Örnek Hayatlar: İslam Halifeleri

Masum Aydın’ın uzun zamandan beri beklenen eseri İslam Halifeleri’nin ilk cildi yayımlandı. Eserde örnek hayatları okuyoruz.

Seviyeli, etkileyici, faydalı ve hayırlı eserler ortaya kolay çıkmıyor. Yıllardan beri hasretle beklediğimiz bir eser nihayet vücut buldu. Masum Aydın’ın büyük emeklerle hazırladığı ve üç ciltten meydana geleceği ifade edilen ‘İslam Halifeleri’ isimli eserin birinci cildi Akıl Fikir Yayınları tarafından kültür hayatımıza kazandırıldı. Şimdi merak ve heyecanla diğer iki cildi bekliyoruz. Mukaddime’de “İslam tarihi, her Müslümanı ilgilendirir. İslam tarihini anlatan kaynaklar içinde Hz. Peygamber (aleyhisselatu vesselam) Efendimizin’in hayatını anlatan siyer kitapları da İslam tarihinin çok önemli bir başlangıcı ve en mühim bir parçasını teşkil eder. Eserden bütün İslam halifelerinin 101 kişi olduğunu öğreniyoruz. Bunlar sırasıyla Hülefayı Raşidin olarak bilinen ilk dört halife, yani Hazret-i Ebubekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman ve Hazret-i Ali. Onlardan sonra gelen 14 Emevi halifesi ve takip eden dönemde hüküm sürmüş olan 37 Bağdat Abbası halifesinin hayatlarını okuyoruz. Son olarak Mısır Abbasasî halifelerinden 17’sini görüyoruz.

Masum Aydın en sağlam kaynaklara dayanarak büyük bir gayretle bu eseri vücuda getirirken âdeta kılı kırk yaran bir ilim adamı titizliğiyle çalışmış. Bir bakıma İslam tarihinin özünü de teşkil eden bir eser, kütüphanelerimize iftiharla kazandırılmıştır. Halifelerin sadece hayatları anlatılmamış, dönemlerine ışık tutulmuş, yaşadıkları devir içinde meydana gelen mühim hadiselere temas edilmiş ve okuyucunun ilgisini çekecek meseleler üzerinde etraflıca durulmuştur. Halifelerin nasıl seçildiği, kaç yıl vazife yaptıkları, görevleri esnasında başlarından geçenler, örnek hayatları, prensipleri, yaşama biçimleri özlü bilgilerle okuyucuya aktarılmıştır. Tabii bu eseri okurken farklı tarihlerde yaşamış olan ve Müslümanların emiri olan halifelerin etkileri de gözler önüne serilmiştir. İlk Dört Halife, zaten Hazret-i Peygamber’i dünya gözüyle görmüş, en yakınında bulunmuş ve onun etrafında sadakatle kenetlenmiş olan en büyük dört sahabedir. Gerek onlar döneminde başlatılan karışıklıklar ve bilhassa Emevi devrindeki hadiselere de temas edilirken hakkaniyetten uzaklaşılmıyor. Eser, Emevi Devleti’nin yıkılış sebepleri başlığıyla son buluyor.

ÖRNEK İSLÂM BÜYÜKLERİ

İhsan Kerem’in İnkılâb Basım Yayım’dan çıkan Örnek İslâm Büyükleri okunması gereken, yol gösterici bir eser. Bilinen ve az tanınan kahramanların hayat hikâyelerinin, mücadelelerinin ve örnek yaşayışlarının temel fikir olarak alındığı kitap, yol göstericiliği bakımından da önem arz ediyor. Eserin tanıtım bölümünde şu satırları okuyoruz: Gerçek kahramanlar peşinden iz bırakanlardır. Bu kitap, seni tarihin en parlak yıldızlarıyla tanıştırıyor; inancı için direnenler, adalet uğruna savaşanlar, ilimle dünyayı aydınlatanlar… Ebubekir’in sadakati, Ali’nin cesareti, Bilâl’in sabrı, Selahaddin’in adaleti,.. Her sayfada bir ömür, her ömürde bir ders var. geçmişin ışığı, bugünün rehberi! Her satırda bir iz, her yaşantıda bir ders!”

Kitapta her Müslümanın rehber edinebileceği örnek hayatları yaşayan şahsiyetler arasında bakın kimler var: Üsâme bin Zed, Abdullah bin Abbas, Sa’d bin Ubâde, Abdullah bin Huzâfe, Abbas bin Abdülmuttalib, Hâlid bin Velîd, Abdulah bin Sa’d bin bin Ebû Serh, Ukbe bin Nâfi, Hüseyin bin Ali, Abdullah bin Âmir, Numân bin Mukarrin, Ahnef bin Kays, Mûsâ bin Nusayr, Târık bin Ziyâd, Ömer bin Abdülazîz, Gazneli Mahmûd, Sultan Alparslan, Nûreddin Mahmud Zengî, Selâhaddin Eyyûbî, Ertuğrul Gâzi, Osman Gâzi, Murad Hüdavendigâr, Fâtih Sultan Mehmed, Yavuz Sultan Selim, Kanûnî Sultan Süleyman.

NECİP FAZIL VE ERZURUM

Yüzyılık Bir Hikâye Necip Fazıl ve Erzurum, Naci Elmalı’nın eseri. Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından yayımlandı. 45 yıllık bir birikim, üç beş yıllık da geceli gündüzlü bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkan bu güzide eser, Şairler Sultanı Necip Fazıl’a dair kaleme alınmış en kıymetli eserlerden biri olarak şimdiden kütüphanelerde yerini buldu. Yazarımız eserini, “Üzerinde hakkı bulunanlara ve yolumuzu açanlara” ithaf ediyor. Büyük boy 770 sayfalık eser âdeta nakış nakış bize üstad Necip Fazıl’ın hayatını, fikirlerini, çevresini, hassasiyetlerini, tesiri altında kaldıklarını, etkilediklerini, azmini, davasını, çilesini ve bütünüyle ruh portresini anlatıyor. Birinci Bölüm’de “Necip Fazıl’ın Şahsıyla İlgili Bilgiler” var. İkinci kısımda “Necip Fazıl’ın Şahsına Mahsus Özellikler”i okuyoruz. Ardından “Necip Fazıl’ın İslâmî Kültür, Sanat ve Edebiyatımıza Yaptığı Hizmetler” faslı var ki burada birçok tanığın şehadetine rastlıyoruz: Ömer Öztürkmen, Ahmet Güner Elgin, Alaeddin Özdenören, Bekir Oğuzbaşaran, Recep Doksat, Olcay Yazıcı, Mehmed Niyazi, Kadir Mısıroğlu, Mustafa Miyasoğlu, Mehmed Kırkıncı, Orhan Okay, Rasim Özdenören, Ali Birinci, Baki Süha Ediboğlu, Cahit Zarifoğlu ve diğer şahsiyetlerin tanıklıklarını görüyoruz. Farklı mizaçta, huyda, karakterde ve dünya görüşünde olan bir çok isim daha var. Hepsi kendi bakış açılarıyla Necip Fazıl’ı anlatıyorlar. Kitap hacimli ve emek mahsulü, bölümleri fazla. “Necip Fazıl’ın Askerliği” ve “Necip Fazıl’ın Tutuklu Geçen Günleri”ni ayrı fasıllar hâlinde okuyoruz. Altıncı bölümde şairimizin hayatının rotasını değiştiren merhum şeyhiyle karşılaşması var: “Abdülhakim Arvasi Hazretleri Kimdir?” bölümü diğerleri gibi mühim. Bundan sonraki kısımların başlıklarına bakmak bile eserin orijinalliğini ortaya koyması bakımından bir fikir verir sanırım: “Büyük Randevu”, “Necip Fazıl’ın Erzurum’a İlk Gelişi”, Necip Fazıl’ı Erzurum’a Kim Getirmişti?”, “Necip Fazıl’ın Erzurum’a İkinci Gelişi”, “Necip Fazıl’ın Erzurum’a Üçüncü Gelişi”, “Necip Fazıl’ın Erzurum’la İlgili Köşe Yazıları Hakkında Birkaç Söz”, “Necip Fazıl’ın Erzurum Konferansları”, “Necip Fazıl’ın Duyurusu Yapılmış Ya da Duyumdan İleri Gitmeyen Konferansları”, “Necip Fazıl’da Erzurum ve Erzurum İmajı”, “Necip Fazıl’ı Etkileye Erzurumlular”, “Necip Fazıl’ın Eserlerinde Erzurum’da Ya Da Erzurumlularla, “Erzurum’da Ya Erzurumlularla Yaşanmış Necip Fazıl’la İlgili Hatıralar”, “Erzurumlu Kalemlerin Dergi Sayfalarında Kalmış Yazılarından Birkaç”, “Rüyalarda Necip Fazıl”, “Necip Fazıl’a Mektuplar”, “Necip Fazıl Hayranı ve Büyük Doğu Takipçisi Erzurumlulardan Birkaçı”, “Necip Fazıl’ın Piyesleri ve Unutulmayan İsimler Olaylar Hatıralar”, “Erzurum’da Bir Necip Fazıl Oratoryosu”, “Necip Fazıl’ın Erzurum’da Uğradığı Mekânlar”, “Erzurumluların Necip Fazıl ve Ayasofya Sevdası”, “Necip Fazıl’ın Üniversite Kürsülerine Taşınması”, “Necip Fazıl’dan Etkilenmiş Erzurumlu Şairlerden Birkaçı”, “Necip Fazıl Adına Erzurum’da Yapılmış Etkinlikler”, Necip Fazıl Adının Erzurum’da Yaşatıldığı Yerler”, “İl Nüfus Müdürlüğümüzün Kayıtlarındaki Necip Fazıl İsimliler”, “Erzurumluların Çizgileriyle Necip Fazıl”. Görüldüğü gibi göz nuru dökülmüş, ter akıtılmış ve büyük emek verilmiş bir eser. Okunmalıdır.

PEYAMİ SAFA İLE 25 YIL

Merhum romancımız Peyami Safa vefat ettiğinde 1 yaşındaydım. Dolayısıyla onu sadece eserlerinden ve yakın dostlarından tanıma talihine eriştim. Şükürler olsun ki en yakın iki dostu ile birlikte olduk. Ergun Göze ve Vecdi Bürün merhumlarla.

Ergun Göze zaten benim basındaki ustam, fikir hayatında büyüğüm büyük bir dava adamı. Vecdi Bürün ise son yıllarında tanıma şansını elde ettiğim ve kendisiyle mülakat yaptığım bir edebiyatçı, kalem erbabı. Doğuş gazetesindeki o mülakatımdan sonra Vecdi Bey, idare müdürümüz Can Alpgüvenç’in isteğiyle yazılarına devam etti.

Vecdi Bürün, şair, yazar, romancı, armatör. Eserleri de bulunuyor. Bugün ne yazık ki unuttuklarımız arasında bulunan Vecdi Bürün’ü ihmal etmeyenler var. Ötüken Neşriyat, Bürün’ün bütün eserlerini tekrar yeniden ve mükemmel biçimde yayımlamaya başladı. Bugünlerde elime ulaşan eser Peyami Safa ile 25 Yıl adını taşıyor. Vecdi Bürün’ün en çok bilinen, okunan, sevilen ve unutulmayan eseri. Kitabı yayına hazırlayan Tahsin Yıldırım. İyi araştırmacı Yıldırım, eserde geçen bütün isimleri notlandırmış. Böylece kitap, daha da istifade edilir bir hâle gelmiş bulunuyor. Benim belki de 40 yıl önce okuduğum bir kitap. Vecdi Bürün’ün bu eserini okuduktan sonra Peyami Safa’ya muhabbetim artmıştı ve Dokuzuncu Hariciye Koğuşu başta olmak üzere bütün eserlerini daha bir istekle okumaya başlamıştım. Hatıralardan örülü bu nefis eserde Peyami Safa’yı Vecdi Bürün’ün gönül gözüyle daha yakından tanıyoruz. Peyami Safa’nın hayatı, yetişme çağları, dostları, düşmanları, kavgaları, öfkesi, polemik yazıları, çıkardığı Türk Düşüncesi dergisi, devrin siyasileriyle münasebetleri, gazetelerdeki fıkra muharrirliği ve hazin vefatı… Kısacası merhum Vecdi Bürün Peyami Safa’nın gayr-ı resmî tarihini, sivil yaşantısını bütün samimiyetiyle kaleme alınmış bulunuyor. Eserin bu yeni baskısına çok sevindim. Zira bütün dostlarıma, talebelerime kitabı tavsiye ediyordum ama yayın piyasasında yoktu. Ötüken, büyük bir boşluğu daha doldurdu.

SUUT KEMAL YETKİN

Yaptıkları hizmetler büyük olduğu hâlde bazı isimler hak etmedikleri hâlde zaman içerisinde unutulabiliyor. Bu bir hakikat ne yazık ki… Suut Kemal Yetkin de onlardan biridir. Bir Estetik Felsefecisi Suut Kemal Yetkin’i nisyandan kurtaran Mehmet Kurtoğlu. Edebiyat Ortamı Yayınları’ndan çıkan eser bir ihmalin suçunu kapatıyor ve Suut Kemal Yetkin’i hepimize yeniden hatırlatıyor. Edebiyat Ortamı’nın da kapak konusu yaptığı Suut Kemal Yetkin esasen yaşadığı dönemde oldukça şöhretli biri. Ancak vefatından sonra üstüne bir sis perdesi örtüldü ve layık olmadığı hâlde unutuldu. Yetkin üzerinde uzun zamandan beri çalışan, hayatını araştıran, eserlerini inceleyen Kurtoğlu, bilhassa onun sanat ve estetik felsefesi üzerindeki çalışmalarını günışığına çıkarıyor. Şair, yazar, düşünce adamı, estetik felsefecisi Suut Kemal Yetkin’i çok yönlü bir şekilde ele alan ve okurlara yeniden tanıtan Mehmet Kurtoğlu’na ve Edebiyat Ortamı Yayınları’na teşekkürler.

MEHMET AKİFİ İNAN SEMPOZYUMU

Şükürler olsun ki son 20-25 yıldan beri edebiyatta, sanatta, kültürden, medeniyette iz bırakmış olan olan değerlerimize yeniden sahip çıkıyoruz. Bir kısmını yeniden keşfediyoruz, eserlerine yöneliyor yaptıkları büyük hizmetler karşısında minnettarlığımızı gösteriyoruz. Şüphesiz bu bir vefa duruşudur ve olmalıdır. Vefatının 25. Yılında hatırlanan ve hakkından kıymetli çalışmalar yapılan ediplerimizden biri de Mehmet Akif İnan’dır. Mehmet Akif İnan Sempozyumu bu bakımdan büyük önem arz ediyor. Mehmet Akif İnan Vakfı ve Eğitimbir Sen’in ortak gayretiyle günışığına çıkan eser 6-7 Ocak 2025 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen sempozyumdaki tebliğlerden meydana geliyor. Ali Yalçın’ın “sunuş” yazısında sonra tebliğ metinlerini okuyoruz. Pek çok isim var. Bunlar arasında Prof. Dr. İbrahim Baz, Hıdır Yıldırım, Ali Yalçın, Duran Boz, Bilal Kemikli, İbrahim Halil Çelik, Necip Evlice, Yusuf Turan Günaydın, Mehmet Demirtaş, Alper Ay, Ahmet Cihan, Hakan Soydaş, Mehmet Narlı, Yunus Emre Altuntaş, Selim Somuncu, Rıza Bakış, Erol Çetin, Sezai Korkmaz, Yılmaz Evat, Hasan Çiçek Bilal Duran da bulunuyor.