Müslümanlar devlet bürokrasisinde söz sahibi olmayıöğrendiler. Kadrolaşmayıve bir makama nasıl gelineceğini de öğrendiler. Makamın zevk ve sefasınıda...
Ama sabır, ahde vefa, layık olana buyur demeyi malesef öğrenemediler. Bir çok koltuk sahibi neden o makamda olduğunu çoktan unutmuşkoltuğunu korumanın derdine düşmüşbile...
Kendi aralarında oynaşan köpeklerin yanında Mevlana ve talebeleri geçmektedir. Talebelerden biri, oynaşan köpeklere hayran hayran bakar ve;
"Ne güzel bir kardeşlik sergiliyorlar! Keşke insanlar şu köpeklerden ibret alsa!" der. Mevlana görüntüye aldanmamak gerektiğini belirterek,
"Sen bir kemik at aralarına da gör kardeşliği!" der ve yaratılışın tamah edilen nimetler karşısında aslına rücu edeceğini hatırlatır.
Paralel yapının ihanetinde ibretlik bir çok ihtar alan Müslümanlar hala kendine çeki düzen vermişdeğil.
Oburca makamlarıpaylaşan ve kimseye koklatmayan paralel müslümanların yerini cennete paralel hat çeken dünyevi müslümanlar aldı.
Ortada dünya yokken İslam kardeşliği üzerine oluşan köprüler, araya atılan kemiklerden sonra kemik kardeşliğine dönüşüverdi. İlmin, imanın, çalışma ve samimiyetin yerini sahte dostlar, zoraki gülmeler ve konuşmalar aldı.
Müslüman, çalışmalarıyla ün yapıp yeteneklerini sergileyeceği kurum sitesi ve facebook'tan marifetmişgibi yeyip-içtiği, oturup-kalktığıziyaretçilerin resimlerini paylaşıyor.
Eskiden davanın anlam ve önemini belirten paylaşımların yerini artık başörtülüeşlerle yenilen yemek resimleri aldı.
Hele hastane köşelerinde muayene olduğunun resimlerini çekip paylaşan ve dua isteyenler ile yakınının vefatınıduyurup taziye bekleyen ilgiye muhtaçsevgiye açkomplekslilerin halini görünce insanın hayıflanmamasımümkün mü?
İstiklal Mahkemelerinden gel, darbelerden geç, 28 şubat'ın altında silindir gibi ezil ve sonra gel paralel ihanete şahit ol. Sonra günlük ibadetler dışında İslam'ın tebliğ, örneklik, dost-düşman seçimi, iyiliğe-mazluma destek, kötülüğe-zalime engel olma gibi unsurlarınıyok sayan bir yaşam tarzısergile...
Hedefini ve dünyadaki varlık sebebini unutan, adalet duygusunu yitiren müslüman arkasında bıraktığıkendisi gibi kemik kapma derdinde olan öfkeli müslümanlarıfarkedemiyor.
Kendisine başkanlık, müdürlük verilmeyen, devletle işi olupta çözüm bulamayan yada bölgesel nedenlere bağlıiltimas sonucunda elinden imkanlarıalınan azımsanmayacak mutsuz bir kitle hızla artıyor.
Yönlendirilmeye hazır bu kitlenin paralel medyanında etkisiyle "bundan sonra Ak Partiye oy vermeyip, CHP ve HDP'ye oy vereceğini" sözde de olsa söyleyen basiretsiz müslümanlar yok değil.
Bunlar kendi ikballeri uğruna 76 milyonu yakmaya kalkışan düşüncesiz, bencil güruh...
Diğerleride istifade ettiği nimetlerin imtihan nedeni olduğunu unutup nimet üzerinde kendini hak sahibi gören aldanmışgüruh...
Sonuçta Müslümanlar bir zamanlar elde olmayan nimetlerin mücahidi olarak karşılaştıklarıganimetlerde ütopya ile realiteyi birleştirme sıkıntısıiçindeler.
Düşünceyi fiiliyata dönüştürmede artan fitnenin boğucu sıcaklığıise sağlıklıdüşünmenin önünde en büyük engel olarak duruyor.