Suriye'ye müdahale etme(me)liyiz

0

Ortadoğu'da IŞİD üzerinden planlanan senaryoyu ABD merkezli bir think-tank kuruşu 2013'de tasarlamıştı. Düşünülen plan, aşağıdaki haritada görüldüğü üzere neredeyse başarıya!! ulaşmış gibi. Özellikle son dönemde yaşanan göç hareketlerine baktığımızda etnik ve mezhep temelinde bir ayrıştırma yaşanarak yeni sınırların çizilmesi muhtemel gözüküyor. IŞİD, uzun yıllardır birbirleri arasında antlaşmayan Arap kabileleri "anti-Maliki'' marifetiyle bir araya getirdiği gibi tüm siyasi ve ekonomik kazanımların paylaşımıyla da geleceğe dair bir beklenti sunulmaktadır.(Yani, yeni bir devletin kurulması )

IŞİD'i Bırak, Haritaya Bak

İŞİD'le ilgili batı medyasında ve Türkiye'de çıkan haberler arasında ciddi bakış/fikir farklılıkları var. Sahada yaptığımız değerlendirmelerde bu farklılığı ortaya koyuyor. Masa başında tasarlanan mezhep temelli yeni ülkeciklerin kurulacağı çoktan öngörülmüş. Yeni Şafak Gazetesi Ergün Yıldırım'ın "İŞİD'in Sosyolojisi Yoktur''yazısı bu örgütün suni bir yapı olduğunu resm etti. Zaten kimse, İslam'la ilgili bir amacı olduğunu da düşünmüyor. Ortadoğu gibi bir hazinen üzerinde bir örgüt gelecek, 15-20 bin kişiyle devlet kuracak. Sizce mümkün mü? Elbette değil. Ne devleti, arkasından bir güç olmadan kimseye dernek bile kurdurmazlar. İŞİD, bu bağlamda Kobani ve Bağdat'ın kısmen alınmasıyla vazifeyi tamamlayıp, yeni Devlet sürecine geçecek gibi.

Geçen hafta İsmet Berkan'ın ABD'li bir Think-tank kuruşuna atıf yaparak yayınladığı aşağıdaki haritada, neredeyse 1-1,5 yıl önce adı-sanı duyulmayan yapının nasılda mezhep temelli bir oluşumun icrasını tamamladığı yönünde.

Türkiye Bu Oyunu Bozar mı?

Türkiye, yukarıda görülen senaryolarda görüldüğü üzere, çok yönlü siyasi, askeri, ekonomik, dini ve küresel medya ilişkileri bakımından girift ilişki ağını kendi ajandasıyla hareket ederse bozar. Aksi durumda kısa vadede kötü bir senaryo öngörmüyorum ama 21. yy'da aktif ve bağımsız bir politika izlenilmezse, geriye gidiş kaçınılmaz. Burada en önemli önceliğimiz Ekonomi olmalı. ABD ve Koalisyon güçlerinin 10 günlük hava operasyonun maliyeti 1,5 Milyar $ ( 2 Milyar TL). Türkiye'nin içselleştirdiği Suriye sorunun üç yıllık maliyeti 3,5-4 Milyar TL. Rakamlarda gösteriyor ki askeri harcamanın boyutu dipsiz bir kuyu. Türkiye, Suriye'ye askeri açıdan müdahil olmadığı için ciddi bir sarsılma yaşamıyor. Ama IŞİD üzerinden uzun vadede ulusal güvenliği tehdit altında. (Türkiye'nin Bölünme Riski) Dolayısıyla TSK ve MİT, Suriye'ye olası bir müdahale durumunda kısa zamanda hızlı ve ucuz maliyeti göz önüne almalı.

Yeni Sloganımız: SIĞMIYORUZ

Bu yazıyı maliyet üzerinden bir hesaplama yaptığım için duygusuz bir yazıda görebilirsiniz. Unutmamak gerekir ki, ekonomik güç olmadan askeri güç olmaz. Napolyon'a sormuşlar "Dünyada en güçlü ordu için üç şey nedir ?'' diye. Verdiği cevap, "Para, Para Para'' olmuş. Daha önceki IŞİD'le ilgili yazılarıma baktığınızda, özellikle müdahale etmemiz konusunda ısrarımı görebilirsiniz. Bugün geldiğim nokta farklı değil. Ancak kaçınılmaz müdahale durumları söz konusu ve Türkiye sıradan bir ülke gibi davranma(yacak)malı. Türkiye, Suriye sınırını min. 50 km içeride bir bölge oluşturmalıdır. Uluslararası İlişkiler savunma stratejileri yeni bir hal aldı. Artık topyekün savaş dönemi yerine nokta atışlı ve küçük alan (Small Zone) sistemler daha rasyonel. ABD Merkezli 2008 küresel sistemin arkası da yatan etkenlerden biride ABD'nin Irak'ı işgal etmeseydi.

Sonuç olarak, Ortadoğu'da sınırların yeniden çizileceği aşikar. Türkiye, IŞİD'e müdahale ettirilmek isteniyor. Asla, direk müdahil olmamalı. Türkiye, Batı'nın ve İran'ın yapacağı masa başı organizasyonlarına kenarda seyirci düştüğü an. (Yani karar alma sürecine dahil edilmediğinde) Suriye'ye müdahil olmalıdır. Burada TSK ve MİT, çok önemli bir sınav veriyor/verecektir. Zira başta ABD, İsrail ve İngiltere'nin teknoloji, askeri ve finans desteği ile Suud ve İran'ın militan/personel desteklerine karşı mücadele verecek. Türkiye, İstihbarat savaşlarının yaşandığı bölgede, çıkarları tehlikeye düştüğü an. Fiili olarak Suriye topraklarına girmelidir.

Bu coğrafyada enseye tokat yersen, bütün vücudu kaybedersin.

Türkiye, dolayısıyla da TSK ve MİT'in Cesur adımlarını atma vakti geldi.