Önlerine iki fotoğraf koyun...




Kıymetli okurlarım, eskiler "Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür" demişlerdir. Efendim bu söz Toplum olarak bize ayna tutan bir sözdür.


Birazdan yazacaklarım, niye yazıya hu sözle girdiğimi daha iyi anlatacak. Malum Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump arasında gerçekleşen efsane görüşme üzerine yorumlar yapılmaya devam ediyor.


Kimi bu görüşmenin hakkını teslim ederken, kimi de yersiz eleştiriler yapıyor. Siz o yersiz eleştiri yapanlara hiç kulak asmayın... Çünkü onlarda çaktırmadan gururlanıyorlar.


Aslına bakarsanız, ABD Başkanı'nın Sayın Cumhurbaşkanımız ve Heyetine gösterdiği olağanüstü ağırlamayı eleştirenlerin önlerine iki fotoğraf koymak lazım...


O fotoğraflardan biri: Donald Trump'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sandalyesini çektiği an olmalı... Diğeri de: Bülent Ecevit'in Eski ABD Başkanlarından Clinton'ın huzurunda el pençe divan durması...


Ha Güney Kutbuyla, Kuzey Kutbu gibi birbirinden ayrı olan bu iki fotoğrafı gördüklerinde, -"Ama Türkiye, Amerika'dan şunları şunları aldı" demeye başlarlarsa, hemen söze girin...


Ve, -"İşte ülkemiz Koskoca Amerika'nın Devlet Başkanı'na parayla kendine hizmet ettirecek kadar gelişti" leyin... O zaman susarlar.


Bu arada Trump'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "yapılan anlaşmalar karşılığında yakın ilgi gösterdi" söylemine katılmadığımı ifade etmek isterim.


Aslında bunu söyleyenler de, konunun böyle olmadığını çok iyi biliyorlar. O ilginin, Türkiye'nin geldiği konumdan kaynaklandığı gerçeğini itiraf edemiyorlar.


Kim bilir? Bunu itiraf ettiklerinde oy kaybedeceklerini düşünüyorlardır. Sözün daha doğrusu: Neden, Erdoğan karşısındaki ezikliktir.


Düşünün bakalım...


Hiç kusura bakılmasın... Millet olarak biz şu anda, memleketin usta bir Siyasetçi tarafından yönetilmesinin konforunu yaşıyoruz. ABD Başkanı'nın, ülkemizin yöneticilerini özel bir şekilde ağırlamasının sebebi de budur.


Evet Trump, Sayın Cumhurbaşkanımızın kıymetini iyi biliyor. Peki biz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kıymetini ne kadar biliyoruz?