Allah dostu olmak, Allah'a dost olmak her Müslümanın hayalidir. Ama Allah'a giden o yol çetin imtihanlarla doludur, nefis terbiyesi hepimiz yapamayız. Ama yapanları sever sohbetlerinde bulunmaya gayret ederiz. İşte o zorlu imtihanları geçmiş hayatı örnek olacak bir Veli, "Gavsü'l-A'zam", "Gavsü'l-Hızani" ve "Gavs" lakaplarıyla şöhret bulan bir gönül sultanı. Ömrünü Hizan ve Gayda halkının irşadına ayıran Seyyid Sıbğatüllah Arvasî Hazretleri, Seyyid Taha-i Hakkari Hazretleri'nin hizmetinde bulunup İnsanların doğruyu bulmalarında öncülük etmiş. Bu müstesna insanı isterseniz tanıma şerefine ulaşalım. Seyyid Sıbğatüllah Arvasî Hazretleri Kimdir? Eserleri nelerdir?
Osmanlı dönemi alim ve velilerindendir. Büyük alim ve arif Seyyid Taha-i Hakkari Hazretleri'nin talebelerindendir. Adı, Sıbgatüllah olup, "Gavsü'l-A'zam", "Gavsü'l-Hızani" ve "Gavs" lakaplarıyla şöhret buldu. Ayrıca "Arvasî" nisbesiyle de bilinir. Babası Seyyid Lütfullah Efendi, dedesi Seyyid Abdurrahman Kutub Hazretleri'dir.
Doğum tarihi bilinmemektedir. 1287 (m.1870) yılında vefat etti. Kabri Hizan ilçesinin Gayda köyündedir. Seyyid Sıbgatüllah Efendi, küçük yaşta bilinmesi gereken ilimleri tahsil etti. Genç yaşta tasavvufa merak sardırıp Van'a giderek Seyyid Muhiddin Efendi'nin hizmetine girdi.
Bir müddet ona hizmet ettikten sonra Şeyh Muhiddin Efendi vefat etti. Bundan sonra Sıbgatüllah Efendi Şeyh Halid-i Gezeri Hazretleri'ne gitti. Bu mübarek zatın vefatına kadar ondan ayrılmadı. Daha sonra Seyyid Taha-i Hakkari Hazretleri'nin hizmetine koştu.
Onun huzurunda kemal derecesine erişti. Onun vefatı üzerine ise yerine postnişin olan Seyyid Salih Hazretleri'ne teslim oldu. Seyyid Salih Hazretleri, Seyyid Sıbgatüllah Hazretleri'ni Hizan ve Gayda halkının irşadına görevlendirdi.
Bu sırada Hızır Aleyhisselam'la istediği zaman buluşup görüşecek duruma geldi. Seyyid Sıbgatüllah Hazretleri'nin, taliplerine teveccühü, sohbetlerinden daha faydalı idi. Onun için sohbet süresi çok az olurdu. Talebeleriyle sessiz otururken içlerinden pek çoğu cezbeye kapılır, kendinden geçerlerdi. Bir defasında oğlu Bahaddin, babasından izin alarak vaaza başladı.
İki saat kadar gönülleri aydınlatan sözler söyledi. Fakat hiç kimsede muhabbet ve cezbe eseri yoktu. Sohbet bittikten sonra, Seyyid Sıbgatüllah Efendi: "Haydi, kalkınız, ikamet getiriniz de namaz kılalım" der demez, cemaat cereyana kapılmış gibi cezbeye tutuldu.
Hayatı insanlara hizmetle geçen Seyyid Sıbgatüllah Hazretleri, iki küçük oğlunu Seyyid Nur Muhammed ve Seyyid Burhan'ı, zahirî ve manevî terbiyeleri için Molla Abdurrahman-ı Meczub'a teslim etti. Seyyid Taha Hazretleri'nden naklederek: "Kılıç kınından çıkmadıkça bir şey kesmez" buyurdu.
Vefat ettiği Cumartesi günü öğleden sonra sekerat-ı mevt haline geldi. Bu haliyle yanına giren Abdurrahman Tağî ve Molla Abdurrahman Meczub, sessizce "Yasin" suresini okudular. "Beni doğrultun" buyurdu. Doğrulttular, tekrar: "Beni yatağıma uzatın" buyurdular.
Birkaç defa doğrulttular ve tekrar yatağa yatırdılar. Ölüm hastalığının ızdırabı fazlalaşınca, Abdurrahman Tağî'ye bakarak: "Böyle olsun bakalım" dedi ve ölümü tercih ettiğini belirtti. Sarığını çıkardı. Göğsüne buz koydular.
Yasin suresini yüksek sesle okumalarını tavsiye buyurdu. Sağ yanına tebessümle dönerek şahadet kelimesi getirdi ve ruhunu teslim etti. Seyyid Sıbgatüllah Arvasî Hazretleri'nin yolu, başta halifesi ve oğlu Seyyid Bahaddin Hazretleri, diğer halifeleri Abdurrahman Tağî, Şeyh Halid-i Şirvanî, Şeyh Abdurrahman Behtanî, Sûfı Mustafa Külatî, Ali Can Gülpikî gibi zatlar tarafından devam ettirildi. Seyyid Sıbgatüllah Arvasî Hazretleri'nin, Seyyid Celaleddin, Seyyid Behaeddin, Seyyid Hamza, Seyyid Nur Muhammed ve Seyyid Hasan adlarında oğulları vardı. Ayrıca Seyyid Bahri, Sultan Veled, Bürhaneddin adlarında üç oğlu ise küçük yaşta vefat etmişlerdir.
Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın.