Kuvva-yı Siyon:
Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ve Yönetme,
Suç Örgütüne Üye Olma,
Suç Örgütüne Üye Olmamakla Birlikte Örgüte Yardım Etme
İhaleye Fesat Karıştırma,
'Edimin İfasına Fesat Karıştırma,
Resmi Belgede Sahtecilik', 'Özel Belgede Sahtecilik,
Rüşvet Alma,
Rüşvet Verme,
Rüşvetin Temin Edilmesine Aracılık Etme,
Kamu Kurum ve Kuruluşları Zararına Dolandırıcılık,
Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama,
Haksız Mal Edinme,
Gerçeğe Aykırı Fatura Düzenleme,
Uyuşturucu İmal Etme, Kullanımını Kolaylaştırma, İçme, İçirme…
Casusluk:
Askeri, Siyasi…
Etki Ajanlığı…
“Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkıyla sefil.”
Kürsü müptezelleri…
Ekran yüzleri…
Fenomenleri…
Ünlüleri…
Ünsüzleri…
***
Alakasız değil, hepsi planlı…
Rüşvet, Uyuşturucu, Terör birbirinden beslenmekteler…
Her şeyi aparata dönüştürmekte mahirdirler.
Mesela; uyuşturucu operasyonlarından siyasi muhalefet çıkarma çabası bunlara örnektir.
Malum spor kulüplerinin yöneticileri gözaltına alınınca bunu “düşmanca” niteleyerek taraftarları sokağa çağırmak hiç de yabancı gelmiyor. Çünkü bunu Gezi’de yaptılar. Holiganları bindirilmiş kıtalar olarak kullandılar.
Bir kulüp yöneticisinin devletin kurumunun verdiği rapora itirazı yine kuruma yapması gerekirken özel bir laboratuvara yapması ve bunun sonucunun hukuken geçersiz olduğunu bilmesi gerekmiyor mu? Bu aklı nerden, kimlerden aldı?
Burada amacın, devletin otoritesine karşı bir hazırlığın yapıldığına dair işaretler de hemen görünmeye başladı. Özel laboratuvarda testlerin “temiz” çıktığı yalanını ortaya sürüverdiler. Kulüp yöneticisinin Kulüp’te baskın halinde gözaltına alınmadığını, davet üzerine gerekli makama kendi imkanlarla gidildiğini Kulüp Yönetiminin açıklamasına rağmen bunun tam tersini beyan etmekle sokakların terörize edilmek istendiği açıktır.
Her terör saldırısından sonra devletin güvenlik güçlerini zaaf içinde göstermek bir başka aparat örneğidir.
2016’yı 2017’ye bağlayan gece İstanbul’da bir eğlence mekânında katliam yapan DEAŞ terör örgütünü Diyanet İşleri ile ilişkilendirmek bir başka örnektir.
İsrail’in Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başladığı gün Suudi Arabistan’da Türkçülük krizine tutulup maçı ertelemeleri ve Arap düşmanlığından hareketle Gazze’de İsrail’in vahşetini meşrulaştırma çabası da bundan ayrı değildir. Bu bağlamda meydanlarda “Ne Mutlu Türküm Diyene!” pankartı açanların rüşvet ve hırsızlık sanığı olmaları tesadüf müdür?
Basılı ve görsel basın-yayın organlarında Gazze’yi gündemlerine almamaları nasıl izah edilebilir ki?
***
Gazze; imandır, şehadettir, zulme başkaldırının adıdır, cihattır.
Gazze, Çanakkkale’dir, Sakarya’dır, Dumlupınar’dır…
Gazze, insanlığın şerefidir, eşrefi mahlukun müşahhas halidir.
Gazze, zalimlerin suratına çarpan Allah’ın sillesidir.
Gazze, maskeleri düşürdü, tüm insanlığın uyanmasına vesile oldu. Siyonizm’in iğrenç yüzünü teşhir etti.
Gazze’in duasıyla Türkiye 15 Temmuz’da şer planları bozdu, Terörsüz Türkiye’nin kapılarını araladı.
Cihad-ı Ekber…
Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin 22-29 Ağustos 2025'te
Kararlardan:
-Direnişin silahsızlaştırılmasına kesinlikle karşı çıkıyoruz. Buna yönelik tüm girişimleri reddediyoruz.
-Sınır ülkelerinin yardım girişi için kapıları açması vaciptir.
-İslam ülkelerinin İsrail ile her türlü ilişkilerini derhal kesmesi vaciptir.
-İsrail ile bağlantılı firmaların ürünlerini almak haramdır. Boykot farzdır.
-Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail ile alakalı kararları uygulanmalıdır.
***
'Susmuyoruz, Sinmiyoruz, Filistin'i Unutmuyoruz'
Yarın (1 Ocak 2026’da Galata’da Ehl-i Vicdan kıyama duracaktır.
Ve…
İsrail mutlaka yıkılacaktır.
Soykırımcı ABD’nin Başkanı Donald Trump diyor ki:
“20 yıl öncesine giderseniz, size şunu söyleyeyim, İsrail Kongre'de herhangi bir oluşum, organ, şirket ya da devlet arasında gördüğüm en güçlü lobiydi. İsrail en güçlüydü. Bugün ise o kadar güçlü bir lobisi yok. Bu inanılmaz. Eskiden İsrail hakkında kötü konuşamazdınız, politikacı olmak istiyorsanız İsrail hakkında kötü konuşamazdınız. Ama bugün gerçekten de bu durum değişti.”
***
“Muhakkak ki ALLAH vaadinde durandır.”