Ukrayna Savaşı kime ne kazandırdı?

Sorular sorarak sonuca gitmek bazen bir meseleyi aydınlatmanın en etkili yoludur. O yüzden başlıktaki sorunun doğru cevapları bundan sonra takip edeceği rotada Türkiye için yol gösterici olacaktır. En başta şu tespiti yapalım, ABD ile Rusya dünyayı sömürmek için ortak hareket eden iki emperyalist güçtür. Rekabet ederler ama birbirlerine düşmanlık etmezler.

Biz ABD ile Rusya işbirliğini yakın zamanda en fazla Suriye’de gördük. Türkiye’nin yaptığı her harekat sonrası Amerika’nın boşalttığı mevziler Türkiye’ye değil, Rusya’ya devredildi. Bazen şer gibi görünen şeyler sizin lehinize işleyebilir. Bunlardan biri Rusya’nın Ukrayna’ya musallat edilmesiydi. Batılılar üç yıldır süren kanlı savaşla iki Slav ırkını birbirine kırdırdı.

Rusya, Sovyetler’in varisidir. Onu güçlü gösteren elindeki nükleer silahlardır. Ancak doğal kaynakları dışında Rusya’yı öne çıkaran ne ileri teknoloji, ne de bilimsel gelişmelerdir. Nüfusunun önemli kısmı Müslüman Türklerden oluşuyor. İmparatorluk geleneğinden geldiği için büyüyerek emperyal devlet olmayı ve nüfuz alanını genişletmeyi amaçlıyor.

***

Ukrayna Savaşı olmasa, Türkiye, Suriye’de bugünkü konuma yükselemezdi. Ukrayna Savaşı olmasa Azerbaycan ikinci bir harekâtla Karabağ’ın tamamını kontrolüne alamazdı. Ukrayna Savaşı olmasa, Türkiye, Doğu Libya ile irtibatını geliştiremezdi. Afrika ülkeleri ile ilişkilerini bu kadar rahat ilerletemezdi. Rusya’nın geri çekilmesi bu coğrafyalarda çok şeyi değiştirdi.

Batılı ülkelerin Rus-Ukrayna Savaşı’nı bitirmek istememesinin sebebi, Rusya’nın enerjisini tüketmek içindir. Rus gençlerinin kırılmasını Avrupalılar kazanım sayıyor. Çünkü irili ufaklı tüm Avrupa ülkeleri hala işgal korkusuyla yaşıyorlar. Savaşa katılmak istemeyen Rus gençlerinin önemli bir kısmı yurt dışına çıktı, çıkıyor. İsrail için de aynı durum söz konusu.

Türkiye açısından ipek yolunun iki koridoru çok önemli. Zengezur üzerinden bizi Türkistan coğrafyasına bağlayan ulaşım aksı ile Irak üzerinden Basra Körfezi yoluyla Uzak Doğu’ya ulaşan ticaret koridoru. Türkiye, bu iki ulaşım ağını hayata geçirmekte kararlı. Zengezur’a kadar yollar yapılıp tamamlandı, sıra geldi bağlantıyı kurmaya... Sonra da demiryoluna…

***

2020 yılında imzalanan Dağlık Karabağ Ateşkes Antlaşması’nın 9. Maddesine göre Zengezur’u “Rusya Federasyonu Federal Güvenlik Servisi Sınır Muhafızları” kontrol edecekti. Şimdi bir Amerikan şirketinin kontrolü düşünülüyor. Rus kontrolü kalkıyor, Amerikan kontrolü geliyor. Halbuki Azerbaycan ile Ermenistan üçüncü bir yol bulabilir.

Zengezur Koridoru’nun Amerikan kontrolünde olması elbette bir çözüm yoludur. Ermenistan yahut iki komşu ülkenin kontrolünde de olabilir. Ama Azerbaycan kuzeyden Ermenistan’a bir miktar toprak verip, karşılığında Zengezur’dan bir miktar toprak alarak Nahcıvan ile doğrudan bağlantı da kurabilir. Böylece bir ülkenin iki parçası arasında bütünlük sağlanır.

Türkiye, 2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhakını tanımadı. Ukrayna işgaline de şiddetle karşı çıktı. Zengezur’un açılması, Ermenistan’ın Rus boyunduruğundan çıkması anlamına gelir. Batılılar, Rusya’ya, “Artık silah zoruyla genişlemeyi bırak” diyor. Bölgede kalıcı barışın yerleşmesi, adalet ve huzurun sağlanması Türkiye’nin güçlenmesinden geçiyor. Haydi Türkiye…