Uygarlık kim siz kim

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, İran saldırısından sonra şöyle dedi; “Bu sabah İran’ın düzenlediği füze saldırılarının hedefi, yoğun bakımda yatan bir bebek, başında endişeyle bekleyen annesi, hastalar arasında dolaşan özverili bir doktor ve bir huzurevindeki yaşlı bir kadındı.

Bizi yok etmeye çalışan bir cihatçı rejimin saldırısına karşı uygarlık değerlerimizi savunuyoruz.”

Ardından Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de; "İran, hastane bombalayan bir Nazi'dir” açıklamasında bulundu.

Laflara bakın! Öncelikle hastane dedikleri yerin altı bir ordu karargâhı. Diğer taraftan utanmadan, sıkılmadan İran’ı Nazi olmakla suçluyorlar.

Oysa bu terör devleti, son bir yılda sağlık tesislerine 697 saldırı düzenledi. 39 hastaneden 23’ü tamamen yıkıldı, 13’ü ağır hasar aldı. Sağlık sisteminin %94’ü çöktü ve binden fazla sağlık çalışanı yaşamını yitirdi.

Gazze'nin en büyük sağlık merkezleri olan Şifa Tıp Kompleksi, Nasır Tıp Kompleksi, Endonezya Hastanesi, El-Ehli Baptist Hastanesi, Kudüs Hastanesi ve Türk-Filistin Dostluk Hastanesi bombalandı.

Bu alçak devlet, Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda 60 binden fazla insan öldürdü. Bunlardan 20 bini çocuk idi.

Yetmedi Filistin’e giden gıda yarımlarını engelleyerek oradaki çocukların açlıktan ölmesine neden oldu. Bugün de topyekûn bir sürgünle karşı karşıyayız.

Dünyanın gözü önünde onca kınamaya ve protestolara rağmen hukuk, kural, kaide tanımadan katliam yapmaya devam etti. Hala yapıyor.

İşte böyle bir devlet kalkmış uygarlık değerleri için mücadele ettiğini söyleyebiliyor. İçimizdeki Siyonistlerin gönüllü acentesi gibi çalışan bazı gafiller de böyle bir devleti dünyanın en demokratik, en özgürlükçü devleti diye takdim ediyor.

Bu nasıl sapkın bir zihin dünyasıdır anlamak mümkün değil. Bereket versin İran, attığı füzelerle anlatmaya çalışıyor.

İki yıldır durmadan çocukları öldüren bir devleti izliyoruz. Ve her günümüz isyanla geçiyor. Hepimizi tansiyon hastası ettiler. Zira çaresizlik kadar zor bir şey yok hayatta. Öylece çocukların ölümünü izliyorsunuz.

O yüzden İran’ın attığı her füzenin isabet etmesi bir nebze olsun içimizi soğutuyor. Siyonizm’in kökünün kazınması için her gün dua ediyoruz. 

Türk televizyonları her ne kadar Tel Aviv’i hiçbir şey olmamış gibi göstermeye gayret etse de atılan füzeler İsrail'in enerji ve altyapı sistemlerini çökertti

Hasar nedeniyle rafineri ve bağlı şirketlerin tüm tesislerinin faaliyetlerinin durdurulduğu duyuruldu.

Hayfa petrol rafinerisi, buhar ve elektrik üretim tesisinin aldığı ağır hasar nedeniyle 16 Haziran'da kapatıldı.

İsrail’in diğer büyük açık deniz sahası olan Leviathan'da da üretimin durdurulduğu bildirildi. Şirket operatörü Chevron, sahadaki faaliyetlerle ilgili detay vermezken, kaynaklar üretimin askıya alındığını aktardı.

Ardından atılan bir füze, borsa binasına isabet etti. Düzenlenen son saldırılar sonucu yaralı sayısı 76'ya yükseldi. İran devlet basını, saldırının hedefinin hastanenin bitişiğindeki ordu istihbarat tesisi olduğunu aktardı.

Kısacası İsrail'in hava savunma sistemi olan "Demir Kubbe"yi aşan füzeler nedeniyle İsrail'de ciddi hasarlar oluştu.

Buna rağmen hala danışıklı dövüş diyen insanların olması da ayrıca hazin bir durum. Ben bu tür insanları anlayamıyorum. Bu ülkenin feraset sahibi tek bir yazarı, entelektüeli, aydını olmayacak mı?

Biri kalkıp “İsrail demokrasisinin merkezi” diyor, diğeri de danışıklı dövüş diyor, bir diğeri de “Gazze’yi unutturuyorlar bunlar tiyatro yapıyor” diyor.

Biri de çıkıp İsrail karşısında birlik olalım diyemiyor. Bu da bizim hazin hikâyemiz.