Yazdığın hakikat değilse, yazdığın kardeşliğe ilaç olmuyorsa, yazdığın vicdanlara müspet dokunuş olmuyorsa sakın yazma. Yazma kardeşim; Allah'ın verdiği kabiliyeti yerinde kullanamıyorsan, şeytani dürtülerle, kulağına gelen zındıka üfürmeleri ile elin hakikatlere gitmiyorsa, sokaklarda kağıt topla daha şereflidir... Yazma kardeşim; düşmanın dahi olsa doğrusunu, güzelini kaleme alamıyorsan, kör ideoloji taraftarı olarak yazacaksan…
Allah kafire de göz yazmış, mümine de ve dosdoğru yazmış; kime güveniyorsun da alçaklık yazıyorsun? İftira yazıyorsun, kanın akmasına alkış tutan hain cümleler kuruyorsun... Elini yazan, beynini yazan, yüreğini yazan Allah'a teşekkür mahiyetinde sadece güzeli, doğruyu ahlaklı olanı yaz… Heybende darda kaldığında; hesap gününde teraziye konulacak, cennetin kapılarını açacak hakikat dolu, güzellik dolu yazıların olsun ki… Yazdıkların sadece burada okunmayacak… Ha ölümü öldürebilirsen, alçakça konuş, ihanet dolu yaz… Sen bilirsin…
Yarın Allah huzuruna heybendeki kelimeler ile çıkartılırken, ısırıcı ve ısırmış cümlelerin asıl orada rezilliğin başlangıcı olacak… Asla doğruları dile getirmeyen, milleti birbirine düşman eden, sadece şeytanları mutlu eden konuşmalar ve yazılar Allah huzuruna çıkartılacak mahsul müdür? İnsan çirkin ve işe yaramaz mal ile pazara, görücüye çıkamaz aç kalır. Allahın huzuruna hiç çirkin malzeme ile çıkılır mı?
Allah kainatı öyle muhteşem yazmış ki; ne göz kusur bulabilir, ne akıl ne de vicdan... Güneş harika yazılmış, bulutlar, yapraklar ve çiçekler… Dil güzel yazılmış, konuşmak güzel yazılmış… Bu muhteşem yazılış hem Allahın sonsuz ilmini, hem de sonsuz kudretini gösterirken bize de özellikle bir şeyi hatırlatıyor çok şeyler içinden: Yazdıklarımız haktan yana, vicdandan yana olmalı… Doğruyu yazan ve savunan kalem, kainatın nizamı içinde yer alır, yoksa şeytanların safında olarak sadece taraftarını memnun eder ve nizam ve intizamı kabul etmişlerin hukukunu çiğnemiş olur...
Mayınlar patlıyor, kurşunlar öfkenin özeti, Molotoflar mal düşmanı, her şey cayır cayır, canlar yanıyor, yakılıyor… İmanlı Kürt kardeşimi kahpe bir el; ermeni eli ateşe itiyor… Alçaklıkla akılları cendereye almış, hakikatlerden koparmaya çalışıyor… İşte bu tüm cinayetlerde senin cümlelerin mühimmat oluyor! Sen şer yazdıkça benzin döküyorsun tüm kötülüğe…
İman mücadelesi karşısında, küfrün maşası olan PKK'yı DEAŞ'ı ehli imana musallat ettiler… Şuurlu Kürt kardeşlerim, numaraları, yalanları, tahribatı değil, iman mücadelesini, kardeşliği seçerek, lüzumsuz olmayan cehennemi, tahribat yapanlara, ihanet edenlere bırakacaklar… Mayınlar patladıkça anlıyoruz ki; doğruların daha çok gür sese, küfür karşısında büyük patlamalarına ihtiyaç var… Molotoflar yakıp yıkmalar çoğaldıkça anlıyoruz ki; çocuklara, gençliğe daha çok sahip çıkmaya, şefkat etmeye ihtiyaç var… İman cayır cayır olunca, eller diller alçaklığa oyuncak oluyor…
Hiç tükenmeyecek; ümidimiz tamdır, mülkün sahi Allah'tır. Gerçek iman fedaileri dünyanın dört bir yanında ücretsiz iman pazarlayıp, şevk ile Kur'an hakikatlerini anlatacaklar… Bu öyle bir huzur veriyor ki, atomlar patlasa umursamayacağız… Kur'an aşıkları hak yolunda feda ettikleri ömürleri ile şuur sahiplerini Kur'an çizgisine çekecekler inşallah...
Çare: Soluk soluğa kul olmakta… Çare: Kasıtlı uzaklaştırıldığımız Sünnet-i seniyye tezgahında ölçüye girmekte… Ve kitaplar aklın süsüdür… Otur hakikati oku, kainat kitabını ve onun tercümesi olan hazreti Kur'an'ı…