Ne yazalım? Ya da hangisini yazalım? O kadar çok hadise yaşıyoruz ki… Bir türlü hadiselerin hızına yetişilmiyor; ihanetler, yalanlar, ikiyüzlülük ve en önemlisi ülkesini dışarıda rezil etmeye çalışan hastalıklı ruhlar… Kafir PKK tarafından yakılan okullarımı, ya da öldürülen bebekleri, darmadağın edilen ve in gibi kullanılan evlerimi ve ya çukurluk eden belediyelerin açtığı hendeklerimi yazalım? Dedik ya hainlik çok… Sayısız ihanetler olunca belli bir yumruktan sonraki sayılmıyor… Hele hizmet için seçilen belediyelerin PKK'ya lojistik destek ve makine vermesi ve nasılda onca silahı yığdılar çok ama çok düşündürücü…
Bütün bu dikenler içinde gözüme çarpan bir gül oluyor: Sur'u terk eden babacan ve inadına mütebessim bir amcanın boynunda beşi bir yerde gibi; İslam'ın, olmazsa olmaz temel beş esasını da içine alan Kur'an-ı Kerim…
Amcamızın boynunda, küffar PKK'nın inadına Kur'an, korkuyu, ihaneti ve tüm endişeleri asar gibi yürüyor…Sadece Kur'an olsun yeter; dedesi Selahaddin ve Alparslan gibi... Tavrında Kur'an yoksa ne taşınır başlar var gibi. Amcamız elinde tekerlekli bavulu, ihanetleri, alçaklıkları ve elin gavuru ile memlekete hendekler açan domuzların olduğu yeri terk etmek için yürüyor… O yürüdükçe boyunda Kur'an yeniden kardeşlik kalkıyor ayağa. Kur'an-a sahip bir Kürt ne güzel kardeştir. Kelle koltukta, vatandaşı huzura kavuşturmak için ölüme koşan Türk ne kahraman kardeştir.
Gerçektende şer görünen hadiseler altından müjdeleyen rahmetler çıkıyor... Hendekler, ihanetler, yakıp yıkmalar; Türk'le Kürt'ün kaynaşması için, kaynak makinesi oldu... Evet, zarar var, ziyan var, yanan can var ama yeniden Alparslan, selahaddin kol kola girdi; iki yiğit kol kola girdimi Arap kardeşleri de uyanacak... Onlarda uyanınca küffar bir daha yeryüzünde haddini aşamayacak, hele alçaklık yapamayacaklar…
Amcamız boynunda beşibiryerdesi canımız, ruhumuz Kur'an-ı, kardeşliğe, devletin sahip çıkan merhametine, şefkatli gücüne doğru yürüyor… O kendinden emin ve devletine güvenerek yürüdükçe HDP mum gibi eriyor… Artık eskisi gibi kandıramayacaklar, ikiyüzlülükleri eskidi bile... Selahaddin ve Fatih'in torunları, Kur'an-a sahip çıkma ve hakikatlerini yaymada yeniden birleşecek, yeniden dirilecek, yeniden bu toprakların İslam alemine umut olmasını sağlayacaklar…
Amcam Sur'dan boynunda Kur'an-ı ile uzaklaşırken, kahraman Ordumuz ve güvenlik güçlerimiz öyle surlar inşa edecekler ki, artık Alman alçağı, vampir Siyonizm ve şer batı bir daha sızamayacaklar, karıştıramayacaklar, haddini aşamayacaklar… Sırtında yatakları, elde bavulları devletin sahiplenmesine yürüyen can Kürt kardeşlerim oyunu bozmuştur, HDP son kez aştığı barajda boğulup kalacaktır inşallah.
Millet, yüküyle HDP'den kaçıp devletine sığınıyor… Amcamın boynundaki Kur'an-ı Kerim, bu milletin dirildiğini, topyekûn Kur'an ile madi ve manevi yükseleceğini müjdeliyor... Amcam Kur'an ile yürürken, Kürt milletinin kafir PKK ve İslam düşmanı HDP'nin oyunlarını bozuyor, uhuvvette yepyeni bir sayfa açıyor ve yürümesinde, bir daha oyuna gelinemeyeceğinin müjdesi var. Hendekler, bütün pislikler ve karanlık geçmiş doldurularak kapanacak... Yeter ki Kur'an ile geleceğe ve tüm güzelliklere yürüyelim...