Bismillahirrahmanirrahim…
Sevgili kardeşlerim. Aslında insanoğlunun varlığı bir mucize. Ana rahminde oluşumumuz mucize, insan haline dönüştürülmemiz mucize, doğumumuz da… Hele hele milyarlar içindeki sûret ve sîret farklılığımızla oluşan özgünlüğümüz apayrı bir mucize.
Bizden önce süresini yalnızca Allah’ın bileceği dönemler geçti. Bizden sonra da geçecek.
ÖLÜM KADERİMİZE BAĞLIDIR
Haddini aşan tıp uzmanları ilim adına ’uzun yaşam sebepleri’ diyerek kendilerini kandıradursun, ölüm mukadderdir. Herkes kendisi için belirlenen süreyi yaşar. Aynı beslenme ve eğitim düzeninden geçen aile bireylerinin yaşam sürelerinin farklılığını hiç düşündük mü?
UYKU DA BİR TÜR ÖLÜMDÜR
Uyku bir tür ölümdür. Her gece ölüyoruz. Uykuya daldın mı artık ha cumhurbaşkanısın ha temizlik işçisi, fark etmiyor. Sabahları uyandığımız gibi inançlarımız ve yaşamımıza göre oluşacak özel kabrimizde de ilk sorgudan geçirilmek üzere uyandırılacağız. Böylece yeni ve ebedi yaşamın ilk evresini yaşamış olacağız.
Bütün evreleriyle ölüm sonrası, Allah’ın kitabı Kur’ân’da yazılı. Okuyup kendimizi tanımamız, anlamlandırmamız ve ölüm ötesi ile amaçlandırmamız için bize akıl ve iç gözü de verildi.
ÖLÜMDEN KAÇARKEN ÖLÜME YAKLAŞMAK
Hakikatini yalnızca Allah’ın bildiği ruhumuz bedene alıştırılmış. Ölümü sevmiyoruz, üstelik yok oluş anlamına ölümü de öldürmek istiyoruz. Çünkü ebedi yaşam için yaratıldık. Böyle iken yapabildiğimiz tek şey ölümden kaçmaya çalışmak. Kaçmak da nereye kaçılacak, kaçtıkça yaklaşıyoruz.
“Onlara de ki: “Ne yaparsanız yapın, Süreyya yıldızına dahi çıksanız, kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm sizi eninde sonunda yakalayacaktır. Fakat ölünce her şey bitmeyecek. Sonra da, gizli açık her şeyi bilen Rabb’inizin huzuruna çıkarılacaksınız. O zaman Allah, bu dünyada yaptığınız her şeyi size bildirecek ve hak etiğiniz karşılığı tam olarak verecektir.” (Cuma 8)
ÖLÜM MELEKLERİ BİZİ BEKLİYOR
Ölüme koşarken ve ölüm melekleri bizi beklerken ölümü dışlayarak yaşamak akıl tutulması da değil de nedir? İnsanlarının temel problemleri böyle bir akıl tutunması yaşandığı içindir.
Ahiretin ilk azap ve nimet faslı ölüm sırasında yaşanacak.
Bu gerçekleri öğrenmek için tek kaynağımız var. Okuyalım, dinleyelim…
KUR’ÂN’DAN HABERLER
“Melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alırken durumları nasıl olacağını bir görseydin!
Bunun sebebi, onların Allah’ı öfkelendiren şeylerin ardınca gitmeleri ve O’nu razı edecek şeylerden hoşlanmamalarıdır. Bu yüzden Allah onların işlerini boşa çıkarmıştır.
Kalplerinde hastalık olanlar, yoksa Allah’ın, kinlerini ortaya çıkarmayacağını mı sandılar? “ (Muhammed 27-29)
*
“Ölüm melekleri kendilerine zulmedenlerin canlarını alırken sorarlar: – Nerede ve ne halde idiniz?’
– Bizler yeryüzünde ezilmiş kimselerdik,
– ALLAH’ın yeryüzü geniş değil miydi ki oralara göç edeydiniz ya, Onların yeri cehennemdir. O ne kötü bir dönüş yeridir.” (Nisa 97)
*
“…Ölümün ‘şiddetli sarsıntıları’ sırasında meleklerin ellerini uzatarak “(Haydi, gücünüz yetiyorsa) kendinizi-canlarınızı (bu yakalanıştan) çıkarıp-kurtarın, dediklerinde bu zalimlerin hallerini bir görseydin. Onlara şöyle denilecek: Bugün Allah’a karşı haksız şeyler söylediğinizden ve O’nun ayetlerine karşı büyüklenmenizden dolayı alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksanız.”
*
“Onlar işledikleri günahlar sebebiyle kendilerine zulmederlerken, melekler ansızın gelip canlarını alacak ve o zaman başlarını öne eğerek, “Biz bu yaptıklarımızı kötülük amacıyla yapmıyorduk!” diye sahte mazeretler öne sürecekler. Buna karşılık melekler, “Hayır!” diyecekler, “Allah sizin neler yaptığınızı ve hangi amaçları güttüğünüzü gayet iyi bilmektedir!” (Nahl 28)
*
“Onlar ki, tertemiz bir hayat yaşarlarken, güzel yüzlü melekler gelip incitmeden canlarını alacak ve “Selâm sizlere, ebedî kurtuluş ve esenliğe ulaştınız, yaptığınız iyi işlerden dolayı buyurun girin cennete!” diyerek müjdeyi verecekler.” (Nahl 32)
“BİZ SİZİ YAKIN AZAP HAKKINDA UYARDIK”
Şimdi sen “yaratıcı olmaksızın rastlantısal olarak var olmuş maymun türü toprağa karışarak yok olup gidecek bir varlığım mı” diyorsun. Hay hay. Seni yaratan sana Cehennem’e gitme özgürlüğünü de vermiş.
Sen toprağa karışıp yok olmayacaksın ama ahiret hayatının tarif edilemez acılarıyla karşılaşıldığında ve sana “ateş azabı içerisinde unutulacaksın” diye bildirildiğinde ne diyeceğini Rabbimiz açıklıyor:
“Biz sizi yakın bir azap hakkında uyardık. O gün insan kendi eliyle yaptıklarına bakar; kâfir de: Bu gün zor mu zor bir gün, ‘Keşke toprak olsaydım’ der.” (Nebe 40)
Ölümümüzü ebedi yaşama ve Cennete yol kılan Allah’ımıza hamdolsun.