Türkiye, 28 Şubat post-modern darbesinin üzerinden geçen yıllara rağmen o günlerin travmalarını yaşıyor.
Binlerce genç kızımız dini vecibelerini yerine getirerek başlarını örtmeleri sebebiyle, anayasayla güvence altına alınan eğitim haklarından mahrum bırakılmıştı.
Zulüm Samsun’da, 2000-2008 yıllarında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü yapan Ferit Benay’ın 2000 Kasımında İlahiyat Fakültesi Dekanı olarak atadığı Osman Zümrüt tarafından yürütülüyordu.
Tuhaf, garip, mucizevi tecelli!
Dün başörtülü öğrencileri İlahiyat Fakültesinin bahçesine dahi sokmayan, İstiklal Marşı, Onuncu Yıl Marşı, İzmir Marşı’nı ezberlemeyenleri Kur’an dersinden bırakmakla tehdit eden, öğrenci yıllıklarına başörtülü resim koyanlara “Sizi mahkemelerde süründürürüm...” diye bağıran dönemin kudretli Dekanı Osman Zümrüt…
Kendisine, 2019’da ‘Başörtüsü Düşmanı’, 2020’de ‘28 Şubat Tetikçisi’ dediğim haberlerden ötürü bana 100 Bin Liralık Tazminat Davası açtı.
Avukatı İlhan Ayrancı beni, ‘Müvekkilini hedef göstermekle’, ‘halkı müvekkiline karşı kin ve nefret ettirecek gerçek dışı haber uydurmakla’ dahası ‘iftira atmakla’ suçluyor!
Zümrüt’ün şikâyet dilekçesini daha önceki dönemlerde OMÜ İlahiyat Fakültesi’nde dekanlık yapmış hocaya gösterdim.
Aynen şu cevabı verdi;
“Ortam müsait, kendilerini savunabilecek zemin bulabiliyorlar. Ne diyeyim, artık hiç bir şeye şaşırmıyorum. Sizin hassasiyetinizde camiada adam kalmadı…”
Osman Zümrüt’e kim(ler) inanır?
Mazlum Der’in YÖK’ün 2001 yılı İnsan Hakları İhlalleri Raporu;
“… Öğrenciler konferans salonlarına doldurularak marş ezberletildi. Zümrüt, kız öğrencilerden oluşan “marş korosu” kurmayı hayal ettiğini söylemişti.
Başörtüsü yasağı yüzünden yüz civarında kız öğrencinin okulu bırakmak zorunda kaldığı OMÜ İlahiyat Fakültesi’nde kız öğrenciler peruk takmak zorunda bırakılmıştı.”
Ben mi Osman Zümrüt’ü mağdur etmişim, hedef göstermişim, halkı kin ve nefrete tahrik etmişim?
Osman Zümrüt’e, Prof. Dr. Mehmet Okuyan’ın 19 Kasım 2015 tarihli açıklamasını tekrar hatırlatalım;
“… 2000 yılında Yrd. Doç. iken ilahiyat fakültesine Osman Zümrüt dekan olarak atanmıştı. O zamana kadar Osman Zümrüt ismi ve kişiliği fazla bilinmiyordu. Biz onun dekan yardımcılığı görevine atanmıştık.
O Dekan, 28 Şubat'ın devamı olarak başörtü ile ilgili burada çirkin uygulamalar yaptı. Ben de ona Yrd. Doçent halimle engel olmaya çalışmıştım. Pek çok hukuksuz vicdansız işlerine elimden geldiğince mani olmaya gayret ettim. Yardımcı doçent olarak imkânlarınız sınırlı. Ben ona destek değil köstek olmaya çalıştığım için beni kısa süre sonra görevden aldı. Bu adamın en büyük zararını çeken kişi olmama rağmen şimdi YÖK'te üye olan o arkadaş, Osman Zümrüt'ün yaptığı işleri ben yapmışım gibi sunarak benim başörtüsü düşmanı olduğumu, Kur'an derslerine girerken çocuklara gençliğe hitabe okuttuğumu ki ömrümde Kur'an derslerine hiç girmedim…”
Zümrüt’ün avukatını uyarıyorum; asıl dava etmeniz gerekenler burnunuzun dibinde…
Osman Zümrüt’ün OMÜ Meclis Araştırma Komisyonu’na giren şu sözüne bakın;
“Benim fakültemde başını örten tek bir öğrenci bile yok.”
Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor;
Başörtüsü yasağını sahipleniyor, ‘hepsini fakülteden attım, kökünü kazıdım’ demek istiyor.
Yoksa ilahiyat fakültesinde başörtülü öğrenci neden olmasın?
Osman Zümrüt’ün Dekanlığı döneminde sadece başörtülüler değil, akademisyenler hatta veliler dahi baskıdan, zulümden nasibini almıştı.
Zümrüt’ün Dekanlık yaptığı yıllar, 3 Haziran 2004 Tercüman Gazetesi;
Türbanlı Avı
Samsun Ondokuzmayıs Üniversitesi’nin özel güvenlik görevlileri, sabahtan akşama kadar kampüse giren arabalarda türbanlı arıyor.
Öğrenci ve veliler, çalılıklarda başlarını açıp okula giriyor.
Ondokuzmayıs Üniversitesi (OMÜ) Kurupelit Kampüsü’ndeki fakültelere öğrenci taşıyan otobüs, minibüs ve otomobillerde özel güvenlik elemanlarınca türbanlı öğrenci aranıyor.
Türbanlı öğrencilerin İlahiyat, Ziraat, Fen-Edebiyat, Eğitim ve Mühendislik fakültelerine gitmek için geçmek zorunda olduğu yolda arama noktası oluşturuldu.
Fakültelere giden belediye otobüsü, yolcu minibüsleri ve özel araçlar önce arama noktasında durduruluyor.
Araçlar içinde türbanlı öğrenci olup olmadığı kontrol ediliyor.
Özel güvenlik elemanları, durdurdukları belediye otobüslerine de biniyor ve türbanlı arıyor.”
Kim kimi mağdur etmiş, hedef göstermiş Osman hoca?