Terör Kapanı

0

Türkiye, bir kez daha terörün kanlı yüzü ile karşı karşıya... Saldırı altındayız ve kuşatmanın çapı her geçen gün büyüyor. Acılarımız derinleşiyor ve terör, hayatımızın bir parçası olmaya doğru ilerliyor. Hızlıca terör kapanının içine doğru düşüyoruz.

Son bir sene içinde meydana gelen terör hadiselerini bir hatırlayalım; önce Şanlıurfa-Suruç, ardından Ankara, ardından Diyarbakır, ardından İstanbul, ardından yeniden İstanbul ve Ankara… Kısır bir döngünün içerisindeyiz sanki. Son bir sene içinde İstanbul'da, Sultanahmet Meydanında iki canlı bomba saldırı meydana geldi. Önce polis karakoluna, ardından geçen ay aynı meydanda bir turist kafilesine… Hatırlanacağı üzere, on Alman turist hayatını kaybetmişti.

Ankara da, iki defa terör saldırısı ile sarsıldı. Bunların ilkinde, 2015'in Ekim'inde Ankara Gar Kavşağında yüzün üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti. Şimdi de yirmi sekiz vatandaşımız… Bilanço gittikçe ağırlaşıyor…

Nerdeyse her aya bir terör saldırısı düşüyor. Yaşanan terör saldırılarının sıklığı, istihbarat zafiyeti mi var sorusunu akıllara getiriyor. İstihbarat zafiyeti olabilir mi?

İstihbarat Zafiyetine Dikkat!

Ulusal ve uluslar arası terör, modern zamanların yeni savaş ve siyaset biçimi… Koas ve korku yoluyla siyasetin dizayn edilmesini amaçlanıyor. Bir çeşit toplum mühendisliği… Türkiye, neredeyse varoluş tarihinin başlangıcından beri terör ile karşı karşıya kaldı. Çorum'da, Sivas'ta, Maraş'ta, Doğu ve Güneydoğu'da hep terör vardı. Terör; kendini bazen mezhep çatışması üzerinden gösterdi, bazen de ayrılık veya bölücülük üzerinden...

Türkiye'deki terörün görünen aktörleri şunlar; doğu ve güneydoğuda özyönetim ve hendek terörünün aktörü olan PKK ile Suriye kaynaklı YPG ve DEAŞ… Bunlar, görünen aktörler ya da taşeron örgütler… Ülkemizde gerçekleştirilen terör saldırılarının asıl finansörleri, Türkiye'deki terörden nemalananlar, çıkar sağlayanlardır… Onlar, pek görünmezler… Kendi ellerini, kendileri kirletmezler; onlar adına, taşeronları öldürür veya saldırır. Peki, terörün görünen ve görünmeyen aktörleri ile nasıl mücadele edilir?

Terörle Nasıl Mücadele Edilir?

Terör ile mücadele etmenin iki yolu, yöntemi var. Bunlardan ilki diplomasidir… Diplomasi vasıtasıyla küresel aktörlerle inşa edilen diyalog ve işbirliği terörün etkisini azaltabilir. Terörün uluslar arası bir boyuta sahip olduğu bir dünyada ulusal çözümler yeterli olmaz. Türkiye hem NATO hem de BM kartını iyi kullanmalıdır. Terörle mücadelenin ikinci yöntemi ise güvenlikçi politikalardır. Polis ve askerin içinde olduğu bu model de ise çözümü sağlayan asker ve polisin bizatihi kendisi değil; aksine siyasettir, politikacılardır.

Öncelikle siyaset; bir taraftan ülkenin iç sorunları çözmeye odaklanmalı, bir taraftan da güvenlik ve özgürlük arasındaki dengeyi tesis etmelidir. Hem uluslar arası ilişkilerin ve diplomasinin sınırları zorlanmalı, hem de devletin kendi güvenlik unsurlarıyla toplumun huzuru sağlanmaya çalışılmalıdır. Bu ülkenin terör kapanından kurtulmasının yolu, diplomasiden ve kendi iç sorunlarını çözmesinden geçiyor.

Son olarak, Ankara'da gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.