Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimizin hanımları en çok merak edilen konular arasında yer alıyor. İnsanlar internetten ve siyer kitaplarından Peygamber Efendimizin hanımlarının isimlerini ve hayatlarını araştırıyor. Türlü saldırılar yapmak için Efendimize evlilikleri üzerinden sataşan ve nedenini bilmeyenler saldırılarına devam ederken, Müslümanlar da bunu nedenini merak edip araştırıyor. İşte sorularınızın cevabı. Peygamberimiz kaç evlilik yapmıştır? Evlilikleri sebepleri ne? Peygamberimizin aile hayatı nasıldı?
Peygamberimiz 25 yaşına kadar evlenmemiş , ibadetle meşgul olmuştur.
Peygamber efendimiz 25 yaşında iken 40 yaşında ve dul olan Hz. Hatice ile evlenir. Hz. Resul Hatice annemizle zenginliği için evlenmemiştir. Çünkü Hz. Resul , Hz. Hatice'nin tüm malını Allah yolunda dağıtmıştır (Hz. Resul daha sonra kendisine gönderilen hediye ve altınları da fakirlere dağıtacaktır.) Hz. Hatice ile peygamberimiz 25 sene evli kalırlar. Hz. Hatice , peygamberimize :'Ey Muhammed ben yaşlandım , artık başka hanımla evlen ' deyince peygamberimiz şu cevabı verir: ' Böyle söyleme Hatice , üzülürüm.'Hz. Resul o zamanlarda çok doğal olan cariye alma yoluna bile tenezzül etmez ….! Hz. Hatice 65 yayında vefat eder. Hz. Resul 2-3 sene daha kimse ile evlenmez , 53 yaşına gelir.
Not : O dönemde 'sahabi' ( Peygamber Efendimizin arkadaşları) savaşlarda şehit oluyor, eşleri dul, çocukları yetim kalıyordu. Peygamberimiz sahabiye bu dul hanımlar ile evlenmelerini, onları evsiz, çocuklarını bakımsız bırakmamalarını tavsiye ediyor, kendisi de bu dul hanımlar ile 53 yaşından sonra evleniyorlar.
Hz. Sevde: 53 yaşında, dul. Hz Resul'e evlilik teklif eder, "Hz. peygamber'in nikahlısı olarak kalmak bana kafi " diyerek kendi sırasını Hz.Aişe'ye devreder.
Hz. Aişe: Peygamberimizin dul olmayan tek eşidir. Peygamberimiz genç yaşta olan (17-18 yaşlarında : Hz. Aişe'nin ablası Esma hicrette 27 yaşındaydı. Hz. Aişe ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre onun da hicrette tam 17 yaşında olması gerekir. Ayrıca Hz. Aişe peygamberimizden önce Cübeyr'le nişanlanmış, daha sonra dini nedenlerle ayrılmışlardı. Demek ki evlenecek çağda bir kızdı, nişanlanmış, nişan bozulmuş sonra peygamberimizle evlenmiştir-) Hz. Aişe ile evlenir.Hz Ebu Bekir'in kızıdır. Müslüman hanımların sormaya utandığı sorulara cevap vermesi için peygamberimiz Hz. Aişe ile evlenmiş ve onu öğretmen olarak yetiştirmiştir. Hz. Aişe peygamberimizden 2000 hadis rivayet etmiş, Müslüman kadın ve erkeklere öğretmenlik yapmış, hatta Müslüman orduların komutanlığını dahi üstlenmiştir.
Hz. Hafsa: Dul, Hz. Ömer'in kızı.Hz. Ömer kızını önce Ebu Bekr sonra Osman ile evlendirmek ister, mazeret sunarlar, Hz Resul İslam davasında yoldaşı, Ömer'in dul kızı ile – tıpkı Hz Ebu Bekr'in kızı gibi – evlenir, gönlünü ferahlatır.
Huzeyfe kızı Zeynep: 60 yaşında dul, Hz Resul'e :" Benimle evlenir misin " der, Hz Resul kabul eder.Kısa süre sonra vefat eder.
Ümmü Seleme: 65 yaşında 4 çocuklu dul,kendi deyimi ile : " Ben yaşlı, kıskanç , yetimlerin annesi bir kadınım ." der.Hz Resul O'na evlilik teklif eder, Ümmü Seleme annemiz kabul eder.
Cahş kızı Zeynep:
Cüveyriye: Esir . Esir ve cariyelerle evlenmek adet değil iken peygamberimiz onlar ile evlenerek onların da aile kurma haklarının olduğunu , onlarında insan olduğunu çevresindekilere ispat eder . Cüveyriye, Mustalik oğulları kabilesinin reisinin kızı idi.Savaşta esir düşer, özgürlük bedelini bizzat Hz Resul öder, onu azat eder.Bunu duyan babası ve iki oğlu Müslüman olur.Kızı ile anlaşır, özgür olan Cüveyriye Hz Resul ile evlenir.İslam ordusu bu hal üzerine:" Annemizin akrabalarını esir etmeyiz." diyerek geri kalan esirleri serbest bırakır.
Safiye: İsrail Oğulları soyundan, kabile reislerinin birinin kızı idi.Dul idi ve tutsaktı.Hz. Resul O'na :" ister malını al, git özgürsün " der, " İster kal, Müslüman ol, benimle evlen." diye teklifte bulunur.Safiye annemiz özgür iken teklifi kabul eder ( Mir'atü'ş-Şuun )
Ümmü Habibe: 55 yaşında dul, Mekke reisi ünlü İslam düşmanı Ebu Süfyan'ın kızı. Mekke'den uzakta, Habeşistan'da dul kalır.Çok zorluk çeker.Hz: Resul elçi göndererek O'na evlenme teklif eder.Evet der Ümmü Habibe annnemiz .Necaşi kralı nikahı vekiller vasıtası ile kıyar…
Meymune: 2 çocuklu dul,Hz Resul'un amcası Abbas'ın baldızıdır.HZ Abbas vasıtası ile Hz Resul'e evlilik teklifinde bulunur, Hz resul kabul eder.
Mısırlı Mariye: Cariye. Hz Resul kendisi ile evlenir.
Efendimiz neden çok evlilik yaptı?
Hz. Muhammed (s.a.v.)'in çok evlenme sebebi, kesinlikle dünya zevki değildir; bunun kabul edilmesi için şu delillerin sıralanması yeterli olacaktır:
*Mekke'nin en asil, en yakışıklı ve en güvenilir gençlerinden olan Hz. Muhammed (s.a.v.), isteseydi ilk evliliğini kendinden genç ve çok güzel olan bir hanımla yapabilirdi. Halbuki o, ilk evliliğini kendinden on beş yaş büyük olan ve daha önce başından iki evlilik geçen Hz. Hatice ile yapmıştır.
*Gene Hz. Muhammed (s.a.v.), İsteseydi yirmi beş yıl boyunca sadece Hz Hatice ile evli kalmaz, başka evlilikler de yapabilirdi; ancak o, ilk eşi vefat edinceye kadar başka biriyle evlenmemiş, elli yaşına kadar sadece Hz. Hatice ile evli kalmıştır.
*Hz. Peygamber, ilk eşi Hz. Hatice vefat ettikten sonra da hemen evlenmemiş, birkaç yıl bekar kalmıştır. Eğer evliliklerinde dünya zevki düşüncesi olsaydı, yeniden evlenmek için birkaç yıl beklememesi gerekirdi.
*Hz. Peygamber, Hz. Hatice'nin vefatından birkaç yıl sonra kendisinden üç yaş büyük olan Hz. Sevde ile evlendi. Eğer Resulullah'ın evliliklerinde dünya zevki düşüncesi olsaydı, en azından ikinci evliliğini genç ve güzel bir kadın ile yapar, elli beş yaşındaki Hz. Sevde ile evlenmezdi.
*Hz. Muhammed (s.a.v.)'in, Hz.Aişe dışında evlendiği bütün kadınlar dul idi. Eğer Resulullah'ın çok evlenme sebepleri arasında dünya zevki bulunsaydı, evlendiği kadınlardan çoğunun dul olmaması gerekirdi.
*Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz. Hatice dışında evlendiği on kadınla ve Mukavkıs tarafından hediye olarak gönderilen cariye Maria ile ömrünün son on yılında evlenmiştir. Eğer Resulullah'ın evliliklerinde dünya zevki isteği bulunsaydı, ömrünün son on yılında değil gençliğinde çok evlenirdi.
Görüldüğü gibi, hangi yönden bakarsak bakalım, Hz. Muhammed (SAV)'in çok evlenmesini dünya zevki ile izah etmek asla mümkün değildir.
II-Hz. Muhammed (s.a.v.), yirmi beş yaşından elli yaşına kadar niçin tek hanımla evli kalmıştır?
*Hz. Muhammed (s.a.v.)'in gençliğinde ve ilk orta yaşlılık döneminde, kendisinden on beş yaş büyük olan Hz. Hatice ile evli kalarak başka bir hanımla evlenmemesi, onun ileriki yıllarda ilahi hikmetlere binaen çok evlenmesinde dünya zevki gibi art niyet arayacak olanlara peşinen verilmiş, reddi kabil olmayan tokat gibi bir cevaptır.
*Hz. Muhammed, peygamberliğinin en zor yıllarını Hz. Hatice ile evli olarak geçirmiştir. Güngörmüş, zengin ve olgun bir kadın olan Hz. Hatice, bu zor yıllarda Hz. Muhammed (s.a.v.)'e hem feraset ve olgunluğuyla, hem de mal varlığıyla yardımcı olmuştur. Hz. Muhammed (s.a.v.), İlk vahyin gelişinden sonra, endişe içinde, Hıra mağarasından evine döndüğünde, Hz. Hatice'nin sergilediği olgunluk, bu evliliğin hikmetini anlatmaya yeter. Eğer o sırada Hz. Hatice'nin yerinde yeterli olguluğa sahip olmayan genç bir kadın bulunsaydı, Resulullah'ı bırakıp annesinin evine gitmesi işten bile değildi.
III-Hz. Muhammed (s.a.v.), ömrünün son on yılında niçin çok evlenmiştir?
Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ömrünün son on yılında yaptığı her evliliğin ayrı ayrı hikmet ve faydaları vardır. İşin bu yönünü dördüncü sorunun cevabında anlatmaya çalışacağım.
Resulullah'ın çok evlenmiş olmasının fayda ve hikmetlerinden bir kısmını toplu halde şu şekilde saymak mümkündür:
*Aile hukuku ve kadınların değişik halleri ile ilgili bütün ayrıntıların ortaya çıkıp cevaplandırılması için, Resulullah'ın çok evlenmesi bir ihtiyaçtı. Müslüman kadınlar, bir erkeğe sormaktan çekinecekleri değişik halleri konusunda, Hz. Peygamber'in hanımlarına müracaat ederek bilgi sahibi olmuşlardır. Bu açıdan Resulullah'ın her hanımı, bir başöğretmen görevi ifa etmiştir.
*Hz. Peygamber'in eşleri, herkesin şahit olamayacakları ortamlarda öğrendikleri söz ve uygulamaları (hadis ve sünnetleri) naklederek ashabı ve tabiini bilgilendirmişler böylece akait, fıkıh ve tefsir bilimlerinin gelişimine büyük katkılarda bulunmuşlardır. Bilindiği gibi Hz. Aişe (r.a.), 2100'den fazla hadis rivayet etmiş ve en çok hadis rivayet eden sahabeler (el-Müksirûn) arasında yer almıştır.
*Hz. Muhammed (s.a.v.), yaptığı evlilikler ile akrabalık bağları oluşturmuş, bu sayede İslam destekçilerinin çoğalmasına vesile olmuştur.
*Hz. Peygamber'in evlendiği bazı kadınların kabileleri meydana gelen akrabalık nedeniyle Müslüman olmuşlar böylece İslamiyet'in yayılması hız kazanmıştır.
*Dini açıdan zor durumda kalan bir hanım ile evlenerek hem onu içinde bulunduğu sıkıntıdan kurtarmış, hem de bu konuda arkadaşlarına örnek olmuştur.
*Bir cariyeyi satın alıp azad ederek, sonrada satın alma bedelini mehir sayıp kadının kendi isteği ve Müslüman olma şartına bağlı olarak kendisiyle evlenmiş ve bu konuda da arkadaşlarına örnek olmuştur.
*Bir evliliği ile İslamiyet'e göre evlatlığın boşanmış hanımının gerçek oğlunun hanımı gibi sayılamayacağı kuralını yerleştirmeye vesile olmuştur.
Bu bölümde isim verilmeden genel anlamda nakledilen bazı hikmetler, dördüncü sorunun cevaplandırılası ile birlikte ismen anlatılacaktır.
IV-Hz. Muhammed (s.a.v.)'in evliliklerinden her birinin fayda ve hikmetleri nelerdir?
Hz. Muhammed (s.a.v.)'in her evliliği, ilahi kader boyutuyla, çeşitli hikmetlere mebnidir. Resulullah'ın evlendiği mü'minlerin anneleri olan zevcat-ı tahirat (temiz eşler) ve bu evliliklerle ilgili hikmetler hakkında şu açıklamaları yapabiliriz:
1.Hz. Hatice: Kureyş kabilesinden olup babası Huveylid, annesi Fatma'dır. Hicretten 68 yıl önce doğmuştur. Hz. Muhammed (s.a..) ile evlendiğinde kendisi kırk, Hz. Muhammed 25 yaşındaydı. Hz. Hatice hem çok zengindi, hem de yüksek bir ahlaka sahipti; bu özellikleriyle, Hz. Muhammed peygamber olduktan sonra, ona çok yardımcı olmuştur. İkinci sorunun cevabında anlatıldığı gibi bu evlilik büyük hikmetlere mebnidir. Hz. Peygamber, bu evlilik sayesinde hem risalet görevinin zor yıllarında eşinden maddi manevi çok yardım gömüş, hem de sonraki evliliklerinin yanlış yorumlanmasının önü kesilmiştir.
2.Hz. Sevde: Hz. Sevde validemizin kocası, Habeşistan'a hicretten sonra vefat etmiş ve kendisi kimsesiz kalmıştır. Hz. Sevde, Resulullah'ın eşi olma şerefine kavuşma dışında hiçbir istek taşımadan peygamberimizle evlenmeye talip olmuş ve bu isteğinin kabul edilmesi üzerine, elli beş yaşında iken evlenme akdi yapılmıştır. Hz. Peygamber bu evlilikle hem Hz. Sevde'yi içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmış, hem de ikinci evliliğini de gene kendinden daha yaşlı bir kadınla yaptığı için, evliliklerinin yanlış yorumlanmasının önü bir kere daha kesilmiştir.
3.Hz. Aişe: Hz. Ebubekir'in kızı olan Hz. Aişe validemiz, Resulullah'ın evlendiği tek dul olmayan kadındır. Önceleri Cübeyr ile nişanlanmış, Cübeyr'in İslamiyet'i kabul etmemesi üzerine bu nişan bozulmuştur. Bu nişanın bozulması Hz. Ebubekir'i üzmüş, Hz. Peygamberin onunla evlenmeyi kabul etmesi, yaşanan üzüntüyü ziyadesiyle mutluluğa çevirmiştir. Hz. Aişe'nin dokuz veya on bir yaşında evlendiğine dair rivayetler şöhret bulmakla birlikte, onun 17–18 yaşlarında evlendiğine dair kuvvetli deliller vardır. Hz. Aişe, ablası Esma'dan on yaş küçüktür. Esma ise hicretin yapıldığı yıl 27 yaşındadır. Önce nişanlı olup bu nişanın bozulması da, onun evlenme yaşının dokuz veya on bir olamayacağını göstermektedir. Küçük yaşta evlenmesiyle ilgili rivayetlerin, ilk nişanlandığı tarih ile karıştırılmış olma ihtimali de vardır. Hesaplamalara göre Hz. Aişe risaletten üç yıl önce doğmuş ve 18 yaşından yedi ay aldığı sırada evlenmiştir. Dokuz yıl evli kalan Hz. Aişe, Hz. Peygamberden sonra 48 yıl daha yaşamış ve 74 yaşında vefat etmiştir. Hz. Aişe validemiz 2100'den fazla hadis rivayet ederek, çok hadis rivayet eden sahabeler (el-Müksirûn) arasında yer almıştır. Bu kadar çok hadis rivayet etmesinde zeki ve bilgili olmasının yanı sıra Resulullah'tan sonra uzun süre yaşamasının payı da vardır. Resulullah'ın Hz. Aişe ile genç yaşında evlenmesi ve onun Hz. Peygamberden sonra uzun süre yaşamaya devam etmesi, böylece hadislerin günümüze kadar ulaşmasında ciddi anlamda katkı sahibi olması ilahi bir hikmet olarak düşünülmelidir.
4.Hz. Hafsa: Hz. Ömer'in kızı olan Hz. Hafsa validemiz, kocası Huneys'in Bedir savaşından dönerken hastalanıp Medine'de vefat etmesi üzerine dul kalmıştı. Hz. Ömer, kızının evlenmesini arzu ediyordu. O günün geleneklerine göre, bir baba kızını evlendirmek istediğinde sevdiği ve güvendiği birine teklifte bulunurdu. Hz. Ömer kızı ile evlenmesi için önce Hz. Osman'a, daha sonra Hz. Ebubekir'e teklifte bulundu; ancak ikisi de mazeret bildirip bu teklifi kabul etmedi. Bu gelişmeler üzerine Hz. Ömer'in çok üzüldüğünü gören Resulullah, dul ve hasta bir kadın olan Hz. Hafsa ile evlenmeyi kabul ederek arkadaşı ve İslam Kahramanı olan Hz. Ömer'in üzüntüsünü sevince gark etti.
5.Hz. Zeynep Binti Huzeyme bin Haris: Kocası Bedir savaşında şehit olan Huzeyme kızı Zeynep Validemiz, Resulullah ile evlendiği zaman 60 yaşındaydı; evlendikten iki ay sonra vefat etmiştir. Bu evliliğin, kocasının şehit olması üzerine yalnız kalan yaşlı bir kadını koruma altına alma niyeti taşıdığı meydandadır.
6.Hz. Ümmü Seleme: Kocası Uhud savaşında şehit düşen Ümmü Seleme validemiz, dört çocuğuyla birlikte yalnız kalınca, Hz. Peygamber, onun çocuklarının bakımını da üstlenerek kendisiyle evlenmiştir. Resulullah'ın, dört çocuğu bulunan 60 yaşındaki bakıma muhtaç bir kadınla evlenmesinin hikmeti, başka bir izaha gerek kalmayacak şekilde açıktır.
7.Hz. Zeynep Binti Cahş: Hz. Peygamber'in halası Ümeyye'nin kızı olan Hz. Zeynep validemiz, önce Resulullah'ın evlatlığı Hz. Zeyd ile evlenmiş ve aralarındaki uyumsuzluk nedeniyle boşanmıştır. Arap geleneklerine göre evlatlığın boşanmış eşi, gerçek oğlun boşanmış eşi gibi kabul ediliyordu. Oysa İslamiyet hem evlat edinmeye son vermiş, hem de evlatlığın boşanmış eşinin gerçek oğlu gibi sayılma geleneğini ortadan kaldırmıştı. Ancak Araplar bu yeni hükmü kabul etmekte zorlanıyorlardı. Cenab- Hak, Hz. Zeynep'in Resulullah ile evlenmesini murat etti: "…Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikahladık ki evlatlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınla evlenmek isterlerse) müminlere bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir." (33.Ahzab–37) Ayetten de anlaşıldığı gibi Resulullah, bu evliliğe istekli olmadığı halde, Allah'ın muradı bu şekilde tecelli etmiş ve yanlış bir gelenek Hz. Peygamberin yaşantısı ile sona erdirilmiştir. Bu evlilikteki hikmetlerden biri de, evliliklerde denklik (küfüv) prensibine riayet edilmesi gereğidir.
8.Hz Cüveyriye: Müreysi gazvesinde Müstalikoğullarından esir alınan 700 kadar esir arasında bulunan Hz. Cüveyriye, Resulullah'a müracaat ederek mükatebe yoluyla kölelikten azad edilmek için yardım istedi. Hz. Peygamber, parasını ödeyerek onu esirlikten kurtardıktan sonra kendisiyle evlendi. Bu evlilikten sonra Müslümanlar, ellerinde bulunan bütün esirleri serbest bıraktılar, onlarda toptan İslamiyet'i seçtiler. Bu evlilik neticesinde hem barış sağlandı hem de İslamiyet kuvvet kazanmış oldu.
9.Hz. Ümmü Habibe: Ebu Sufyan'ın kızı olan Ümmü Habibe, kocası Abdullah bin Cahş ile birlikte Müslüman olarak Habeşistan'a göç etmiş; ancak kocası Habeşistan'da Hıristiyan olunca zor durumda kalmıştır. Bunun üzerine Hz. Peygamber Necaşi'ye elçi göndererek Ümmü Habibe'yi kendisine eş olarak istedi. Necaşi, bu isteği kabul etti. Hicri yedinci yılda gerçekleşen bu evlilik ile hem samimi bir Müslüman olan elli yaşındaki Ümmü Habibe zor durumdan kurtarılmış, hem de babası Ebu Sufyan'ın İslamiyet'e karşı olan düşmanlığı yumuşama ve yok olma sürecine girmiştir.
10.Hz. Safiye: Nadir oğullarının reisi Huyey bin Ahtab'ın kızı olan Hz. Safiye, Harun bin İmran'ın soyundandır. Hz. Peygamber, onu cariye olarak satın alıp azad ettikten sonra şöyle buyurdu: "İstersen serbestsin, mallarını al ve git, istersen sana evlenme teklif ediyorum, Müslüman ol ve yanımda kal." Hz. Safiye ikinci teklifi kabul etti. Resulullah, onu cariyelik bedelini mehir sayarak kendisiyle evlendi. Bunun üzerine ashap, Hz. Safiye'nin akrabalarını serbest bıraktı ve onlar da Müslüman oldular. Bu evlilik ile hem birçok kişinin Müslüman olması sağlanmış, hem de bir cariyeyi satın alarak cariyelikten kurtardıktan sonra ödenen bedeli mehir sayma konusunda ashabına örnek olmuştur. Ayrıca Hz. Safiye'nin Yahudi asıllı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Hz. Peygamber'in insanlar arasında ırklarına göre bir ayrım yapmadığı açıkça görülmektedir.
11.Hz. Meymune: Hz. Peygamber'in evlendiği son kadın olan Hz Meymune, Hz. Abbas'ın baldızıdır. Hz. Meymune, Hz. Abbas aracılığıyla Resulullah'a evlilik teklifinde bulunmuş ve bu teklif kabul edilmiştir. Resulullah'ın Hz Meymune ile evlenmesi, Mekkelileri sevindirmiş ve Hz. Muhammed ile dostluklarının devam edebileceği fikrini canlandırmıştır.
Hz Peygamber, bu on bir kadın dışında, Mısır Mukavkısı'nın kendisine cariye olarak gönderdiği Hz. Maria ile de evlenmiş ve bu evlilikten oğlu İbrahim doğmuştur. Böylece Hz. Maria çocuk annesi (ümmü'l-veled) olarak hür statüsüne kavuşmuştur.
Görüldüğü gibi, Hz Muhammed (s.a.v.)'in evlilikleri, ilahi takdirin bir tezahürü olarak, nübüvvet görevinin tam anlamıyla ifa edilebilmesi için, yapılan evlilikledir; bu evliliklerden hiçbirini şahsi istek ve dünya zevki ile yorumlamak mümkün değildir.
V-Hz. Muhammed (s.a.v.), ömrü boyunca sınırsız evlenme yetkisine sahip olmuş mudur?
Bu konuda şu bilgilere sahip olmak gerekir:
Ahzab suresinin 28. ve 29. ayetleri ile Resulullah'ın hanımlarının isterlerse ondan ayrılmaları değilse onunla birlikte kalmaları izni verilmiş; validelerimiz, Resulullah'a eş olarak kalmayı tercih etmişlerdir. Bunun ardından Hz. peygamber, eşlerinden vefat etmeyen dokuz tanesi ile evli iken nazil olan şu ayet ile bundan sonra yeni bir evlilik yapması yasaklanmıştır:
"Bundan sonra sana kadınlar helal olmaz; mülkiyetin altında bulunanlar dışında kadınlarını, güzellikleri hoşuna gitse bile başka eşlerle değiştirmen de helal olmaz. Allah, her şeyi görüp gözetmektedir." (33.Ahzab52)
Hz. Peygamber'in hanımları, mü'minlerin anneleri sayılmışlar ve Resulullah'ın vefatından sonra da onun eşi olma şerefi ile yaşayıp toplumu aydınlatmaya devam etmişlerdir.
Son söz olarak şöyle diyebiliriz:
Hz. Peygamber'in yaptığı evlilikler, şartları ve hikmetleriyle birlikte göz önünde bulundurulduğunda, hiçbir yanlış anlamaya yer olmadığı bilakis Resulullah'ın bu evlilikleri yaparak fedakarlıkta bulunduğu açıkça görülmektedir."