Okumanın yaşı yoktur!

0

Bir ülkenin başarısı kuşkusuz eğitime verdiği değerle ölçülür. Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir. Türkiye'nin çıtasının yükselebilmesi ise şüphesiz ki eğitimle gerçekleşecektir. Çünkü dünya ile yarışabilmek için eğitim en temel ihtiyaçtır.

Eğitim demişken bildiğiniz üzere "Eğitim şart!" cümlesini çoğu zaman mizah amaçlı kullanırız. Ama gelin görün ki bu sözün altını doldurmak Türkiye'nin geleceği açısından oldukça önem arz etmektedir.

Türkiye'de uzaktan eğitim adına atılan adımlar ise yarınlarımız için umut vericidir. Örnek vermek gerekirse, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) oldukça başarılı işlere imza atmaktadır. AUZEF'in geleneksel eğitimden en temel farkı, kampüse gelme şartı olmaksızın derslerin sanal ortamdan takip edilebilmesidir. Dersler etkileşimli bir şekilde işlenmekte, katılımcılar içerikleri tekrar tekrar izleyebilmektedir. Aynı zamanda bu durum eğitimde fırsat eşitliği de sunmaktadır. Coğrafi ve bölgesel engellerin kalkması, bilgiye hızlı ve kolay bir şekilde erişebilme imkanı tanımaktadır.

Türkiye'de eğitim her dönem tartışılan bir konu olmuştur. Eğitim sistemine dair yapılan spekülasyonlar gerek geleneksel medyada, gerekse de yeni medyada sıkça yankı bulmuştur. Sistem sorunu zaman zaman ağır bir dille eleştirilmiştir.

Eleştirmek yapılacak en kolay işlerden biridir. Ama mühim olan eleştirilerin altını doldurmak; hatta eleştirmekten ziyade somut öneriler sunmaktır. Bütün bunlara ek olarak Türkiye'de eğitim adına güzel olayları da görmek ve dile getirmek gereklidir. İşte bu güzel olaylardan bir tanesi de Türkiye'de başlayan eğitim seferberliğidir.

Hakikaten imreniyorum belli bir yaştan sonra eğitim için, okumak için var gücüyle uğraşanlara… Zor şartlara rağmen öğrencilik duygusunu tatmaya çalışanlara… İşte tam da bu noktada Türkiye'de ender yaşanan ancak gelecekte alışacağımız bir olaya değinmek istiyorum. Yer; Samsun'un Çarşamba ilçesinde yer alan Çınarcık İlkokulu… Kursiyerler için mezuniyet töreni düzenleniyor…

Diyebilirsiniz ki ne olmuş yani?

Her okulda mezuniyet töreni organize ediliyor… Bu töreni farklı kılan ne?

60 yaşındaki Katibe Eren… Toplam üç çocuk, beş torun sahibi… Çalıştı, çabaladı, azmetti ve okuma yazmayı öğrendi. Mutluluğu yakaladı ve azmiyle büyük bir başarıya imza attı. "Helal olsun" demekten başka ne denilebilir ki bu önemli başarıya…

46 yaşındaki Dudu Dilmaç… Onun başarısı da parmak ısırtacak cinsten… Her şeye rağmen yılmadı ve o da kursa giderek, azmetti, başardı, engelleri aştı…

Okuyamadığından dolayı içinde ukde kalan dört çocuk, beş torun sahibi Emine Öztürk ise ne mutlu ki çocuklarının hepsini okutmuş. İşte örnek, işte vefakar, işte fedakar, elleri öpülesi halis Anadolu kadını!

Peki, şimdi soruyorum sizlere… Bu soruyu sormaya hakkımın olduğunu düşünüyorum…

Bu üç örnek insan yıllar sonra okuma-yazmayı öğreniyor, cübbelerini giyiyor ve okumak istemeyen gençlere adeta bir ders veriyor… Cübbelerini giydikleri an gözlerindeki mutluluk görülmeye değerdi doğrusu… Zordur hem tarlada çalışmak, hem de okumak… Bu zorluklara rağmen örnek bir davranış sergileyen Katibe Eren'i, Dudu Dilmaç'ı ve Emine Öztürk'ü yürekten tebrik etmek düşer bize…

Hiçbir şey bizleri durdurmamalı!

Azmettiğimiz, hedeflediğimiz yolda ilerlemeliyiz! Neden mi? Çünkü ancak hedeflenen yolda başarıya ulaşılır. İtalyan ozan Dante'nin çok güzel bir sözü vardır. Bu sözü her defasında hatırlatmayı kendime görev biliyorum:

"Eğitim, ekmek ve sudan sonra, halkın en zorunlu ihtiyacıdır."

Eğitimin yaşı olmaz, okumanın yaşı hiç olmaz! Bu örneklerin sayısı aslında çok Türkiye'de! Gündeme getirmek lazım. İnsanlara o güveni aşılayabilmek lazım…

Akıl yaşta değil baştadır derler…

Dolayısıyla okumak isteyene engel değil, destek olmak gereklidir. Kişinin yaşı ne olursa olsun eğitim hakkı anayasamızca güvence altına alınmıştır. Bunun farkında olmamız bir vatandaş olarak görevimizdir.

Aaa! Unutmadan bir teşekkürü de Çınarlık İlkokulu Müdürü Gülşen Türker Tural hak ediyor. Kursiyerlerin mezuniyet coşkusunu yaşayabilmesi adına bu töreni düzenlemesi de gerçekten çok örnek bir davranıştır. Vatandaşları okumaya teşvik edebilmek için böyle güzel bir organizasyona imza atılması takdire şayandır. Kendi adıma oldukça mutlu olduğumu belirtmek isterim.

Umarız bu emekler gelecek adına karşılığını bulur ve daha fazla vatandaşımız devletimizin sunduğu bu eğitim seferberliğinden faydalanır. Tabii ki önce istemek gerekir. Çünkü istemek başarmanın yarısıdır! Kısacası okumanın yaşı yoktur. Yeter ki isteyelim!...

Benden bu haftalık bu kadar… Hepinize hayırlı ramazanlar diliyorum…

Kalın sağlıcakla…