'min bu sûreyi okuduğunda, Allahü teala işlerini kolaylaştırır, onu düşmanlan üzerine galip kılar, maîşet sıkıntısı çektirmez, tevbesini kabul, günahlarını affeder."

Âlimler buyurdu ki: "Fetih sûresini okumaya gücü yetmeyen Nasr sûresini okusun."

Hz. Cübeyr (R.A.) anlatıyor: "Önceleri ben arkadaşlarım arasında en değersiz, en kazançsız olan idim. ResûluIIdh'm (S.A.V.), bu tavsiyelerini yerine getirdim, bu sûreleri her zaman okumaya devam ettim. Ve yolculuktan döndüğüm zamanlar, arkadaşlarımdan daha kazançlı ve daha gösterişli (saygınlıklı) bir hal kendimde meydana gelir oldu "

Ey Hak İçin Kardeş! Bu inceliklere gönül ver. İşinde gücünde, üç beş dakikalık bir zamanını bu sûrelere ayınp okuyuver. Göreceksin ki, her bakımdan insanlann en gösterişlisi (en saygıdeğeri) oluvermişsin.

İnsanlar arasında saygıdeğer bir kişi olmak için Cenab-ı Hakk"m rızasına ermek gerekir. Çünkü, insanların kalblerindeki sevgiyi, muhabbeti Allah yaratır. Bir kulunu Allah severse, kullan da sever. Allah sevmezse kullan da sevmez.

Yirminci asırda insanlann birbirlerini seviyor gibi görünmesi hep dünya menfaatine dayanmaktadır ki, bu sevgi değildir. Buna sahtecilik ve aldanış demek yerinde olur.

Birbirine menfaat hortumuyla bağlı olan adamlar, hortum delinince veya kopunca, bakarsın ki, o dost gibi seviyor görünen adam, saniyede düşman oluvermiştir.

Ey Dost! Okuduğun satırlan, kendi irfan hazinende şöyle bir kanştırmanı tavsiye ederim.

NASR SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR?
Allah Teala, Resulullah'a, Arabistan'da Islam'in zaferi kemale erdikten sonra ve insanlar grup grup dine girdiklerinde, bunun anlaminin, bu dünyadaki misyonunun sona ermesi oldugunu bildirmistir.

Ondan sonra Resulullaha, hamd ve Allah'i tesbih ile mesgul olmasi emredilmistir. Çünkü o, Allah'in lutfu ile büyük bir isi basariyla tamamlamistir. Görevini yerine getirirken gösterdigi zaaf ve eksikliklerden dolayi Allah'dan af dilemelidir. Buradaki önemli nokta, bir resul ile dünyevî önder arasindaki farkin ne kadar büyük oldugudur. Dünyevî öndere, dünyada büyük bir inkilab yapmak nasip olsa, o kisi törenler düzenleyerek önderliginden gurur duyar.

Ama burada Allah'in peygamberi yirmi üç sene gibi kisa bir sürede bir kavmin akide, düsünce, ahlak, kültür, medeniyet, muaseret, siyaset, iktisat ve savas anlayisini degistirerek, cahiliyeye bogulmus bu kavmi bütün dünyaya hakim olacak bir duruma getirmesine ve dünyanin bütün kavimlerine önder olmaya layik hale kavusturmasina ragmen, böyle büyük bir basarinin sonunda törenler düzenleyip gururlanmak yerine, Allah'a hamd edip, magfiret dilemesi ve O'nu tesbih etmesi emredilmistir. Hz. Peygamber de bütün acziyle bu emri yerine getirmekle mesgul olmustur" (Mevdudî, Tefhim, VII, 284).

Müfessirler sûrede zikredilen fethin Mekke fethi oldugunu belirtirler. Çünkü Arap kabileleri müslüman olmak için önce Kureys'in (Mekke halkinin) müslüman olmasini bekliyorlardi ve; "Onu kavmiyle bas basa birakin, eger kavmini yenerse gerçekten o hak peygamberdir" diyorlardi. Allah vaadini gerçeklestirip, Mekke'nin fethini ona müyesser kilinca, diger Arap kabileleri Medine'ye elçiler göndererek akin akin Allah'in dinine girdiler. Fetih üzerinden daha iki yil geçmeden yarimada bütünüyle müslüman oldu, Islam'i kabul etmeyen kalmadi.