Vesayetin yeni aktörü: PKK

0

Garip bir dünyada yaşıyoruz. Bizim imtihanımız, bizim ağır yükümüz, böylesi garip dünyada yaşamak yükümlülüğü… Hiç düşünebiliyor musunuz; binlerce insanımızın katili olan bir örgüt, demokrasi havarisi olmaya soyunuyor. Güzide akademisyenlerimiz de devleti katliam yağmakla suçluyor. PKK da ahkam kesiyor; Türkiye demokrasisinin kurtarıcısıymış.

Örgütün yöneticilerinden olan Cemil Bayık'ın açıklamaları tam da bunu gösteriyor. Güya, PKK yenilirse Türkiye demokrasisi mağlup olurmuş. PKK, Erdoğan'ı ve AKP'yi devirmek istiyormuş. Erdoğan ve AKP devrilmedikçe, Türkiye asla demokratik bir ülke olamazmış. Peki, "doğmamış bebeklerin katili" olan Bayık bunu neden söylüyor ve kime selam çakıyor?

Saldırıların asıl tasarlayıcıları…

İngiliz Times Gazetesi üzerinden verilen dünyaya verilen bu mesaj, öncelikle Türkiye karşıtlarına açık bir davetiye… Bayık şunu demeye çalışıyor; "Eğer Türkiye'yi kuşatmak, kontrol altına almak veya istikrarsızlaştırmak istiyorsanız bana destek vermelisiniz". "Bakın" diyor; "Ben Türkiye'deki tüm marjinal sol örgütleri kendi çatım altında birleştirdim, artık kendimi modifiye ettim. Daha da güçlüyüm. Şimdi sıra sizde…"

Hatta bu mesajı biraz daha derinleştirirsek söyle bir anlam da karşımıza çıkar; "Erdoğan, AK Parti'yi ve Türkiye'yi yıkabilecek tüm vesayet odaklarını tasfiye oldu. Sadece ben kaldım. Bana yardım etmezseniz, destek vermezseniz, ben de yok olurum. Türkiye'yi kontrol edemezsiniz. Gerisini siz düşünün." Ayrıca Bayık şunu da itiraf ediyor; "Durumum pek parlak değil, bu savaşı kaybetmek üzereyim."

Bu mesaj doğrultusunda son dönemde yaşanan terör hadiselerini, şöyle okuyabiliriz. PKK, yeni bir vesayet odağıdır. PKK'nın taşeronluğunu yapmış olduğu bu saldırıların asıl tasarımcıları da, Türkiye'yi istikrasızlaştırmak isteyenlerdir. Marjinal sol örgütleri kendinde birleştiren PKK, şimdi de Türkiye karşıtı devletleri kendi potasında eritmeye çalışmaktadır.

Terörizm, yeni şiddet dalgası üretmemeli!

PKK, silahla ve -hadi itiraf edelim- Devletin 90'lı yıllarda yapmış olduğu hatalar dolayısıyla kendi nüfuz alanını genişletmişti. Ancak Devletin son dönemde yapmış olduğu açılımlar, PKK'nın bölgedeki üstünlüğü kaybetmesini sağladı. Kısacası, özgürlük ortamı, Kürt halkının gönlünü kazanma çabaları, insan hakları odaklı siyaset, PKK'nın etkisini kırdı. Bundan dolayı, yeni vesayet odağı olan PKK'nın gücü kırılmak isteniyorsa, güvenlik ve özgürlük arasındaki ilişkiyi gözeten siyaset biçimi devam ettirilmeli.

Son olarak şunu da vurgulamalıyım; terörizm, yeni bir şiddet dalgası üretmemeli. Akademisyenleri veya farklı politikacıları içine alan bu dalga, PKK terörünü meşrulaştırmaya yarar. Devletin oluşturmaya çalıştığı yeni algıyı da yok eder. Aman dikkat…